White Widow

Bölüm 11: Cold Blooded Killer

Tony, Rhodey ve Sam havada sahte bulut simülasyonu ile gizleniyorladı. Aynı anda her yönden bir saldırı yapmaya karar verdikleri için diğerlerinden gelecek haberleri bekliyorlardı. İlk içeri girecek olan Thor'du. Yıldırımları ile yolu açacak olan sonuçta oydu.
Hope: Biz küçüldük, sizden haber bekliyoruz.
Natasha: Widow hazır.
Ana: Widow hazır.
Kulaklıklara ilk konuşan Hope olmuştu. Scott ve kendi adına konuştuktan sonra Natasha ve Ana'nın aynı anda konuşması duyulmuştu. İkisi de aynı cümleyi kurduktan sonra Bucky'gözlerini devirmişti.
Bucky: White Wolf hazır.
Ana: O lakabı kullandığına inanamıyorum.
Sarışık kadının alaycı sesi hepsinin kulaklığına dolmuştu. Bucky derin bir nefes alarak konuştu.
Bucky: Dedi White Widow. Bu lakabı sen bile seçmedin Ana. O yüzden sorgulamamanı tavsiye ederim.
Ana: Dedi Winter Soldier. Bence çeneni kapatmalısın James. Göreve odaklanmanı tavsiye ederim.
Bucky: Benim laflarımı kullanma. Ayrıca sen odaklan.
Ana: Benim odaklanmaya ihtiyacım yok. Doğduğum günden beri bu görevi bekliyorum.
İkisinin tartışması herkesin sinirlerini bozmaya başlamıştı. Bu duruma ilk müdehale eden ise Steve olmuştu.
Steve: Bucky, Ana göreve odaklanın.
Bucky: Ben odaklıyım.
Ana: Kapa çeneni Flag-Ass. Burayı yok etmeyi senden çok daha uzun bir süredir hayal ediyorum.
Steve: Diline dikka et.
Bucky yakın arkadaşına uyarken, Ana onu dinlemeyeceğini açıkça belli etmişti. Steve'i dinleme gibi bir niyeti yoktu ve asla da olmayacaktı. Bunu herkese bir daha hatırlatmak onu mutlu etmişti.
Ana: Dilime dikkat etmek için burda değilim. Karşımızdaki binayı kül olana kadar yakmak için burdayım.
Sesinde Red Room'a karşı olan öfkesini belli etmişti. Bu binadan nefret ettiğini her an dile getirmekten çekinmiyordu. Hala burayı tamamen tarihe gömmek istese de diğerlerine yardım etmek için burda olduğunu kabul etmiş gibi görünüyordu.

Steve ise Ana'nın asla onu dinlemeyeceğini biliyordu. Derin bir nefes alırken içinden Natasha'nın onu uyarması için inandığı Tanrı'ya yalvarmıştı. Anastasia Valeria Rozanov sadece Natalia Alianovna Romanova'yı dinliyordu. Duası kabul olmuş olacak ki telsizden Natasha'nın uyarıcı ses tonu duyulmuştu. Rusça konuşsa da bilmeyenler için çevirisini Friday'in sesi ile dinleyebilmişlerdi.
Natasha: Валерия, не могли бы вы проявить больше понимания? Вы знаете, зачем мы сюда приехали. Разве вы не можете пережить это без боя с Баки, Стивом и одним из членов команды? По крайней мере, какое-то время. (Valeria, lütfen daha anlayışlı olur musun? Buraya geliş nedenimizi biliyorsun. Bucky, Steve ve takımdan biri ile kavga etmeden bunu halledemez misin? En azından bir süre.)
Kızıl kadına cevap gelmesi gecikmemişti. Ana'nın sesinden memnun olmadığı belliydi ama kabullenmiş gibiydi.
Ana: Если хочешь, Алианован. (Sen öyle istiyorsan Alianovna.)
Steve içindedn defalarca kez Natasha'ya teşekkür etmişti. Kızıl ajan araya dahil olmasa Ana ile asla baş edemeyeceğini biliyordu. Sarışın kadın laf sokma konusunda Captain America'dan çok daha yetenekliydi.

Thor'un yıldırımları ile kapıyı yere yıkmasından sonra herkes binaya ilerlemeye başlamıştı. Tony, Rhodey ve Sam binanın tepesine iniş yapmışlardı. Üst katlar onlardaydı. Hope ve Scott havalandırmayı kullanarak aşağı inmişlerdi, alt katlarla ilgileneceklerdi. Bruce çoktan Hulk'a dönüşmüş ve etrafı yıkmaya başlamıştı. Pietro sivillerin dışarı çıkmasında sorumluydu. Clint elindeki ok ve yayı ile bahçedeki ağaçlardan birine konumlanmıştı, Tony ve Bruce'un onun için geliştirdiğ farklı ok modelleri onun işini çok daha eğlenceli kılıyordu. Wanda daha çok sorgulama işleriyle ilgilenecekti. Güvende olması için Hulk'un yanındaydı şu anda. Koca Adam ile iyi bir başlangıçları olmamış olsa da Hulk ve Wanda şu anda daha iyi anlaşıyordu. Steve, Bucky, Natasha ve Ana binanın 4 farklı yönden binanın ortada kalan birkaç katı ile ilgileneceklerdi. Savaşmadan asla pes etmeyecek olan, Red Room'un ilk mezunları ile ilgilenmek onlara kalmıştı.

Red Room'da her şey normal giderken içeriye beklemdikleri bir baskın gerçekleşmişti. Yetkili kişiler elbette buna kimin neden olduğunu anlamıştı. Madam B. öfkeyle dövüşmeye hazır olan tüm öğrencilerini uyandırıyordu. Daha çok genç olan öğrencilerinin yanında görevde olmayan yüksek rütbeli öğrencilerini de uyandırıyordu. Görevde olan sadece bir kişi olduğu için çoğunlukla gelenleri geri püskürtebileceğini düşünüyordu.

Ana ellerinideki buzdan hançerleri hazırlamıştı. Sakin bir şekilde koridorda ilerliyordu. Thor'un yıldırımları sayesinde koridorlar genelde boştu. Herkes bir yere dağılmıştı. Koridoru döndüğünde hemen karşısında olan Nikolai'ye sert bir tekme atmıştı. Dünyanın en iyi ikinci Red Guardian'ı olan Nikolai Sergeievich Krylenko ile yeniden karşı karşıya dövüşüyorlardı. Dövüş kısa sürmüştü. White Widow en sevdiği hamlesini yaparak buzdan hançerlerin karşısındaki adamın bedenine sertçe girdiğinden emin olmuştu. Nikolai bedenine giren on tane buzdan hançer yüzünden hemen ölmese de birkaç saniye sonra ölmüştü. Gördüğü son şey ise kendisini öldüren White Widow'un buz mavisi gözleri olmuştu.

Natasha birkaç küçük yaştaki Black Widow'lar ile dövüşmüştü ama hepsini Pietro ve Thor'un yardımıyla dışarı çıkarmışlardı. Koridorda ilerlerken arkasında hissettiği rüzgar ile o tarafa dönmüştü. Karşısında gördüğü Niko'nun yüzüne sert bir yumruk geçirmişti. Niko Constantin, Red Room'un Wolf Spider deneylerinden ve eğitiminden tek sağ kalan mezun olmuştu. Natasha onunla eskiden bir kere dövüşmüş ve yenmişti. Şimdi de yenmesi zor olmamıştı. Wolf Spider her ne kadar yetenekli olsa da orjinal Black Widow karşısında bir şansı yoktu. Bileğinde bulunan silahının mermileri bedenine girdiğinde hayatını kaybetmişti bile.

Bucky Barnes burda olmaktan her ne kadar nefret etse de derin nefesler alıyordu. Onu gören küçük yaştakiler ona karşı koymak istemişti. Bunu yaparlarken hepsi Winter Soldier'a karşı bir şansları olmadığını biliyordu. Yine de hiçbiri denemekten çekinmemişti. Bucky odaları kontrol ederken tavandan üstüne düşen beden ile afallamıştı. Karşısında Red Room'un tek Red Widow'u vardı. Ava Anatalya Orlova; Ana, Bucky, Alexie ve Yelena tarafından bizzat eğitilmiş. Natasha kadar mükemmel olmasa da mükemmeliğie zorlanmış bir Red Widow'du. Bucky onunla dövüşürken zorlanmıştı. Ava'nın eğitmeni Winter Soldier olduğu için genç yaşına rağmen Bucky'nin tüm hamlelerini tahmin edebiliyordu. Tahmin edemediği hamleleri ise Winter Soldier'a değil de Bucky Barnes'a ait olan hamlelerdi. Karşısındaki Red Widow birçok ajan tarafından yetiştirilmişti. Bir asker gibi dövüşmeyi bilse de eskiden kalma hamlelerde zorlanıyordu. Bucky sonunda onu etkisiz hale getirmişti. Ana'yı kelepçelediğinde ise genç kadının bedenine anında kurşunlar isabet etmişti. Bunu yapanın Taskmaster olduğuna emindi. Diğerlerine hemen haber vermişti. Red Room elbette en iyi mezunlarının canlı olarak ele geçmesine izin vermeyecekti. Bundan kesinlikle nefret ediyorlardı.

Steve karşısına çıkan küçük yaştaki Black Widow'larla dövüşmek istememişti. Bu yüzden ufak bir yara alsa da süperasker serumu sayesinde fazlasıyla rahattı. Elindeki kalkanı ile koridorları dolaşıyordu. Amacı bir arşiv bularak kocasını oraya yönlendirmekti. Ama karşısına kalkanı olan başka biri çıkmıştı. Red Room'un ilk ve en başarılı Red Guardian'ı Alexеi Alanovich Shostakov. Kımızı, beyaz kostümü ve elinde Steve gibi kalkanı vardı. İkisi de ilk süperaskerlerdendi. Amerika Steve Rogers'a sahip olunca Sovyetler de boş durmamıştı. Ona karşı gelebilecek bir askerleri olmalıydı. Alexie bu şekilde Red Guardian olmuştu. Hayatı boyunca Captain America'yı yere sereceği günü beklemişti.

Dreykov odasından diğerlerine emirler yağdırıyordu. Hoperlörden birine gidip konuşmaya başlamıştı. Rusça konuşmasına rağmen Tony'nin teknolojisi sayesinde Avengers üyeleri de ne söylendiğni anlıyordu. Dreykov, Rusça bağırmaya devam ederken sırtından gidip göğüs kafesini paramparça eden buz sarkıtını hisstemişti. Kendisini kimin öldürdüğünü elbette biliyordu. White Widow... Winter Soldier'a yaptıkları gibi zihnini silmediğine o an pişman olmuştu. Zihnini silmiş olsaydı White Widow hiçbir zaman onlara karşı çıkamayacaktı. Ölmeden önce son hissettiği şey hala bedeninde duran buz sarkıtının hızlı bir hamle ile bedeninden çıkartılması olmuştu.

Ana öldürdüğü bedenlerin hiçbirini umursamamıştı. Bir tek Dreykov'un cesedine beş saniyeden fazla bakmıştı. Bedenine enjekte edilen her serum sırasında Dreykov'un onu ilk sıradan izlediğini biliyordu. Ana da onun ölümünü izlmeişti. Aslında onu elleri ile boğmak istese de bunu başka birine bırakmaya karar vermişti. Dreykov'un ölmesi bile onun için yeterliydi. Konuştuğu mikrofona gittikten sonra sakin bir şekilde mikrofonu eline almıştı.
Ana: Я иду за вами, Иван Петрович Безухов. (Senin için geliyorum, Ivan Petrovitch Bezukhov.)