♾ 17. Bölüm

20.6K 1.2K 231
                                    

Bölüm Hazar'ın ağzından...

Annemin sesi boğuk geliyordu kulağıma.

"Oğluşuum... Hazaaar... Hadi kalk yavrum... Kahvaltı hazırladım. Beni duyduğunu biliyorum...Kalkmıyor musun sen şimdi Hazar? Tamam o zaman. Sen kaşındın oğluşum..."

Tam anneme 'beş dakkkaaa dahaa' diyecektim ki kendimi musluğun altında gibi hissettim.

Annem lavaboyu buraya getirmiş galiba.

Hiç irkilmedim sudan. Uykumdan ancak anne poğaçası uyandırırdı beni.

"Allah'ım inşallah yaşıyordur. O olmasa ben ne yaparım? Vay komşular... Genç yaşımda kimsesiz kaldıım...Dur sen, bir ambulansı arayayım da gör."

Yemsiz oltaya uzanmam ben...

"Ya, Hazar! Uyansana oğlum. Poğaçalar soğudu ya!"

Aha! Yem oltaya takıldı, balık oltaya atıldı. Yem poğaça, balık ben oluyorum burada.

Annem poğaça deyince, üzerimdeki pikeyi kaldırıp elimi yüzümü yıkamam, yatağı toplamam, kıyafetlerimi değiştirmem otuz altı saniyemi aldı. Dünya rekorunu kırdım mı?

O sırada annem elinde boş sürahiyle, gözlerini pörtletmiş ağzı açık beni izliyordu.

Ne oldu ki şimdi?

"Ee, hadi anne! Ne bekliyorsun orada? Çabuk gidelim de poğaçalar soğumasın. "

Ben odadan çıkarken annem hâla olduğu yerde duruyordu. Ağzı açıktı. Anneme döndüm.

"Anne, sana önemli bir şey söylemem lazım." Annem hızlıca başını bana doğru çevirdi.

"Ne?"

"Anne... Çenen, yere düşmüş. Kaldırsana."

"Hazaaaaar!"

Annem evin içinde beni kovalarken bir anda kendimi yerde buldum. Halının kenarına takılıp yüz üstü düşmüşüm.

Şu an acıtasyon yapmanın tam zamanıydı .

"Aaahhh! Anne! Ayağııım!"

Annem elindeki sürahiyi başıma vurabilir diye bir elimi yüzüme siper etmiştim. Bir elim ağrımayan ayağımdaydı. Şimdilik her şey iyiydi. Tü tü maşallah. Bismillah.

"Ayy, Hazar! Neredesin sen? Kaçma gel bur- hiii! Oğlum, n'oldu sana? Yerde ne işin var senin?"

"Halının desenlerini çok beğendim anne. İnceleyeyim dedim. O yüzden yerde uzanıyorum. "

"Hazar, ben ne dediğini hiç anlamıyorum. Türkçe konuş oğlum. "

"Anne, yerde ne işim olabilir ki? Yere düştüm. O yüzden. "

"E, niye kalkmıyorsun yerden? Yoksa halıya evlenme teklifi mi edeceksin?"

"Anne, ben zaten evliyim."

Annem kahkahalarla kendini yanıma attı. Gülerken gözlerini kapatmış ağzı açılmış çok güzel kahkaha atıyordu.

"Anne, neden gülüyorsun?"

"Ay, Hazar! Ahahaha... Sen şimdi evli olmasaydın ahahaha halıyla ahahaaha evlenecek miydin aahahaha?"

Düşündüm bir an.

Selin'le evli kalacağıma cansız bir objeyle evlenebilirdim.

"Evet anne, evlenirdim."

Hani bir şaka yaparsınız da aslında o şaka değildir ya...Şu an o durumdayım. Annem şaka yaptığımı zannederken hâla gülüyordu.

AldatılıyoruzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin