- Ama kendimi korkutmaktan korkuyorum çünkü aşkın olduğu yerde kayıp da var.
§
"Zamanın izlerini kaybediyorum, bir köşede uyuyorsun ve ben sadece seni izleyerek devam ediyorum. orada kal, kollarım sana sarılı. Kiraz çiçeklerinin güzelliği olarak geldin bana, korkuyorum onlar gibi çabuk kaybetmekten seni. Yaprakların dökülecek ve ben sensiz, kuru bir ağaç olarak kalacağım."
jeon jeongguk için, syf.7
§
Ona olan hislerimi kâğıda dökmezsem delirecek gibi hissediyordum, kendimi uzun süre boyunca birine karşı duygu hissetmekten uzak tutmuştum ve şimdi bana ağır geliyordu ona olan düşkünlüğüm, içimde büyüttüğüm aşk.
Kalemi bırakarak bacaklarıma dolanarak oyun isteyen Yeontan'ı kucağıma aldım, tüylerini okşayarak odaya ilerlerken saatin geç olduğunun farkında olmayan köpeğimi uyuyan Jeongguk'un yanına bıraktım. Karanlık odada adım atmak zorlaşırken ses çıkarmamaya çabalıyordum.
Komodinin başındaki eski abajuru açarak odanın loş bir ışıkla aydınlanmasını sağladıktan sonra Jeongguk hafif kıpırdanarak burnunu kırıştırdı. Çekmeceme sakladığım ve uzun süredir elime almayarak dokunmaktan çekindiğim eskiz defterini ve hemen yanında duran siyah kalemi aldım. Sandalyeye oturarak bacaklarımı yatağa, Jeongguk'u rahatsız etmeyecek bir bölgeye uzattım.
Yarım kalan eskizlerimi es geçerek boş bir sayfa açtıktan sonra huzur içinde, dudaklari hafif aralık uyumakta olan Jeongguk'a baktım. Onun için kelimelerimi kullanmak, onu çizmek, onun için şarkı söylemek, onu fotoğraflamak. Tanrı'nın ben dünyaya gelirken kullanmam için verdiği tüm yeteneklerimi sadece ona sunmak, onun için kullanmak istiyordum.
Yarın Kimberly'nin de aramıza katılacağı bir prova yapmamız gerekiyordu ama umurumda değildi, kalem kağıdın üzerinde kayarak çizgiler oluştururken bakışlarım Jeongguk ile onun arasında gidip geliyordu. Yerimde biraz daha yayılarak onu çizmeye devam ederken tıklatılan kapı kaşlarımın çatılmasına sebep oldu, gözlerim komodinin üzerindeki saate kaydı.
02.34
Eskiz defterini saatin yanına bırakarak kalkmadan önce bir kez daha hafif bir takırtı geldi kapıdan. Gergin bir şekilde ilerlerken bu saatte kimin kapımın çalacağı hakkında hiçbir fikrim yoktu. Bizim çocuklardan biri olabilirdi, kasabada yardım isteyen biri ya da ev sahibim olabilirdi lakin kapıyı araladığım an gördüğüm iki kişi, asla tahmin etmeyeceğim insanlardı.
"Taehyung."
Babamın sesi uzun bir zamanın ardından kulaklarıma dolarken kapıda duran ikiliye bakmaktan kendimi alıkoyamıyordum, onlara kendimi anlatan bir mektup bırakıp ortadan kaybolmamın üzerinden ne kadar zaman geçmişti? Üç yıl? Annem kollarını bana dolayarak içeri girerken kokusunu bile özlemiş olmak kalbimi ağrıtıyordu, kollarım ona sarılırken biraz daha yaklaştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
poison ivy' taekook
FanficBen Kim Taehyung, Jeon Jeongguk'u tanıyana kadar her şeye sahip olduğumu sanıyordum.