Yerde uzanan Kağan ve Simay'a şaşkın şaşkın bakmaya devam ederken bir şey fark ettim.
Kağan Simay'ın üstündeydi.
İkisi de ıslaktı.
Hayır Beste. Sen uslu bir kızsın. Fesatlık yapma.
İkisi sanki vereceğim tepkiyi bekliyormuş gibi hâlâ aynı pozisyonda bana bakıyordu. Sırıtacak gibi oldum ama kendimi tuttum. Kederli bir şekilde kapıya tutundum ve Kağan'a baktım.
"Sen," dedim acıyla. "Sen benim... oğlumdun."
Aynen böyle:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Beste," dedi Kağan gözlerini devirerek. "Çok komik." Sırıttım.
"Hayırlı işler gençler," dediğimde Simay sinirle Kağan'ı üstünden itti.
"Ay bir çekil artık. Kaç kilosun sen be? Öldüm," dedi homurdanarak. Sonra bana döndü. "Beste vallahi açıklayabilirim."
"Neyi?" dedim sırıtarak. Kağan'a baktığımda gülerek Simay'a baktı o da. Simay ona dönüp dirseğini karnına geçirince Kağan acıyla inledi.
"Yemin ediyorum bu kız beni öldürecek bugün. Gücüne kuvvetine maşallah." Kıkırdadığımda Simay yeniden bana döndü.
"Banyoyu bu temizlesin," dedi Kağan'ı göstererek. "O başlattı. Zorla getirdi beni banyoya ve hunharca ıslattı." Gözlerimi kıstım.
"O da ıslanmış ama?"
"Ne yani?" dedi Simay. "Kendimi korumam lazımdı."
"Lan öyle bir anlatıyorsunuz ki, sanki suç işledik anasını satayım," dedi Kağan.
"Sen sus!" diye çemkirdi Simay. "Beste bu konuda çok titiz. Sen dua et, duş akabini bize sokmadı." Kahkaha attım.
"Valla yapardım." Sonra banyoya göz gezdirince kaşlarımı çattım. "Ama cidden bu ne ya? Mahvetmişsiniz." Sonra gözlerimi kıstım.
"Hemen temizliyorsunuz. İkiniz birlikte!" Simay gözlerini büyüttü.
"Ama Beste-"
"Hemen dedim!" diye sinirle konuştum. "Temizlemeden çıkmayın. Yoksa fena yaparım ikinizi de!" dedikten sonra da kapıyı üstlerine kapattım. Sonra yüzümde bir sırıtış oldu.
İkisi yine yalnız kalmıştı.
Kapı çaldığında hemen kapıya gittim. Kapıyı açtığımda Ela'yı görünce gülümsedim.
"Hoş geldin."
"Hoş buldum," dedi neşeyle. "Rahatsız etmiyorum, değil mi?"
"Saçmalama," dedim hemen. "Burası sizin de eviniz sayılır. Hepiniz gelebilirsiniz." Gülerek ayakkabılarını çıkardı ve içeri girdi. Kenardaki rahat terlikleri giydi.
