Asiye ve Doruk ilk karşılaşmalarında birbirleri olduğunu bilirler ama diğerinin bilmediğini sanarlar. Asiye'nin gizli kimliği ortaya çıkınca daha fazla ifşalanmamak adına babasından kalan şirketi yönetmek için dönmüştü. Hoş geldin partisinde karşıla...
Hepinizden özür dilerim. Bir süredir çok yoğunum ve ilham perilerim beni terketti. Bölümü zar zor yazdım. O yüzden her gün yeni bölüm atamayabilirim. Kusura bakmayın. Sizi seviyorum iyi okumalar 💜 _____________________________________
Asiye ve Doruk ertesi gün ev bakmaya başlarlar ama bir türlü istedikleri gibi bir ev bulamazlar. Bir yandan internetten bakıyor bir yandan emlakçıları ve siteleri geziyorlardır ama bir türlü istedikleri gibi bir ev bulamazlar. Bir anda Melisa, Asiye'yi arar ve "Asiye selam, ev bulabildiniz mi?" Asiye: "Maalesef Melisacım. Birçok eve baktık ama bulamadık henüz." Melisa: "O zaman atacağım konuma gelin hemen." Asiye: "Neden bir şey mi oldu?" Melisa: "Bir ev buldum ve çok güzel. Eminim sen de abim de beğenirsiniz. Hadi bekliyorum." Asiye: "Tamam canım at sen konumu." diyip telefonu kapatır ve Melisa'nın attığı konuma giderler. Yolun ortasında bekleyen Melisa onları görünce gülümser. Arabadan inip Melisa'nın yanına gittiklerinde ise Melisa "Hadi gelin bakın. Valla ben çok beğendim." der. İki aşık hiç umutları olmadan bahçeye girerler ve şaşkın şaşkın birbirlerine bakıp sonra tekrar bahçeye ve eve bakarlar. Sessizliği bahçede koşarak Asiye bozar "Ama burası çoook güzeeel!" Onun bu hallerine Melisa da Doruk da gülümser ve genç adam nişanlısının yanına giderek "Beğendin mi güzelim?" der. Büyük bir gülümsemeyle başını onaylar şekilde sallar genç kadın. Evin içini de gezdiklerinde Asiye, Melisa'ya dönüp "Senin düğününü ben yapıcam Melisa. Ancak böyle bu iyiliğine karşılık verebilirim." diyince hepsi gülmeye başladı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ev işlerini hallettikten sonra satın alma işlerini bir tarafa bırakıp evlerine dağılıp uyudular. Bütün gün koşuşturmaktan yanyana olmalarına rağmen birbirlerine vakit ayıramadıklarını fark etmişlerdi. Asiye hala bu tarz işlerle uğraştığına inanamasa da mutluydu. Doruk ise hala aklı ile kalbi arasında yaptığı seçimin doğruluğunu sorguluyor ve her zamanki gibi gözünün önüne sevdiği kadını getiriyor ve kalbini dinlediği için kendiyle gurur duyuyordu.
Ertesi gün sabahtan genç adam ev alma işlemlerini halletmek için çıkar ve aklına gelen şeyle nişanlısının evine gidip kimliğini alır. Ardından Asiye ise Melisa'nın atölyesine gider ve gelinlik için konuşmaya başlarlar. "Fiziği çok çok güzel ve düzgün olan gelin adayımıza vücuduna yapışan ve derin dekolteleri olan bir gelinlik düşündüm sen ne dersin?" Asiye: "Melisacım ben senin zevkine zaten güveniyordum. Dün istediğim evi şıp diye bulduğundan da güvenim daha çok arttı. Sen yap ben giyeyim." Melisa: "Gelin hanım siz görümceye yaranmaya mı çalışıyorsunuz?" dedi samimi bir gülmeyle. Asiye: "Olur mu Melisacım sen benim sadece görümcem değilsin kardeşimsin de aynı zamanda." dedi ve göz kırptı. Melisa ise tebessüm edip teşekkür etti. Doruk'un işi bitince Asiye'yi aradı ve kapıda beklediğini söyledi. Beraber düğün için mekan bakacaklardı. Birçok yer gezdiler, dolaştılar fakat yine bulamadılar ve son olarak genç kadın pes edip "Bizim bahçede mi yapsak? Bir şirketle anlaşırız. Ne dersin?" Doruk: "Sevgilim emin misin?" Asiye: "Hayır değilim ama böyle olmuyor baksana. İki gündür beraberiz ama ben seni çok özlüyorum." Doruk: "Asiye iyi misin? Yorgunluk başına mı vurdu?" Asiye: "Ne alaka Doruk şimdi?" Doruk: "Bilmem senden bunları duymak bir mucize sanki." Asiye gözlerini devirir ve aklına gelen şeyle heyecanla nişanlısına döner "Acaba Melisa'ya mı sorsak? Gerçi kıza bizim için her şeyi yap desek daha az yorulur ama" Doruk: "Abisi evleniyor. Tabii ki yapacak." dedi ve ikisi de kahkahalar eşliğinde eve gittiler.
