ahu aşık mı? yoksa mesele aşk mı gerçekten?

51 5 1
                                    


Sessiz sakin sokakların ağzı tasmalı köpeğisin sen. Erdem yatağında değişik pozisyonlara girerken sabahtan yorganını toplamadığı için kendine kızıyordu. Salyaların akmış yutağına, yıllardır kavga çıkmayan sokaklarda. Eskilerin dört dörtlük ailesinin buçukluk çocuğu Erdem. Bir yarımlıktan fazlası değilsin. Avuç içlerini şakaklarına dayandı dayanamamazlıkla nefesini ağzında şişirirken.

Eylül cam kenarında Bartuya bakmayı reddettiği için en yakın arkadaşı Ahu'nun telefonlarına cevap vermesini bekliyordu dışarıyı izlerken. Berke balkonda sigarasını içerken Bartu kapının yanındaki armut koltuğun üzerinde avuç içlerini kafasına yaslamış içli içli ileri geri sallanıyordu.

Bartu Ahuyu aldatmıştı.

Böyle dediğime bakmayın. Bartu Ahuyu daha önce de aldatmıştı. Hayır böyle dediğime yine bakmayın. Ahu Bartu'nun onu daha önce de aldattığını biliyordu.

10 yıllık koca toksit bir ilişkiyi yürütmenin zorluğu içinde kavrulan iki komşu çocuğuydu ikisi. ...sevilmemiş padişah gözdeleri... Erdem ayağını yere çarptı beyninde yankılanan sesle. Kafasını Bartuya çevirdi gerisingeri. Çocuk kararan yüzüyle gözlerini Erdem'in tekerlekli sandalyesine çevirmiş çıtını çıkartmadan oturuyordu. Acaba ne düşünüyor diye merak etti Erdem. Aslında içten içe onların ilişkilerine imreniyordu. Her şeye rağmen birliktelerdi. Aşk içindi bunlar. Ahu aşkı için affediyordu.

Kapının tıklanma sesi geldiğinde evin temizliğini yapan ablanın geldiğini düşünmüştü Erdem. Ama Ahu akmış rimeli ve kırmızı ojeli parmaklarıyla beyaz peçeteyi burnuna bastırmış iç çeke çeke mırıldanıyordu. İçerde Bartu'nun olduğunu bildiğine emindi.

'Affettin mi?' dedim kapıyı biraz daha aralayarak.

'A-affettim...' dedi dolan gözlerini kaçırırken. Az önce araladığım kapıyı biraz daha açarak önünden çıktım. Tempolu yürüyüşüyle yukarı odaya çıktı.

Üzgün bakışlarıyla arkasında kalan Ahu'nun imza kokusunu içine çekti Erdem. İnsanlık tarihi boyunca olan aşka bak pelesenk ol- İnsanlık tarihi mi? diye susturdu kafasındaki sesi. Başından beri insanların yoğun üreme hissiyatını aşka dahil ediyor muyduk? Yoksa aşk başından beri yanlış mı anlaşılıyor? Aşk bir duygu mu, eğer duyguysa tek bir duygu olamayacak kadar yüce veyahut aciz bir şey mi? İlk üreme hissiyatından kara kaş kara göze vurulma, kalbini verme almaya nasıl geldi bu durum?

Ahu mesela, aşık mı? Yoksa mesele aşk mı gerçekten?

ERDEM (BXB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin