"Evet! Annemiz bugün nasıl hissediyormuş?" dedi alayla Shigaraki. Sabahtan beri Deku'nun uykusundan uyanmasını bekliyordu. Saat öğlen olmuş Deku hala uyanmamıştı. Shigaraki kontrol amaçlı yanına gitmişti.
Deku gelen ses ile uyandı. Hala çok yorgun hissediyordu. Nerede olduğunu hatırlamaya çalıştı.
"Kacchan." diye mırıldandı.
"Kacchan yok artık. Ben varım şu an. Dönelim konumuza." Deku kendine gelmişti.
"Hala aynı karardayım Tomura."
"Bakalım kararın değişecek mi?"
Tomura elindeki keskin bıçağı Deku'nun boğazına dayadı.
"Hah! Beni bununla ikna edemezsin." Bıçağı boynundan yüzüne doğru sürerek çıkardı. "Demek sana bir şey olmasını önemsemiyorsun. Ama bir düşünsene Katsuki Bakugou ne kadar üzülür. Şu an ne haldedir hiç düşündün mü?"
Deku bunları düşünmüştü elbette. Kacchan ona çok sevgi gösterisi yapmasa da onu çok sevdiğini biliyordu Deku. Daha bir bebekleri olacağını Katsuki'ye söyleyememişti. Buradan kurtulunca ona sımsıkı sarılacaktı.
İnsanoğlunun en büyük hatası da buydu. Büyük konuşurdu, düşünmeden konuşurdu.
Tomura bıçağı masaya bıraktı. Dört parmağını Deku'nun yüzüne koydu. "Bu güzel yüzüne bir şey olsaydı Katsuki seni sever miydi ha?"
"Elbette severdi."
"Pekala," dedi Tomura. Dört parmağını Deku'nun çıplak karnına koydu. "Bir daha düşünmek ister misin?"
"B-beni korkutamazsın Tomura!" Tomura güldü.
"Feromonların öyle demiyor. Aşırı derecede korku dolu feromonlar yayıyorsun Deku. Beni etkilemeye mi çalışıyorsun? Üzgünüm ben azgın bir alfa değilim. Ama eğer çok yalvarırsan bir şans verebilirim." dedi Tomura.
"İğrençsin!" Tomura bu söze sinirlendi ve feromonlarını yaymaya başladı. Deku nefesini tuttu. Başka bir alfaya bağlı olduğu için bu feromon onu etkilemiyordu. Tersine ona kötü kokuyordu. Shigaraki, Deku'nun bu hareketine daha çok sinirlendi.
Beş parmağı ile Deku'nun kolunu tuttu. Yavaş yavaş çürüyordu kolu. Deku ilk önce dişlerini sıktı. Giderek artan acısıyla bağırmaya başlamıştı. Önce derisi, ince yağ tabakası ve et derken Tomura elini çekti. Eti çok zarar görmemişti.
Dabi çığlık sesine uyanmıştı. Dün gece yorucu bir görevdeydi bu yüzden geç yatmıştı buna etkili olarak geç uyanmıştı.
Duyduğu sesin kime ait olduğunu pekala biliyordu. Hızlıca yataktan kalktı ve koşar adımlarla aşağıya indi. Neden bu kadar endişeleniyordu? Karşısındaki yardıma ihtiyacı olan bir anne olduğu için miydi, muhtemelen diye düşündü.
Bar kısmında diğer üyeler ile karşılaştı. Çoğu yoktu. Toga kulaklarını elleriyle kapatmış en köşede sesleri duymamaya çalışıyordu. Dabi onun neden böyle yaptığını biliyordu.
Deku'nun çığlıkları yavaşça kesildi. Bunu duyan Dabi bız dolabından yiyecek bir şeyler çıkardı. Bahanesi bu olacaktı. Hızlıca alt kata indi. Kapıyı açıp içeriye girdi.
Sinirden gözü dönmüş Tomura ve kolu çürümüş, gözlerinden yaşlar süzülen Deku görmüştü. Deku'nun koluna şok olmuş bir şekilde baktı. Bu kadar büyük bir yara beklemiyordu. Ayrıca burası feromon kokuyordu. Alfa feromonu...
Tomura sinirle Dabi'ye döndü. Dabi elindekini gösterdi.
"Yemek getirdim. Dünden beri yemedi bir şey." Tomura çıkarken KOnuştu.
"Sargı bezi de lazım olacak gibi. İğnesi de yaparsın. Ben gidiyorum." Kapıyı çarpıp çıktı. Dabi yemeği masaya bırakarak Deku'ya baktı. Kolu gerçekten kötü bir haldeydi. Üstünde tişört yoktu. Vücudu terlemişti ve terlemeye devam ediyordu.
"Deku?" Deku bayık, yorgun ve acı dolu gözlerle Dabi'ye baktı.
"Hm?"
"Bu oda da çok fazla alfa feromonu var. Sana... Dokunmadı değil mi?" Kapıda onları dinleyen Toga'dan habersizllerdi.
"H-hayır. Bir şey yapmadı." Toga artık girmesi gerektiğini düşün. Duydukları ile ürpermişti. Toga birkaç yıl önce beş alfa tarafından sıkıştırılmıştı. O anki gücüyle sadece iki ya da 3 tanesiyle başa çıkabilrdi. All for one o durumda Toga'ya yardım etmiş ve onu yanına almıştı. hatırladığı anılar ile tekrar ürperdi.
"Bez getirdim. Sargı bezi ve ilk yardım malzemeleri." dedi Toga. Elinde siyah bir poşet vardı. Yavaşça yanlarına ilerledi ve yarayı iceledi. Üzülüyordu Deku'ya ama yapabileceği hiçbir şey yoktu.
Dabi yaraları sarmaya başladı. Kolu bitince zincirler yüzünden aşınmış bileklerini sardı. Başka yara var mı diye kontrol ederken karnındaki kurumuş kanı fark etti.
Dabi kan sıçramış olduğunu düşündü. Yavaşça temizlemeye başladı. Bir süre sonra kesiği fark etmişti. Deku uyumuştu. Arada sıçrıyor fakat uykusuna geri dönebiliyordu. Dabi işini bitirdikten sonra mor sıvıyı enjekte etti.
"Şimdi Deku'yu uyandırmamız ve yemek yedirmemiz gerekiyor." Toga hafifçe Deku sarstı. Deku yine sıçrayarak uyandı.
"Şşş sakin ol. Sadece yemek yemen lazım." Deku kafasını salladı.
Toga masanın üzerindeki tabağı alıp deku'ya yedirmeye başladı. Deku'nun şu an iştahı çoktu. Midesi bulanmıyordu. Tabak bittikten sonra hala yemek istese de sesini çıkarmadı.
"Teşekkür ederim." dedi. Kendisini kaçırıp ona yemek yediren insanlara teşekkür ediyordu. Ne kadar ironik!
Dabi anlamış olacak ki "Daha yemek ister misin?" diye sordu. Annesi küçük kardeşinden hamileyken görmüştü.
Deku'nun gözleri parlayınca gidip bir tabak daha getirdi. Toga tekrar yedirdi. Ve odadan çıktılar.
-----
"Özür dilerim İnko-anne. İzuku'ya sahip çıkamadım. Çok özür dilerim. Bana sadece dışarı çıkakcağını söyledi."
Katsuki, İnko'ya sarılarak ağlıyor, özürler diliyordu. İnko da onun bu haline üzülüyordu.
"Senin hiçbir suçun yok oğlum. Sakin ol. Deku güçlüdür. Yakında kavuşacağız." O da ağlıyordu. Onun içinde zordu. Mitsuki'nin de onlardan farkı yoktu. denki heyecanla odaya girdi.
"Bir ihbar aldık. Karakol gidiyoruz!" Katsuki duydukları ile hızlıca ayağa kalktı.
"Ne ihbarı? Kim?"
"Deku'nun resimlerini asmıştık sokağa. Gören olursa polisi arayacaktı."
Katsuki hızlıca montunu aldı ve çıktı oradan. Diğerleri de arkasından geliyordu.
Karakola geldiklerinde tanıştıkları polis komiserinin yanına gittiler.
——-
Hellüüüü
Umarım beğenmişsinizdir.İçimden bir ses uzun bir kurgu olacak diyor.
Tomurayı şerefsiz yaptığım için çok özür dilerim. Birnin kötü olması gerekiyordu.
Üzgünüö shigadaddy 💅
GÖRÜŞÜRÜZ (^∇^)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KORKU | BakuDeku [omegaverse]
FanfictionDeku o gün öğrendiği güzel haberle Katsuki'nin yanına gidecekti. Aniden ortadan kaybolması Katsuki'nin onu araması ve daha sonra olacaklar... --- Katsuki hala ne yapacağını bilemiyordu. En son yere oturdu ve duvara yaslandı. "O bu güne kadar hiçbi...