20. Yaşattığını Yaşamadan Ölmezsin | SEZON FİNALİ

36 5 0
                                    




2 YIL SONRA...

*2013*

Son zamanlarda üniversitede öğrenciler ve hatta öğretmenler arasında sık sık konuşulan bir şey var; Leyla Zümrüt'ün geleceğinin parlak oluşu..

Zoru başarmaya çalışıyordum ama kimse de kolay olduğunu iddia etmemişti zaten. Gece gündüz aynı hayalle yanıp tutuşuyordum ben. Çocukluğumdan bu yana ikiz kardeşimin bana miras olarak bıraktığı hayalin peşinden her şeyimi feda ederek ilerlemeye devam ediyordum. Başarımın farkındaydım. Yolumu kesmeye çalışanlar, beni vazgeçirmek için uğraşanlar elbette olmuştu. İşte insanın başarısı tam olarak buradan belli olur. Eğer birileri sizi yolunuzdan alıkoymaya çalışıyorsa doğru yoldasınız demektir.

Üçüncü sınıfın henüz başında, yolun yarısında ya da belki de sonunda.. 2013 yılında, Ağustos ayında..

Doktor önlüğünü giyerek aynadan kendime baktığımda her geçen gün kendimi çok daha güçlü hissetmeye başladığımı fark ettim. Ancak o sırada bir şey olmuştu. Önlüğü giyerken parmağımdaki tektaş yüzüğü düşürmüştüm. Bu ya evliliği ya da mesleği seçmem gerektiği için bir işaret miydi?


"Leyla Zümrüt.. Allotransplantasyon tanımlamasını yap bakalım."

"Aynı türün farklı genetik yapısı taşıyan bireylerindeki transplantasyondur."

"Aferin."


**


~Eren~


Liseden sonra pek çok şey değişmişti hayatımda

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




Liseden sonra pek çok şey değişmişti hayatımda. Zenginliğime zenginlik, gücüme güç katmıştım. Kimse duramıyordu karşımda. Ezip geçiyordum bütün dünyayı. Bana bir yanlış yapan olursa en hızlı ve en ağır şekilde kesiyordum cezasını. Kimse Atilla Gökdemir'in biricik oğlu Eren Gökdemir'e karşı koyamazdı. Bu imparatorluğu babam kurmuştu, ben devam ettiriyordum.

Siyah minibüse bindim ve şoföre bizim mekana sürmesini söyledim. Odama geçip hesaplara baktığımda eksiklik olduğunu fark ettim. Çek senet işi yapıyorsanız, borcunu ödemeyen insanın icabına en kısa zamanda bakmanız gerek. Eliniz bir kere karanlığa batarsa bir daha çıkması imkansızdır zaten. Artık can yakmak, can almak benim için bir rutin haline gelmişti. Babamdan gördüğüm her şeyi uyguluyordum ve tam da onun gibi bir adam olmaya çalışıyordum.


"Dolu muydu lan bu şeytan?" dedim silahı ateşlediğimde.

"Doldur demiştin ya abi."

"Hadi ya.. B*k yoluna gitti adam. Atın leşini kargalara."

"Abi, yenge arıyor." dedi telefonumu uzatarak.

"Kapat. Bir daha da aramasın beni öyle bilip bilmeden. Kaç kere söyleyeceğim?"

"Aslı yenge arıyor ama abi."

"He öyle desene.. Öteki zannettim." üstümü başımı düzelterek telefonu açtım. "Söyle kalbimin sahibi. Söyle."

ZÜMRÜT | ZeyKerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin