Youngsoo yolda koşarak ilerliyordu. "Nerde bu kahrolası JYP."
İki gündür Kangdae eve gelmiyordu. Onun bir kavgayı bu kadar büyütecek biri olmadığını biliyordu ve eğer Felix'in yanında da değilse artık aklına kötü şeyler getirmesi gerekirdi.
Hızla binadan içeri girdi ve merdivenleri koşarak çıktı. Tanıdık bir yüz görür görmez durdu.
"Sen Chan'sin değil mi?"
"Evet sen de Youngsoo olmalısın. Hiç tanışma fırsatımız olma-"
"Bak şu an olmaz acilen Felix'i bulmalıyım nerde biliyor musun?"
"Ah evet pratik odasında olmalı."
Youngsoo koşarken zar zor teşekkür edebilmişti. Felix'i bulur bulmaz panikleyip yakasına yapıştı.
"Kangdae seninle mi?"
"Ne anlamadım."
"Kangdae seninle mi?!"
"Hayır!"
"Olamaz..."
Felix yakasını kurtarır kurtarmaz kaşlarını çatarak konuştu "Bşr sorun mu var?"
Youngsoo ellerini saçlarına geçirdi ve cevap verdi "Bir sorun var. Çok büyük bir sorun."
"K- Kangdae'ye bir şey mi oldu?"
Youngsoo acıyla güldü. "Onu seviyorsun değil mi?"
"N- ne alaka şimdi?"
Youngsoo öğrendiği acı gerçekle yere çöktü. Felix'ten nefret ediyordu. Stalker şirketinden de. Yıllardır beklediği çocukluk aşkını ondan almışlardı.
"Onu seviyorum... İlk gördüğüm andan beri. Beni ilk kurtardığı andan beri. Onun için mermi yediğim andan beri... Sen ne bilirsin ki? Yıllardır onun yanındaydım. Ona her konuda destek oldum. Sonra bir gün çıkıp dedin ki ben senin ruh eşinim. Onu benden çaldın sen. Sevdiğim ilk ve tek kişiyi benden çaldın..."
Felix şaşkınlıktan ne diyeceğini bilemeyerek onu dinliyordu. Zaman kaybettiklerinin farkındaydı ama onu şu an durduramazdı.
O kadar zamandır içinde tuttuğu buydu demek. Felix onun kendisini asla sevmeyeceğini öğrenmişti. Gözlerinde görüyordu bunu.
Youngsoo'yu böyle kırmak istememişti ama bu onun elinde değildi ki.
"Şu an bu bir şey değiltirmez biliyorum ama... Üzgünüm. Ona aşık olduğum için üzgünüm..."
Youngsoo gülmeye başladı. "Aptal. Onu seviyorsun demek."
"Yani tam olarak değil. Aslında hoşlanır gibi bir şey ama-"
"Gidelim. Ona aşık olup olmaman umrumda değil onu kurtarmak istiyorsun değil mi?"
"Çok."
💙
Felix polislere haber vermişti. Şirketi işin içine katmayı hiç istemiyordu. Bu yüzden onu kovabilirler ve hatta Kangdae ile görüşmeyi kesmesini isteyebilirlerdi.
Youngsoo ise Kangdae'nin üzerinde bulunan takip cihazının yerini öğrenmeye çalışıyordu.
Evet Kangdae'nin üzerinde takip cihazı vardı. Yaşadıkları hayata bakılırsa bunu fazla sorgulaması gerekmiyordu.
Kangdae'nin telefonu büyük ihtimalle onu kaçıran kişilerdeydi -babası olduğu çok bariz- ama Soo'nun telefonunu hiçbir şekilde açmıyordu.
Felix telefonunu kaybettiğini de böyle öğrenmişti. Oraya gitmekten başka seçenekleri yoktu. Karşılarına ne çıkacaklarını bilmemelerine rağmen gitmek zorundalardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Secret Stalker
Fanfiction"Sıradan bir yaşam sürmeyi bende isterdim. Sıradan olmasa da bu kadar tehlikeden uzak. Belki ben de ünlü olsam güzel olabilirdi hayatımız."