{Ama bir gün buradan çıkacağımı umuyorum, bütün gece ve yüzyıllar sürse de}
§
"Kaşları çatık bir halde duvardaki yağlı boya tablosuna bakarken artık onu atması gerektiğini düşünüyor, zihni ona oyunlar oynuyordu. Bir korku içini kaplarken bakışlarını tablodan çekerek odada dolaştırdı, sanki pembe elbiseli kız canlanmış ve odanın içinde adımlıyordu. İç geçirerek yeniden bakışları tabloyu buldu, kızın gözlerine inmiş hüzün canını yaktı, kendine itiraf etme vaktiydi, onu özlüyordu."
lord hermin, syf. 53
§
Otobüs yolculuğunun sonuna gelirken Jeongguk'un kulaklığını çıkararak ona uzattım, bir kulaklıktan müzik dinlemeyeli çok uzun zaman olmuştu ve bunun verdiği hissi özlemediğimi söylesem yalan olurdu.
Eşyalarımızı alarak küçük alana indiğimizde sert rüzgar bize hoş geldin dedi, saçlarımız uçuşurken kabanımı zor da olsa üzerime geçirdim. "Crieff beklediğimden soğukmuş." dedi Jeongguk montunun önünü kapatırken, siyah saçları rüzgarın etkisi ile yüzüne çarpıyordu ve bu onun gülmesine sebep oluyordu.
Ağaçlık bir bölgede bulunan küçük otobüs alanından uzaklaşarak ana caddeye çıkan yola döndük, "İstersen taksiye de binebiliriz?" diye sordum arkamızda kalan alanı işaret ederek, taksi durağı görevi gören küçük kulübeye ve önündeki iki taksiye çevirdi gözlerini. "Gideceğimiz yer uzak mı?" Gözleri hala taksi durağı ve önümüzdeki yol üzerinde gidip geliyordu. "Hayır, yarım saatlik bir yürüş mesafesinde ama hava soğuk." dedim, omuz silkerek bunun sorun olmadığını söyledi.
Otoyolun kenarında yayaların seyahati için geniş bir alan bırakılmıştı, Jeongguk ile yan yana yürürken bakışları sürekli sağ tarafımızda kalan küçük ağaçlık alandaydı. "Oraua gezmwk isterdim ama beni bile korkutuyor." diye itiraf ettim ona, Crieff İskoçya'ya geldiğimde ilk yerleştiğim yerdi, buranın doğal güzelliklerini ve havasını seviyordum fakat büyüktü, telefon kullanmam şart gibi gelmişti gözüme.
Fotoğraf makinesi her an hazır, bazı anları çekerken oldukça odaklanmış haldeydi, yarım saatlik yol bu gidişle en az bir saati bulacak gibi duruyordu ama buna aldırmadım, Jeongguk'un odaklanmış ve hevesli bir halde izlemek güzeldi.
En son birini ne zaman bu kadar güzel bulduğumu hatırlayamıyordum, Jeongguk önüne gelen saçlarını kenara iterken bıkkın bir yüz ifadesine sahip olsa da, hoş görünüyordu.
Uzun otoyol bir kavşağa bağlandığında trafik ışıklarının değişmesi için düğmeye bastım, "Biraz üşüdük, burada harika bir sıcak çikolata yapan yer var." dedim gözlerini bana dikerek bakmakta olan çocuğa, başını sallarken ışıklar değişti ve karşı yola adımladık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
poison ivy' taekook
FanfictionBen Kim Taehyung, Jeon Jeongguk'u tanıyana kadar her şeye sahip olduğumu sanıyordum.