Öncelikle bir önceki bölümün oyları 15'te kaldı. Fakat belirli bir okuyucu kitlemin olduğunu biliyorum ve ilk bölümden beri ben bölümü atar atmaz okuyup oy veriyorlar. Onların hatrına bugünü boş geçmek istemedim.
Ben bu bölümü yazarken çok eğlendim. Asiye'nin görev anındaki sahnelerinin artmasını istiyorsanız yorumlarda belirtin lütfen.______________________________
Hafta sonu gelmiş parti için hazırlıklar başlamıştı. Ekibin evine sabah erken saatlerde paketleri gelmişti. Partiye katılacak herkes sabah saatlerde uyanmış kendi evlerinde kahvaltı edip, duş alıp hazırlanmaya başladılar. Kızlar kuaför işlerini halledip evlerine geçtiler ve hazırlanmaya başladılar. Asiye telefonuna gelen bildirim ile telefonunu eline aldı.
Doruk: Güzelim saat 18.00'de alırım seni.
Asiye: Tamamdır. Saat 18.00'da hazırım.Saat 17.50
Genç adam son bir kez aynadan kendisine baktı ve hazır olduğuna emin olup kapıdan çıktı.(Doruk'un kıyafeti)
Asiye, taktığı mavi lenslerinin kutusunu kapatırken zilin çalındığını fark etti ve çantasını alıp son bir kez aynada kendisine bakıp aşağıya indi. Aşağı inerken ise aklında 'ya Doruk da babasının yaptıklarını biliyor ve yardim ediyorsa' diye aklından geçirdi. Bu akşam için korkusu yoktu. Magazincilerin olacağını ve Doruk ile görüntüleneceğini biliyordu ama mavi lensleri kestirdiği ve farklı şekil verdiği saçları, hiçbir şekilde giymeyeceği bir elbise... Arkadaşları bile zor tanıyacaktı. Kapıyı açması ile gülümsemeye başladı ama karşısındaki genç adam onu görünce dönüp kalmıştı.
(Asiye'nin kıyafeti)
Genç adamın karşısında donmasına içten içe mutlu olsa da bu anı bozması gerekiyordu.
Asiye: "Doruk! Doruk! Ya Doruk neden cevap vermiyorsun? Doruuuuk!"
Doruk: "He efendim?"
Asiye: "Kötü mü olmuşum?" dedi hafif boynunu bükerek
Doruk: "y-yok yok çok güzel olmuşsun. Hatta bayağı güzel olmuşsun. Ya bak aklıma ne geldi."
Asiye: "Ne geldi?"
Doruk: "Ben hiç gitmek istemiyorum zaten. Gitmesek ben seni sevsem he olmaz mı?" der parmak uçlarıyla saçlarını severken.
Asiye: "Hadi canım hadi. Geç kalıyoruz." der ve elinden tutarak arabaya doğru yürürler. Doruk, genç kadının kapısını açarak arabaya binmesine yardımcı olur. Kendisi de sürücü koltuğuna oturunca yola koyulurlar.
Asiye: "Sen donup kalınca..." der gülerek "... ne kadar yakışıklı olduğunu söyleyemedim." der ve yanağına bir öpücük kondurur. Gözlerini büyülterek Asiye'ye bakan genç adam ve ona şaşıran Asiye...
Asiye: "Neden şaşırıyorsun sevgilim değil misin? Öpemez miyim?"
Doruk gözleri daha da büyüyebilirmiş gibi daha da büyülterek tekrar genç kadına döndü. Büyük bir sırıtmayla "Sevgili miyiz?"
Asiye: "Değil miyiz?"
Doruk: "Öyleyiz güzelim. Sevgiliyiz." der ve elini tutup öperken "Canım sevgilim" der. İkisi de gülmeye başlar. Atakul evine gelince Doruk'u stres basar ve elleri titremeye başlar. Durumu farkeden Asiye yavaşça elini tutar ve "Ben yanındayım. Merak etme hiçbir şey olmayacak." Doruk buruk bir tebessüm ile genç kadına gülüp elini öptü ve "Hadi gidelim." diye ekledi. Arabadan indiklerinde Asiye, genç adamın koluna girdi ve eve giriş yaptılar.
Nebahat-Akif: "Hoş geldiniz."
Asiye: "Hoş bulduk. Ben Asiye Eren. Doruk'un ortağıyım." dedi elini uzatırken. Genç adam ise sadece Asiye'ye bakarak "Aynı zamanda sevgilim." dedi ve yanağına bir öpücük kondurup "Hadi içeri geçelim biz." dedi. Ve herkesin orada olduklarını farkettiler. Asiye kulağına gelen sesle hafif gülümsedi. "Asiye, geldim diye mesaj atmışsın ama yoksun. Doruk'un yanında da bir kadın var ne oluyor." Ömer'in sesiydi bu. Doruk'a iyice yaklaşıp "Ben bir Ömer'e bakıp hemen geliyorum canım." dedi ve Ömer'in yanına gitti. Ömer anlamaz bakışlarla bakıyordu.
Asiye: "Sizin bile tanımamanız harika değil mi?"
Asiye'nin sesini duyan Ömer'in gözleri büyüdü "AAsiye?"
Asiye: "Evet benim." dedi ve kulaklığını aktifleştirip "Arkadaşlar beni tanımama ihtimalinize karşı hepimiz Ömer'in olduğu yere bakın. Pudra elbisem ve kısa saçımla ben Asiye Eren'im." hepsi istemsizce gülmüştü. Asiye oradan uzaklaşıp genç adamın yanına gitti. Genç kadının yanına geldiğini fark eden genç adam elini genç kadının beline koydu. Bir süre karşısındaki adamla sohbet ettikten sonra yanlarına gelen Berk ile selamlaştılar. Asiye ve Berk çok koyu bir sohbettelerdi. Gülüyor eğleniyorlardı. Berk bir an durdu ve Asiye'ye "Sana bir şey söyleyeceğim ama dalga geçip başka birine söylemek yok. Tamam mı?"
Asiye: "Tamam. Ne oldu?"
Berk: "Şuradaki kırmızı renk kısa elbiseli kız var ya, kıvırcık saçlı olan bak." dedi gülerek. Asiye ise baktığı tarafta Berk'in tarif ettiği kişiyi görünce şok oldu. Aybikeydi o.
Asiye: "Eee ne olmuş kıza?"
Berk büyük bir nefes alıp "rüya gibi değil mi?"
Asiye kahkaha atıp "vay vay vay Berk bey ilk görüşte aşk mı?"
Berk: "Yok ne alakası var güzel kız da sence bana bakar mı?"
Asiye: "Konuşmadan bilemezsin bence. Hatta git dansa kaldır."
Berk: "Ya reddederse?"
Asiye: "Reddetmez. Ben anlarım." der göz kırpar. Berk yanından usul usul giderken Asiye kulaklığı ile "Aybike, gelen kızıl saçlı çocuğu teklifini kabul et yoksa yolarım seni." dedi ve ona bakıp güldü. Aybike ne olduğunu anlamadan kendini Berk ile dans ederken buldu. Onlara gülerken kulağına değen nefesle irkildi genç kadın "Benimle dans eder misin sevgilim?" Arkasını dönüp yeşillerle karşılaşınca başını olumlu anlamda salladı ve dans etmeye başladılar. Tam o sırada bütün ekibin kulağına aynı anda Ömer'in sesi geldi. "Akif Atakul araba ile uzaklaşıyor." Asiye hemen ellerini genç adamın boynundan çekip "Acilen araban lazım." "Ne oldu Asiye iyi misin?" "İyiyim ben. Arabanı verecek misin yoksa herhangi birinin arabasını alıp ortalığı mı karıştırayım?" "Tamam" der ve anahtarı verir. Bir hışımla çıkarken arkasından başka bir adamın da koşar adım çıktığını gören Doruk endişelenir ama hiçbir şey olmamış gibi davranır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASİ
RomanceAsiye ve Doruk ilk karşılaşmalarında birbirleri olduğunu bilirler ama diğerinin bilmediğini sanarlar. Asiye'nin gizli kimliği ortaya çıkınca daha fazla ifşalanmamak adına babasından kalan şirketi yönetmek için dönmüştü. Hoş geldin partisinde karşıla...