"Kabul etmesi biraz zor biliyorum. Şu an bana güvenmiyorsun bile. Seni kandırıp buraya getirmeyi ve böyle bağlayarak zorla dinlemeni sağlamayı hiç istemezdim ama yapabileceğim başka hiçbir şey kalmamıştı. Özür dilerim kızım. Düşünmen gereken şeyler var biliyorum. Bu yüzden gitmene izin vereceğim. Deden konusunda endişelenme seni her zaman yaptığım gibi yine koruyacağım. Sen bana reddedemeyeceğim birinin emanetisin."
Kangdae elleri çözülünce hızla göz yaşlarını sildi. Düştüğünden beri yerden kalkmamış Youngsoo'nun yanına koştu.
"İyi misin?"
Soo sadece kafasını salladı. Kangdae Felix'e döndü. O ne soracağını anlamış gibi kafasını sallayarak iyi olduğunu belirtti.
Sonra beraber oradan ayrıldılar...
💙
Aradan bir hafta geçti. Evet olayları bilmeden bana bakan adamın -babamın- bana bütün gerçekleri anlatmasından sonra bir hafta.
Artık ona inanıyordum çünkü sözde dedem her şeyi bildiğimi öğrendikten sonra bana nefretini kusmuştu.
Tabi çözülmeyen bir sorun daha var. Soo ile hala küstük. Yani küs değildik aslında konuşuyorduk ama bana çok mesafeli davranoyordu.
Bir gün önce de Felix'in aşk ilanıyla kafam allak bullak olmuştu. Kimle aramı düzelteceğime şaşırdım.
Önce Soo ile aramı düzeltmeliydim. En yakın arkadaşımı onun da dediği gibi yeni tanıştığım birine -yaklaşık 2 aydır beraberiz- tercih edemezdim.
Yanına gittiğimde otelin terasında kahvesini içiyordu. Yanına oturup onu izlemeye başladım ama ne benimle konuşuyordu ne de göz teması kuruyordu.
"Youngsoo. Hala bana kırgın mısın?"
Cevap vermeden kafasını hayır dercesine salladı.
"Özür dilerim. Sen haklıydın sana güvenmeliydim. Her ne kadar onu sevsemde sen ondan önceliklisin."
"Sana küs kalamayacak mıyım ben. Şanslısın ki çok mükemmel bir arkadaşın var. Ben senin yerinde olsam çoktan bana aşık olmuştum."
İşte Soo geri döndü...
"Olmadığımı kim söyledi." gülerek söylediğim şeyle yerinden kalktı ve elini uzattı.
"Biraz eğlenelim mi?"
Bunu reddedemezdim. Nereye gideceğimizi ya da ne yapacağımızı bilmiyordum ama bunu teklif eden Youngsoo ise fazla soru sormama gerek yoktu.
💙
Ormana geldik...
Orman sevmediğimden değil aksine çok huzur verici bir ortam ama kabul etmeliyim yalnızken çok korkutucu oluyor.
Neyse ki yanımda Youngsoo var.
"Kangdae sana söylemem gerelen bir şey var... Bu aramızı bozabilir ama daha fazla saklamak istemiyorum."
"Peki..."
"Kangdae ben seni seviyorum. Bunun için üzgünüm başka birinden hoşlandığını biliyorum ama bilirsin... Artık söylemem lazımdı çünkü bana asla karşılık vermeyeceksin."
"Soo... Ben..."
"Ah hadi ama havayı germe. Beni arladaş olarak gördüğünü biliyorum. Meral etme bundan sonrası içinde aynısı olacak. Yine de benimle görüşmek istemezsen anlarım."
"Saçmalama. Duyguların yüzünden seni terk edemem. Etmem... Yıllarca birlikte yaşadık biz. Böyle bir şey yapacağımı nasıl düşündün?"
Hızla ona sarıldım. Biraz bekledikten sonra o da kollarımı belime sardı.
Her şeyi çözmem gerekiyordu. Çünkü bu sorunu çözebilecek tek kişi bendim.
Sorunun kaynağı bendim...
»»————— ★ —————««
bi daaki bölüm final
yukarı çok sevdiğim bi animenin openingini koydum izlemeyen varsa koşup izlesin
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
