🖤Desconocida🖤

810 32 32
                                    

Sezon finali sonrası gelişen olayları hayal gücüme göre yazdığım bir kurgudur. Erenler kimseye haber vermeden gitmiş, Aybike Berk ile hiç görüşmemiş yaz tatilindeler gibi düşünerek kurguyu okuyunuz.
Küfür içerir şimdiden belirteyim

(9 GÜN ÖNCE SAAT 02.45- İSTANBUL)

"Ada sahillerindeeeğ bekliyoğrum. Her zamağnnn yollarını göğz- Doruk şşştt oğlum hop hop düştüğn gerizekalı!!"

Genç adam muhtemelen şarkının sahibi olan Ahmet Kaya'nın mezarında ters dönmesini sağlayacak anlık ses tonuyla söylediği şarkısını yarıda kesmiş, oturduğu kayalığın yanında oturan arkadaşının birden sersemleyip dengesini kaybetmesi üzerine denize düştüğünü farkedip paniklemişti. Ancak Doruk bir anda sudan başını çıkarıp elini havaya kaldırmış daha fazla panik yapmaması için konuşmaya başlamıştı.

"Berkooo iyiyim bro noo panik!! Su buz gibi yalnız. Oğlum sen niye 'ğ' ekliyorsun durduk yere kelimelerineee?"

Genç adamın arkadaşı bir yandan denizden çıkıp tekrar kayalıklara tırmanırken diğer yandan ona bu soruyu yöneltmişti.

"Sen neden 'o' ları uzatıyorsun tatlım? Aman sarmadı senin muhabbet beni!!"

Sitemle karışık Doruk'a trip attıktan sonra hemen yanında duran siyah poşetten kahverengi cam şişeyi çıkartmıştı.

"İlk defa içiyorum ben oğlum, ondan dengemi kaybettim. Birde senin s*kik sesin eklenince denizi boyladık!!"

"Belli oluyor ilk olduğu bir iki yudumda hemen buldun kafayı. Hah süt çocuğusun oğlum sen derdin yok tasan yok ailen yanında. Neden içtin ki zaten?"

Doruk arkadaşının sorusu üzerine kaşlarını çatıp mantıklı bir cevap düşünmeye çalışmıştı. Genç adam ise bu sırada az evvel biten şişeyi büyük bir gürültüyle biraz ilerisindeki kayalıklara fırlatmış ve kırmıştı.

"İçmek için bir sebep mi lazım?"

Berk histerik bir gülüş atmış ve elinin tersiyle dudaklarını silmişti. Ardından sertçe yutkunup bakışlarını bir noktaya sabitledikten sonra konuşmaya başlamıştı.

"Hıh, keşke bir sebebim olduğu için bu zıkkımı içseydim! Ama üzgünüm yakışıklı prens milyar tane sebebim var içmek için...'

Henüz haddinden fazla çıktığını farketmediği sesini umursamadan büyük bir yudum alıp suratını ekşitmiş ve elini yanağına koymuştu.

"Mesela? Bir sebep söyle bana..."

Aklına gelen sebeplerle gözünden akan bir damla yaşı umursamadan en yeni ve onu derinden yaralayan sebebi aklına gelmişti. Son derece kısık ve nedediği belli olmayan ses tonuyla cümlelerine başlamıştı.

"O yok mesela... O bile beni terk edip gitti!! Ama ben suçluydum belkide beni bu hayatta cidden seven tek kişinin de avuçlarımdan kayıp gitmesine fırsat verdim. Hoş ya, o da artık benden nefret bile etmiyor."

Doruk dudaklarını büzüp kolunu hemen yanında duran arkadaşının boynuna atmış ve eliyle sırtını sıvazladıktan sonra dudaklarını aralayıp konuşmaya başlamıştı.

"Ben varım Berko, Melisa var biz senin yanındayız."

"Bırak palavrayı it herif! 'Boz voroz Borko' bok varsınız bi oğlanla bi kıza sattınız beni biz herşeyi beraber yapmadık mı lan? Neden sattın beni? Neden günah keçisi ben ilan edildim, ha neden? Bırak sırtımı sıvazlamayı gerizekalı gaz çıkartıyor sanırsın pez*venk"

AYBER SHORT STORİESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin