11° Am i fool who sits alone talking to the moon?

3.9K 547 45
                                    

|Yoksa tek başına oturup ayla konuşan bir aptal mıyım?|

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

|Yoksa tek başına oturup ayla konuşan bir aptal mıyım?|

§

"Yatağında kıvrılmış uykuda dalmaya çabalıyor ama küçük kızın gözleri bir an olsun zihnini terk etmeyerek buna izin vermiyordu. Bahçede koşturması, onu istemediğini söylemesi ve annesinin arkasına bedenini saklaması, bu ana kadar yaşadığı acılardan çok daha yaralayıcıydı onun için.
Nasıl olmuştu da doğumu ile ona yeni bir hayat sunan minik kız, bir bakışı ile hayatını darmadağın edebilmişti?"

lord hermin,  syf. 54

§

Üç gündür göremediğim bir insana duyduğum özlemi sorgulamaya başlamak ne kadar doğru olabilirdi, bilmiyordum.

Bedenimi yataktan çıkarmakta bile zorlanırken şimdi bar kapısından içeri giriyordum, Lu gitarını eline almış son kontrolleri yaparken birbirine karışmış saçlarımı karıştırdım. "Jeongguk, Ingiltere'ye geçmiş." dedi Han benim yanıma gelerek alçak sesle, kaşlarım çatılırken 'euphoriaonway' yazılı bir hesabın paylaşımını gösterdi, üzerindeki konumda Manchester'a yakın bir kasabanın adını gördüm.

İçimde hala belki etrafta olup bana görünmek istemediği için göremediğime inanmak isteyen teselli bulmaya aç o yan, yanılmıştı. Jeongguk gerçekten gitmişti ve artık benim için her şeyin bittiğini o an fark ettim. "Bu gece konuşalım biraz sahilde." dedi Yeong, "Uzun zamandır vakit geçirmiyoruz." diye onu onayladı Lu, Han benden önce onlara göstermiş olmalıydı Jeongguk'un gittiğini.

Gömleğimi düzelterek yüksek tavureye bedenimi bırakırken iç geçirdim, bu geceye tamamen uyan bir şarkı ile başlayacak olmam ne kadar tuhaftı...

Orada bir yerdesin biliyorum, uzakta bir yerde.
Seni geri istiyorum.
Komşularım deli olduğumu düşünüyor ama anlamıyorlar.
Sen sahip olduğum tek şeysin.

İçimde kopan bir fırtına tüm duygularımın kıyıya vurmasına sebep olurken gözlerimi kısa bir anlığına kapatıp açtım, sanki bir anda Jeongguk bar tezgahının oradaki taburede belirmiş, bana bakıyordu.

Geceleri yıldızlar odamı aydınlattığında tek başıma oturup Ay'la konuşuyorum.
Sana ulaşmaya çabalıyorum.
Senin diğer tarafta benimle konuştuğun umuduyla,
yoksa tek başına oturup Ay'la konuşan bir aptal mıyım?

Orada yoktu.

Onun hayalini görecek kadar delirdiğimi düşünmeye başlamak çok zordu, onu bir kez görebilecek olmak için bile feda edebileceklerimi düşünmek istemiyordum. Aşk ya da sevgi denen olgunun bu kadar güçlü olduğunu ve beni yıkamayacağını düşünmem tamamen hataydı, bu gerçek değildi.

poison ivy' taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin