- Ama sen bana favori süveterimdan daha iyi uydun
§
"zaman yorulmadan, bir mola vermeye ihtiyaç duymadan hızla geçiyordu. güneş gökteki yerini alıyor, karşılık beklemeden tüm ısını cömert bir şekilde sunuyor, yeniden gözden kaybolana ve unutulana dek bakıyordu insanlığa. ben ise ne güneşin varlığının farkındaydım, ne de onun terk ettiği gökyüzünü ondan aldığı güç ile doldurmaya çabalayan ay'ın.
ben sadece onun ve yıldızları gözlerinde saklayan bir tavşanın farkında, bir tek onun için var ve bir tek onun için tutunuyordum yaşama."
jeon jeongguk için, syf. 4
§
Küçük odadaki gerginlik sinirlerimin bozulmasına sebep olsa da sessiz bir şekilde koltuğa gömülmüş, başımı Han'ın omzuna yaslamis halde Yeong ve Lu'nun birbiri ile olan tartışmalarını izliyordum. Han tamamen elindeki telefona odaklanmış haldeydi ve onların dediklerini umursuyor gibi durmuyordu.
"Gruba başka birinin alınmasını istemiyorum."
Lu sinirli bir şekilde konuşarak arkasını uzun dolaba yaslarken "Sen sadece gruptaki "tek kız" olmaktan memnunsun, en başından beri klavyede birine ihtiyacımız olduğunu biliyorsun." dedi Yeong, ellerini göğsünde birleştirmiş halde sarı saçlarını iki yandan örmüş olan Lu'ya bakıyordu. "O kızın işinde iyi olduğunu nasıl bilebiliriz ki?" diye mırıldandı Lu, ona karşı direncinin kırılmaya başladığı sesindeki tonlanmanın düşmesinden belliydi.
Yeong destek görmek için bize bakarken omuz silkerek yerimde daha çok yayıldım, Han kendi aralarında halletmeleri gerektiğini ve bizim için sorun olmadığını söylerken Lu'nun öldürücü bakışları üzerimizde dolanıyordu. İkimizin de onun tarafını tutacağımızı sanmıştı ama yanılıyordu, klavyede birinin olması şarkıların melodilerindeki hissiyat için önemliydi.
Bize katılmak isteyen kızı sadece birkaç kez görmüştüm, bu yaz büyükannesi yalnız kalmaması için Melrose'a gelmiş İskoç bir kızdı. Yeong'un öğrendiklerine göre Glascow'da yaşıyordu, turuncuya kaçan sarı saçları ve yeşil gözleri vardı. Bu gece bir karar vermemiz için bizden rica etmeye geldiği zaman onu net bir şekilde görebilmiştim, Kimberly.
Lu bizden desteğin gelmeyeceğini fark ettiğinde "Grup içi ilişki olmayacağını biliyorsun." dedi Yeong'a, onun tek ısrarının Kimberly ile yakınlaşmak olduğunu düşündüğü için olduğuna kanaat getirmiş olmalıydı. "Ama sen Taehyung ile..." Han başını telefondan kaldırıp konuştuğunda Lu ona gözlerinde daha önce görmediğim bir öfke ile baktı, "O grup kurulmadan önceydi, bir daha konusunu açmayacağımıza söz vermiştik." dedi, Han omuz silkerek yeniden telefonuna dönerken gözlerimi kapadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
poison ivy' taekook
FanfictionBen Kim Taehyung, Jeon Jeongguk'u tanıyana kadar her şeye sahip olduğumu sanıyordum.