Felix ile tanışalı yaklaşık iki hafta olmuştu ve bu süre içinde birçok kez buluşmuştuk.
O adamı batırmak için hiçbir şey yapamamıştım çünkü Felix şirketten birilerinin beni sürekli izlediğini söylemişti.
Bana çok iyiliği dokunmuştu ve artık ona güveniyordum. Geçmişimi anlatacak kadar. Yine kim olduğunu söylemezdim ama olayları bilmek onu rahatlatacaktır. Belki de daha çok strese sokacak. Bilmiyorum.
Younsoo gitmeden önce bin kere emin olup olmadığımı sormuştu. İki hafta önce tanıştığım birine her şeyi anlatmak...
Felix'in bana seslenmesiyle kafamı kaldırdım. Tanıştığımız Han Nehri'nin orada buluşmak için sözleşmiştik. Yanıma geldi ve beraber banklara doğru yürümeye başladık.
Oturur oturmaz bana gülümseyerek sordu "Nasılsın?"
Gülümseyerek cevap verdim "İyi. Sen?"
İyi anlamında kafasını salladı. Derin bir nefes aldık ve söze girdim "Felix. Ben sana her şeyi anlatmak istiyorum."
Biraz şaşırıp yüzüme baktı. Sonra yere bakarak konuşmaya başladı "Anlatmak zorunda değilsin."
"Biliyorum. Kim olduğunu hala söyleyemem ama neden babamı yani o adamı sevmediğimi bilmen iyi olacaktır."
Gözlerimin içine baktı ve derin bir nefes alıp konuştu "Peki. Anlat bakalım."
"Benim babam Stalker şirketinin gerçek sahibiydi ve o zamanlar ortak oldukları şirketin sahibinin kızına yani anneme aşık olmuştu. Stalker ilk olarak babamın annemi izlemesi için kurulan bir şirketti. Duyguları karşılıklı olunca evlenmeye karar verdiler."
Anladığını göstermek için kafa sallayınca devam ettim "Ama annem zaten biriyle evlenmek üzereydi. Babası onu zorla evlendirecekti. Bu yüzden kaçıp herkesten gizli evlendiler."
Kaşlarını çatıp öne doğru eğildi. Konu dikkatini çekmişti.
"Bir yıl kadar kaçtılar ve bu arada ben doğdum. Annemin zorla evlendirileceği adam babamı öldürdü ama bir hata yapıp annemi de vurdu."
Son cümlemden sonra Felix'in gözleri kocaman olmuştu. Ona ailemin katlini anlatmasaydım çok sevimli durabilirdi.
"Bütün bunları benden sakladı ve yıllarca babammış gibi beni büyüttü. 15. doğum günümde her şeyi öğrendim."
Gözleri hala kocamanken biraz daha bana yaklaşıp fısıldadı "Nasıl?"
"Annemin babası doğum günü partimi basıp kızını öldürenin o olduğunu öğrendiğini ve ona dava açağını söylemişti."
Geriye çekilip hafifçe güldü "Berbat bir partiydi değil mi?"
"O gün evden kaçtım ve 4 yıldır tek başımayım."
Felix araya girdi "Peki o arkadaşın?"
"Ah o mu? Youngsoo ile 17 yaşımda tanışmıştım. O adam kızı olarak büyümezsem beni de öldüreceğini söylemişti ve... Bunu denedi. Iskalayıp Youngsoo'yu vurunca iyileşene kadar ona bakmak zorunda kaldım. Daha sonra da beni bırakmadı."
"Onu seviyor musun?"
"Ah evet. Yani öyle değil. O benim erkek kardeşim gibidir. Ona hiç o gözle bakmadım."
Gözlerini nehre çevirdi "O da seni böyle mi görüyor?"
"Yani. Sanırım."
Kafa sallayınca uzun bir süre konuşmadık. Bu benimle bir daha görülmek istemediğini söyleyeceği kısım mıydı?
Derin bir nefes alıp bana döndünce onu dinlemeye başladım "Kangdae. Sana açık konuşacağım."
Kafamı sallayınca devam etti "Sana aşık değilim. Yani henüz ama kötü biri olduğunu düşünmüyorum. Sana yardım edeceğim."
Duyduklarım karşısında gözlerimi kocaman açtım ve şaşkınlıkla ona baktım. Bu melekler hep beni mi buluyor yoksa?
Gülerek konuştum "Gerçekten mi?"
O da gülmeye başladı "Evet."
Birden gelen cesaretle ona sarıldım. Başta tereddüt etse de sonra ellerini yavaşça belime sardı.
Sanırım bir koruyucu melek daha kazanmıştım.
»»————— ★ —————««
kitabın adını kangdae ve melekleri mi yapsam acaba
ASDFHKLJWHBRLVBABC
felix randomu attım kopyalayabilirsiniz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Secret Stalker
أدب الهواة"Sıradan bir yaşam sürmeyi bende isterdim. Sıradan olmasa da bu kadar tehlikeden uzak. Belki ben de ünlü olsam güzel olabilirdi hayatımız."