•
Hakim, elindeki tokmağı masaya vurmak için kaldırdığı anda "Durun lütfen Sayın Hakim! Son bir konuya değinmek istiyoruz müsaadenizle. Lütfen Sayın Hakim, çok önemli! Müvekkilime söz hakkı tanımanızı talep ediyorum." dedi avukat, oturduğu yerden hızla kalkarak.
Şuracıkta hakimin ayaklarına kapansa şaşırmam.
Saçları griden beyaza doğru çalan hakim, göz devirip eliyle onayı verince, Zafer'in bileklerini saran kelepçenin gümüşi parlaklığı saliselik gözümü kamaştırdı. Yanında duran avukattan biri, yenilgilerinin farkındalığıyla omuzlarını düşürmüştü az önce, şimdi ise Zafer avukatının neden söz hakkı istediğini biliyor gibiydi. İkinci avukat ise hızlı bir şekilde önündeki kağıtları karıştırıyordu.
Belki bir şeyler bulma umuduyla... Eh, umut fakirin ekmeğiyse, yakışıklı ve şerefsiz birinin ekmeğiyse, yediği nanelerdi.
Gözüm bir anlık Ilgaz'a değdi. Krem renkte takım giymişti. Oturduğu yerde ellerini masanın üzerinde buluşturarak parmaklarını iç içe geçirmiş, öne doğru eğilmişti. Az önceki rehavetinden arınmış, ne diyeceğini merak ediyordu ama bunu kamufle edebilmek için kaşlarını alayla havaya kaldırmıştı. Bakışlarım Zafer'i buldu.
"Ne diyecek bu salaklar? İnkâr evresini çoktan geçtik sanıyordum ben!"
Sema'nın sessiz homurdanması, Yekta'nın uyarısıyla hızla son bulmuşken gözlerimi bir an olsun yakışıklı ama şerefsiz Zafer'den ayırmıyordum.
Yakışıklıydı.
Ama şerefsizdi.
Babası önümüzde oturuyordu. Oturduğu yerde kurt varmış gibi hareketlenmesi gergin olduğunu gösteriyordu.
Ilgaz'ın babası Necip de Zafer'in babasının yanında yerini almıştı. Müzayedede gördüğümü hatırlamıyordum. İlk kez görmüştüm zatı âlini. Ilgaz, açık kahverengi gözlerini babasından almıştı belli ki. Geçik ama dinç bedeniyle zinde duruyordu, kollarını göğsünde kavuşturmuş olacakları soğukkanlılıkla bekliyordu.
"Ilgaz'ın benden hamileliğini gizleyerek aldırdığı o küçücük cana ne dersiniz Hakim Bey? Baba olma hakkım ellerimden alınmış olmuyor mu?"
Ne ne ne?
Avukat söz istedi.
"Sayın Hakim, müvekkilimi onaylıyorum. Son anda anlaşmalı boşanmadan dönmesinin nedeni de Ilgaz Koçak'ın baba olma hakkı ellerinden alınmış olup bunun da bir yaptırımının olmasını hak talep etmektedir."
Kuru iftira. Yani...
Ilgaz, sinirle ayağa kalacakken avukatı son anda durdurdu, kulağına doğru ne söylediyse Ilgaz gözlerini kapatıp sakinleşmeye çalıştı.
"Doğru mu?"
Gümüş saçlarından bir tutamı alnına düşmüş hakim Ilgaz'in olduğu yöne döndü.
Ilgaz bir anlık sinirle ayaklandı. Onu avukatı da tutamadı bu sefer.
"Söylediklerinin hiçbir doğruluk payı yok Sayın Hakim. Hem, olsa ne fark eder? Bu şahıs, beni aldatan, sevgilisini hamile bırakan, cebinde kuvvetli uyuşturucu madde bulunduran biri. Hadi bunları da geçtim diyelim; bir örgütle çalışarak silah tacirliği yapması, eğer bir... bir çocuğumuz olsaydı babası olarak göstereceğim biri olmazdı! Ortada bir hamilelik yok, böylebir kanıyı neden ortaya attığını da siz daha iyi bilirsiniz Sayın Hakim. İyi hâl indirimi için."
Ilgaz'ın haklı konuşmasıyla Zafer ceza yaptırımının azalmayacağını fark edince kindar bakışlarını Ilgaz'a ok gibi sapladı. Hakim yanındakilerle fısır fısır konuştuktan sonra sonunda tokmağı masaya kuvvetle vurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aldatılıyoruz
Teen FictionDaha tamamlanmadı. Maalesef gençler, cringe ifadeler içerebilir: Dikkat! 0535***: Yani anlayacağınız Hazar Bey 0535***: Aldatılıyoruz • Aldatılıyoruz; isimli ve konulu, ilk ve tek texting kitabıdır. Başlangıç Tarihi ~ 2021 Bitiş Tarihi ~ Devam Ediy...