- Bana başkalarında göremediğimi bildiğin renkleri gösterdin.
§
"Parçalarımı toparlamak istiyor ama onları bulamıyordum, benden uzaktaydılar fakat acıları kalbime saplanıyordu. Sen geldin, tüm parçalarımı buldun lakin avucunun içinde sakladın. Onları gördüm, almak için elimi uzattım, sen parmaklarını içe doğru kıvırarak gizledin. Korktum, senden hoşlanmadım, parçalarımı geri istedim.
Sen Jeon Jeongguk, hepsini bana geri verdin, birleştirilmiş ve bir daha kırılmayacağına emin olduğum kadar sağlam bir halde.
jeon jeongguk için (hala isim bulunamadı)
syf. 12§
Parmaklarım onun siyah saçları arasında gezinirken dudakları hafif büzülmüş, bağdaş kurmuş halde yerde oturuyordu. "Hyung..." dedi, Jeongguk bana o kadar nadir Korece konuşur ve 'hyung' diye seslenirdi ki, o anlar ellerimin titremesine engel olamazdım. "Neden saçımı örüyorsun?" diye sordu, gülümsedim ve bir tutamı daha alarak örgünün arasına kattım.
Gece gördüğüm rüyada bir kız çocuğu yanıma geliyor, hemen önüme oturarak saçlarını örmemi istiyordu. Üzerinde beyaz bir elbise vardı, parlak siyah saçları yumuşaktı, ne kadar hatırlamaya çabalarsam çabalayayım yüzü zihnimden silinip gitmişti. Jeongguk'un saçlarını örüyordum çünkü düşündüğümde, onun hafif uzun saçlarında hoş duracağını biliyordum.
Jeongguk itiraz etmeden önüme oturarak saçlarını örmeme izin verirken bunun sebebinin sabaha karşı yaşadığımız aile draması ile ilgili olduğunu biliyordum, benim kalbimin kırıldığının farkındaydı ama benim tek düşündüğüm onun kalbinin kırılmamasıydı. Minik lastik tokayı taktığımda bana doğru çevirdi başını, o kadar sevimli duruyordu ki bir sürü toka alıp saçlarına takmak istiyordum.
"Bunun beni havalı göstereceğini düşünmüştüm."
Büzülen dudaklarına dudaklarımı değdirdikten sonra kalkması için omzuna hafif vurdum, "Çok sevimli oldun." dedim ayağa kalkarak bana döndüğünde, hâlâ büzülü olan dudakları ile bana bakarken ellerimi beline yerleştirdim, parmakları oraya aitmiş gibi anında omzuma yerleşerek enseme doğru kayarken dudaklarımın yeri bu kez beyaz boynu oldu.
Evin çalınan kapısı irkilmeme sebep olurken kollarımı Jeongguk'tan çekerek oraya ilerledim, Han nefes nefese içeri girdiğinde bakışlari Jeongguk'un üzerinde gezindikten sonra bana döndü. "Ben dün gece bir şey yapmışım." dedi kendini koltuğuma atarken, Jeongguk içecek sıcak bir şeyler getireceğini söyleyerek açık mutfağa ilerlerken Han'ın yanına oturdum. "Ne olduğunu söyleyecek misin?" diye sordum, dudaklarını büzerek bana baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
poison ivy' taekook
FanfictionBen Kim Taehyung, Jeon Jeongguk'u tanıyana kadar her şeye sahip olduğumu sanıyordum.