Hayal kırıklığı

837 51 14
                                    

Eveeet yeni bölüm geldi. Ben yazarken eğlendim. İnşallah siz de okurken eğlenirsiniz. Vote atmayı ve yorum yapmayı unutmayın canlarım. İyi okumalar... 💜
___________________________

Doruk sabah erkenden kalkmış hazırlanıp dışarı çıkmıştı. Önce bir çiçekçiye gidip çok güzel bir çiçek almıştı.

Sonra oradan çıkıp pastaneye gider ve poğaça ile portakal suyu falan alır ve Asiye'nin evine doğru yol alır

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sonra oradan çıkıp pastaneye gider ve poğaça ile portakal suyu falan alır ve Asiye'nin evine doğru yol alır. Zile basar. Zilin sesine uyanan Asiye kapıyı açar ve karşısında gördüğü çiçek ile gülümser ama hemen yüz ifadesini değiştirip kapıyı açık bırakarak mutfağa gider. Kahve koyup kahvaltı hazırlamaya başlar. Kapı açıldıktan bir süre sonra gülleri indiren Doruk karşısında kimseyi görmeyince afallar ve içeriye geçip kapıyı kapatır. İçeriye adımladığında Asiye'nin mutfakta kahvaltı hazırladığını görüp çiçeklerle poğaçaları tezgaha bırakıp Asiye'nin yanına gider. Naif hareketlerle kendine çevirip elini tutarak "Asiye ben dün için özür dilerim. O kadar kıskandım ki seni gözüm döndü düşünemedim hiçbir şey. Haklısın sana güvenmediğimi düşünmekte ama beni de düşün bir anda sevdiğim kadın gitmiş yerine başka biri gelmişti. Ne olduğuna anlam veremiyordum. Sana başka birinin dokunması fikri çıldırttı beni. Özür dilerim hayatım. Gerçekten özür dilerim." der.
Asiye: "Doruk sorun senin beni kıskanman değil. Kıskanınca anlayıp dinlemeden saldırman. Söyler misin bana yarın öbür gün kıskanıp dün gece Kadir'e yaptığını bana yapmayacağını nereden bilebilirim? Ben şiddet bağımlısı biriyle birlikte olamam. Bak ben de şiddet uygularım ama sadece işim gereği. Birisini kıskandığım zaman veya canım istediği zaman değil. Sinirli miyim gider sinirimi cansız nesnelerden çıkarırım ama senin dün akşam yaptıklarından sonra ben sana güvenemem."
Asiye o kadar sakin bir şekilde konuşmuştu ki sesinde ne öfke vardı ne de inat. Doruk duydukları karşısında karşısındaki kadına hak vermişti. Aklına gelen şeyle gözlerinin içine bakıp konuşmaya başladı: "Haklısın sevgilim. Bana bir şans versen ben de senin için tedavi olsam? O zaman bana güvenir misin? Tekrar eskisi gibi olur muyuz?" Asiye duydukları karşısında şok olmuştu. Genç adam bu kadar çok mu seviyordu. İstemeden tebessüm etmişti genç kadın ve başını onaylar şekilde sallayıp "Tek bir şans Atakul. Tek şans"
Doruk bu söz üzerine akşamdan kalma Asiye'yi kucağına alıp döndürmeye başladı. Asiye ise kahkaha atarak 'Doruk yapma indir' diyordu. En son midesinin bulanması ile bağırarak "Doruk indir!" demesiyle Doruk birden indirdi ve Asiye koşarak banyoya gitti. Bu sefer kapıyı kapatmaya fırsatı olmadığı için Doruk da arkasından gitmişti. Klozetin önüne oturmuş kusarken genç adam da Asiye'nin saçlarını tutuyordu. Daha sonra Asiye geriye genç adamın göğsüne başını yasladı. Bir iki dakika öyle kaldıktan sonra genç adam Asiye'yi de kaldırıp lavabonun önünde durdu. Genç kadının yüzünü yıkayıp kucağına aldı ve salondaki koltuğa yatırdı ve ekledi "Buradan kalkmıyorsun ben şimdi sana kahvaltı hazırlayıp geliyorum." "Abartılacak bir şey yok alt tarafı kustum Doruk." "İtiraz yok iyileşene kadar ben ne dersem o." Cevap vermesini beklemeden mutfağa girip bir tabak hazırladı. Asiye tepsiyi görünce şok olur. Ne kadar güzel bir kahvaltı hazırlamıştı genç adam. Asiye hayranlıkla genç adama bakarken genç adam çatalı alır ve elleriyle yedirmeye başlar. Asiye ise hiç itiraz etmez. Normalde bu tarz olayları gördüğünde veya duyduğunda iğrenirdi çünkü romantiklik, aşk falan ona göre değildi ama şu an aşırı derece keyif alıyordu bu durumdan. Birden kapının açılması ile içeriye Kadir'in "Acilen çıkmamız lazım." diyerek dalması bir oldu. Sonra Doruk'u görünce "Pardon pardon" diyerek çıktı. Asiye ise "Kahvaltı için teşekkür ederim ama benim bir Kadir'e bakmam lazım." "Asiye, Kadir kim?" "Doruk. Artık mesleğimi biliyorsun. Bu yüzden benim yanımda gördüğün herkesin kim olduğunu sana söyleyemem. Yeri geliyor göreve gidiyorum 3-4 ay belki de bir yıl gelmiyorum. Yeri geliyor görevde tanımadığım kişilerle samimi oluyorum. Sevdiğin için kıskanıyor olabilirsin ama bana güvenmekten başka çaren yok. Eğer ben sana bir şey anlatmıyorsam anlatamadığım içindir. Lütfen bana daha fazla bu tarz sorular sorma." "Peki... Tamam." der genç adam ve tepsiyi de alarak "Ben gideyim artık, şirkete de gitmem lazım. Sen ne zaman gelirsin şirkete" "İşim erken biterse öğleden sonra şirkette olurum." "Tamamdır haber verirsin." "Tamam."
D

ASİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin