"Gözü Kara"

183 5 0
                                    

Açılan kapı sesiyle ayağa kalkan genç kız gördüğü yüz karşısında sevinçle seslendi.
"Aslan" gülümseyerek adımladı.
"Cemrem"
Yanına yaklaşmak için adımlarını daha büyük atmaya başladı genç kız. Attıkça atıyordu lakin bir türlü ulaşamıyordu hedefine.
"Gelemiyorum Aslan , sen gel " aciz sesiyle tekrar yaklaşmaya çalıştı. Yakın mesafe o yaklaştıkça uzuyordu. Uzadıkça uzadı. En sonunda pes ederek yığıldı sert zemine.
"Aslannn ,sen gel ,sen " Boşluğa sesleniyordu sanki. Karanlık bürünüyordu gözlerine. Kurtulmak istercesine göz kapaklarını açıp tekrar kapatıyordu. Yeniden görmek istiyordu sevdiğini.Bırakamazdı onu burada. Kapattı açtı, kapattı açtı, kapattı ve açtı gerçeklere gözlerini.
Aydınlıktı şimdi. Ama Aslan yoktu. Gördüğü tek sey tavandı. Karanlığa dönmek istedi. Aslan vardı orda, aydınlatırdı o heryeri. Gerçek olmasını diledi, olmadı.
•••••••••••
Şirket işlerini halletmek için tüm gününü şirkette geçiren Aslan düşüncelerinden bir türlü sıyrılamıyordu. Babasının tepkisi ne olacaktı. Ya o kızı vermezse ben neler yapacaktım.O zavallıyı çaresizce kendini bir boktan sayan adamların kollarına bırakamazdım.
Aslan o kızı kurtarıp ailesine teslim etmekte kesin kararlıydı.Ve buna engel olan ne varsa yıkıp geçecekti. Sert kalbini ağlayışlarıyla paramparça eden kıza acımıştı.Kimdi neyin nesiydi hepsini öğrenecekti.
Akşam yemeğine yetişmek için şirketten ayrıldı.Uzun zamandır kendisini işlerine verdiğinden annesinin yanına nadir gidebilmişti.
•••••••••••
Zile basıp kapının açılmasını bekledi.Emek teyze yıllardır bu evde çalışıyordu Gaziantepten gelmişti. Kocası tarafından yıllar önce aldatılmış, terketmişti adamı.Emektari olmuştu bu evin. Yaşlı kadına sarılıp salonda kendisini beklediğini düşündüğü annesinin yanına dogru adımladı. Aniden olduğu yerde duraksadı.Doğup büyüdüğü bu evde bir başkasının evine girmiş gibi yabancı hissetmeye başladı. Annesinin seslenmesiyle düşüncelerinden sıyrılarak yanına dogru ilerledi.
"Aslan" annesinin tatlı sesini duyunca gülümsedi. Bir an olsun olanları düşünmemeye çalıştı.
"Zümrüt hanım bu ne güzellik " diyerek sarıldı annesine. O yıllar önce kucağında gezdirdiği küçük çocuk olmak istedi o an.Elinden tutup parka götürdüğü günleri özledi. Kanayan yaralarını sardığı günlerini... Şimdi de sarsaydı ya. Çekip kurtarıverseydi oğlunu bu hayalkırıklığından. Batıyordu her bir uzvuna.
"Annem "diyerek vurguladı Aslan
"Iyiki varsın." Zümrüt hanım duygusallığına alışkın olmadığı oğluna bakabilmek için ayrıldı. Şaşkındı. Birşeyler vardı oğlunda.
Anlat dercesine gözlerine baktı. Bu kadar mı belliydi halinden.
"Iyiyim anne , bakma öyle "inandırıcı bir halde konuşmaya çalışmıştı gülümsemesini sunarken.
Özenle hazırlanmış masada kendilerini bekleyen Ayhan Bey'e giderek selamladı Aslan. Zümrüt Hanım'da masadaki yerini alırken erkekler yemeklerine başlamıştı. Tatlı dille sohbetlere zar zor katılıyordu Aslan. Tüm cabası annesinin gülen yüzünü soldurmamaktı.Yalnız babasına nefretle bakmaktan kendini alıkoyamıyordu.
Oğlunun kendisine bakışlarından rahatsız olan Ayhan Bey anlamlandıramıyordu. Gün boyu kendinden uzaklaşan oğlunun bu hallerine alışık değildi.Yemeğini bitirip severek evlendiği karısıyla kısa bir sohbette bulundu. Daha sonra incelemesi gereken dosyalar olduğunu bahane ederek çalışma odasına gitti.
Babası kalktığından beri 5 dakika geçmişti. Tatlısından bir lokma alarak annesine döndü.
"Ayhan patronun yardımıma ihtiyacı vardır " diyerek alay etti. Memnun olmuş bir ifadeyle kendisine bakan annesine gülümsedi. Karizmatik yüzüne güldüren tek bir kadın vardı artık , annesi!
Elleri cebinde olan Aslan ıslık çalarak merdivenleri çıkmış, kapısını çalarak odasına girmek için babasından izin istemişti.
"Gel"
Her zaman katı sesliydi bu adam. Güçlü duruşuyla girdiği odada babasından üstün olduğu gösteren Aslan "Konuşmamız lazım " dedi. Kafasını dosyalarından kaldırmadan gel diyen Ayhan Bey duyduğu cümleyle gözlerini oğluna dikti.
"Barcode'a elemanlar getirtmişsin. " Duyduklarıyla şeytan çarpmışa dönen Ayhan Bey bir gün öğreneceğini bildiği oğluna laf kalabalığı yapmadan konuşmaya basladi.
"Nasıl öğrendin?" Tek derdi bu muydu ? Nasıl öğrendiğim? Kimdi karşımdaki bu adam.
Öfkeli sesiyle "Gördüm "dedi "Herşeyi anlat. "
Kendine bir viski katıp yudumlamaya başladı Ayhan Bey.
"Geçen yıl öncesi işler iyi gitmiyordu.Kaybettiğim ihaleden büyük zarar aldım. Akif teklifte bulundu. Elimde kalan son paraylada ortaklığını kabul ettim. Başta kadınlara yapılan bu günaha ortak olmak istemedim. Akif kadınların kendi rızasıyla orda bulunduğunu söyledi. Ve bende .."
Sinirden çenesi seyirmeye başlayan Aslan öfkeyle bağırdı.
" Ve sende ortak oldun" odanın içinde dört dönen oğluna yaklaşmaya çalıştı.
"Hepsi kendi isteğiyle orda"
"Biri hariç , biri hariççççç baba" dişlerini sıkarak vurguladı. Ayhan Bey getirilen kızı hatırladı.
"Evet "diyerek onayladı oğlunu.
"Onu ben getirtmedim. "
Daha fazla konuşmasına izin vermeyerek işaret parmağını tembihlercesine salladı.
"O kızı oradan çıkaracaksın Ayhan Haznedar. " Bu kıza neden böylesine korumacı davranıyordu.Babasına meydan okuyacak kadar önemlimiydi?
"Kızı tanımıyorum bir kere bile görmedim oğlum. Akif kendisi için saklıyor o kızı. Yapamam"
Yumruk yaptıgı eliyle babasına yaklaşan Aslan kendine zor hakim oluyordu.
"O zaman ben yaparım, her ne gerekiyorsa. "
Biraz daha bu odada kalırsa babasına pişman olacağı seyler yapabilirdi. Son kez nefret dolu gözlerle babasına bakan Aslan hızlı adımlarla odadan çıktı. Kulaklarında evden çıkarken çarptığı kapının güçlü sesi kalmıştı sadece.
••••••••••••
Uyanır uyanmaz gün boyu şirket işlerini boşlamaya karar verdi. Klayley'e gidip bir an önce bu kızı kurtarmalıydı.
Krem rengi keten bir pantolon ve koyu kahve blazer ceketini giydi. Evden çıkarken telefonun da hergün aradığı numarayı tuşladı.
"Halil Bey" Belki bugün bir haber vardır diye düşündü. Kısa süre içerisinde düşünceleri boşa çıktı.
"Cemre Hanım , bugün de gelmedi. Açıkcası artık geleceğini sanmıyorum. " Öfkelenerek adamın yüzüne kapattı telefonu. Ne bekliyordu ki? Çıkıp geleceğini artık kendisi de düşünmüyordu. Nefret ediyordu ondan , bütün kadınlardan. Canı cehennemeydi onu sevenin.
Yol üzerinde Yiğitle konuşup Klayley'de buluştular.
"Girelim " diyerek buyurdu Aslan. Yan yana geldiklerinde etrafına tehlike sinyalleri veren bu iki adam korkusuzca içeri girdi.
Içeri gündüz vakti olunca oldukça sakindi. Gördüğü bir kaç temizlikçi dışında. Bar kısmına yönelerek ilk geldiği gün koridorda karşılaştığı orta yaşlı kadını gördü Aslan.
Kendisine doğru gelen iki genç adamdan daha yakışıklı olanı hemen hatırlamıştı. Nasıl unuturdu ki. Buralarda böyle bir adamı görmek zordu.
"Sen " dedi hoşnut olmuş ses tonunda.
"Ben , Aslan Haznedar " sertliğinden esin vermiyordu. Şaşırmış kadına daha da yaklaştı. Ölümcül bakışlarıyla bağırdı kadına.
"Kapalı odadaki kızı getir"

DELİCEMRESİNEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin