"Ciddi misin?" dedi Changbin yattığı yerden kalkarak.
Felix kafa sallayıp konuşmaya devam etti "Ama babasının kim olduğunu hala bilmiyorum."
Her şeyi anlatmıştı grup arkadaşlarına. Kangdae'ye sormamıştı ama. Sorun olur muydu?
"Şirkettekilere fazla yanaşma o zaman kim olduğu belli olmaz. Senin de başın belaya girer." dedi Chan.
"Ama ben Kangdae'ye yardım edeceğime söz verdim." diye cevap verdi Felix hızlıca.
Hyunjin hızla Felix'e yaklaştı ve yüzünü elleri arasına alıp gözlerini kocaman açarak konuştu "RUH EŞİN İÇİN ÖLMEK Mİ İSTİYORSUN? GİTTİ ÇİLLİ CİVCİVİM."
Jisung rahatça konuşabilmesi için Hyunjin'in ellerini çekince Minho onu kıskanıp hızlıca üstüne atlamıştı.
Jeongin oyun oynadığı telefonu bırakıp onlara katıldı "Aşık mı oldun hyung?"
Felix arkasına yaslanıp devam etti "Hayır sadece yardım etmeye çalılıyorum. Çocuklar Kangdae gerçekten iyi biri. Suçu olmamasına rağmen ailesi katledilmiş. Sizce de yardımı hak etmiyor mu?"
Hyunjin yine birden bağırmıştı "ÖLÜCEN LAN ÖLÜCEN."
Herkes irkilip ona dönünce Jisung eliyle ağzını kapatmıştı. Minho ise Jisung'un diğer elini tutmak karşılığında rahat durmayı kabul etmişti.
Seugmin cevap verdi Hyunjin'e "Hyung kimsenin öldüğü falan yok saçmalama."
"Ne düşünüyorsun Lix?" dedi Chan. Kafasındakini anlamıştı. Kangdae'yi o adamdan kurtarmalıydı.
"Kangdae büyükbabasının her şeyi bildiğini söylemişti. Ondan öğrenmiş hatta. Onda bir kanıt olabilir belki."
Hyunjin yine Jisung'un elinden kurtulup bağırmıştı "GEBERİCEN SALAK!"
Ellerini yüzünün arasına alıp sabır çekmeye başladı Felix. Yok muydu şunun drama queenlikleri. Kafasını kaldırınca diğerlerinin bir farkı olmadığını fark etti.
Minho ilk kez Jisung'u kıskanmak dışında bir yaşam belirtisi vererek konuştu "Kangdae'nin doğru söylediğini nereden biliyorsunuz?"
Bunu hiç düşünmemişti Felix. Herkes bu soruyla sessizleşmişti. Söyler miydi? Neden söylesin ki?
Jisung pes ederek Hyunjin'i bırakıp sevgilisinin kucağına yatınca Hyunjin hemen konuşmaya daldı "Belki ailesini öldüren adam masum Kangdae kötüdür."
Diğerleri olabilir dercesine kafa sallarken Felix hemen araya girdi "İmkansız."
Changbin yanıtladı onu "Nerden biliyorsun? Onunla daha yeni tanıştın."
"Onu üç haftadır izliyorum hyung. Öyle biri değil. Youngsoo ile olan konuşmalarını dinliyorum. Ayrıca yalan söylese anlardım."
Chan emin olmak isteyerek konuştu "Bizde tanışalım o halde. Bakalım yalan mı söylüyor. Bizde anlayabiliriz. Yani alınma Lix ama ruh eşine biraz duygusal davranıyor olabilirsin."
Felix hayal kırıklığıyla baktı hepsine. Ona inanmıyorlardı. Duygusal mı davranıyordu? Haklı olabilecekleri gerçeği onu daha çok sinirlendiriyordu.
Bakışlarıyla ne düşündüğünü anlayan arkadaşları mahçup bir şekilde gözlerini birbirlerinde gezdiriyorlardı.
Felix derin bir nefes aldı ve cevap verdi "Peki. Tanıştırırım."
Başka bir şey konuşmadan pratik odasından hemen çıktı. Çünkü onları kırmak istemiyordu. Onlarında istemediği gibi...
»»————— ★ —————««
biraz kısa bir bölüm oldu sanki bir dahakini uzun yazayım
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
