Görüşlerinizi bekliyorumm...
~~~~~~~~~
'Senin en korktuğun şey Resul Özkaya'ya benzemekti? Neden bu kötülüğü kendine yaptın?'
~~~~~~~~~Yarı baygın bir biçimde yerde yatan Gökçe kapının kilit sesiyle irkilmiş ve yüzünü hafif yukarıya kaldırmıştı. Gelen kişi bir kızdı esmer tenli ve düz saçları vardı kızı tanımıyordu. Az sonra -gelen kızın ağzından bir şaşkınlık nidası çıkartmasıyla- onu buraya kilitleyen kişi olmadığını anlamıştı. Ardından uzun boylu bir genç gelmişti bu da daha önceden kantinde gördüğü kantinci çocuktu. Henüz adını bilmediği kız yanına yaklaşıp suratına bir kaç tokat atmıştı ayılması için. Gökçe kendine gelince eliyle kapının ardında gördüğü astım tüpünü işaret etmişti, kapının önümde dikilen kantinci genç esmer kızın işaretiyle hemen ilacı Gökçe'nin eline tutuşturmuştu. Tüpü bir kez çekmiş işe yaramayınca ikinciyede çekmişti biraz daha kendine gelmişti ama onu merakla izleyen iki yabancıya açıklama yapabilecek durumda değildi. Durumu fark eden esmer kız hemen telefonunu cebinden çıkartıp konuşmaya başlamıştı.
'Ben Melisa, okulda tanıdığın birisi varsa söyle. Seni bu durumda bırakamayız.'
Gökçe önce genç adama verdiği sözü anımsamıştı, Berk ondan muhtemelen utanıyordu ve okulda iki yabancı olacaklarını söylemişti... Başını tanıdığım yok manasında iki yana sallamıştı. Bu sefer adının Melisa olduğunu öğrendiği kız muhtemelen ambulansı arıyordu. Gökçe inadından vazgeçip konuşmaya başlamıştı, tabii yine göz teması kurmadan.
'B-Berk onu ara...'
Kız nefesi yetmediği için yalnızca bu basit cümleyi kurabilmişti. Ve adı kadar emindi ki Berk onu bir kaşık suda boğar yine de merak edip yanına gelmezdi. Çünkü Gökçe hiç bir suçu olmamasına rağmen küçüklüğünden beri hiç sevilmemişti kimse tarafından önemsenmemişti ve ötekileştirilmiş bir çocuktu. Melisa, Berk ile bu kızın ne ilgisi olduğunu anlamayıp kaşlarını çatmıştı. Ardından ikiletmeden genç adamın numarasını tuşlamıştı. Ama Melisa'nın atladığı bir detay vardı. Berk, Aybike onu rezil edip kafasına ayakkabı fırlattığından beri Melisa ile konuşmuyordu. Çünkü kaç yıllık arkadaşı rezil edilmişti ve o hâlâ Kadir'i merak ediyordu. Yani Berk için Melisa artık trip atılacak kadar bile değerli değildi, zaten büyük bir ihtimalle ona aşık bile olmamıştı Aybike'ye kendini kanıtlamak için Melisa'ya çıkma teklifi etmişti. Sâhi bir insan neden 'arkama bile bakmadan kaçarım.' dediği bir insana kendini kanıtlamak istesinki? Yanıtlanamayan sorulara bir yenisi daha eklenmişti.
●●●●●
Berk yatağına yayılmış bir elini yanağına koymuş diğer eliyle de şiir kitabından bir kaç şey okuyordu. Önce titreyen telefonuna aldırış etmeden kitabını okumayı sürdürmüştü ardından telefonun daha ısrarla çalması üzerine merakına yenik düşüp telefonu komodine uzanıp eline almıştı. Ekranda gördüğü isimle gözlerini devirip telefonu ters çevirmişti, arayan Melisa'ydı ve genç adamın açmaya hiç niyeti yoktu. Yaklaşık yirmi dakika boyunca kesintisiz aranmıştı her merakına yenik düşüp telefonu eline aldığında arayanın Melisa olduğunu görünce meşgule atıyordu. Eve bir buçuk saattir gelmeyen Gökçe'yi merak edip tam arayacağı sırada yanlışlıkla Melisa'nın aramasını yanıtlamıştı. Tam telefonu yüzüne kapatacağı sırada Melisa'nın endişeli sesiyle telefonu kulağına götürmüştü.
'Berk burada bir kız var baygın yatıyor! Tek tanıdığı senmişsin, acil gelmen lazım.'
Genç adam endişeyle ellerini saçlarının arasına daldırıp aklına gelen bütün kötü senaryolara engel olmaya çalışmış ardından telefonun diğer ucundaki sınıf arkadaşına bir soru yöneltmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYBER SHORT STORİES
FanfictionDizide muhtemelen harcanacak çift için kısa hikayeler yazacağım 2-3 partlık belkide 4 kim bilir...