Birçok kişi Clint'i diğer keskin nişancı konusunda bilgilendirmişti. Clint her tarafta gözleriyle onu arıyordu. Sam'ın Redwing'i ve birkaç mini drone da ona yardım ediyordu. Konumlandığı yere henüz bir atış gelmemişti. Bu da karşısındakinin zeki biri olduğunu gösteriyordu. Atış yaptığı anda yerini açık edebileceğini biliyordu. Ama Clint onun aksine yerini çoktan açık etmişti. Ok kullandığı için klasik bir tüfekten daha çabuk belli oluyordu yeri.Clint'in arayışı yan dallarından birine çarpan kurşunu fark etmesiyle son bulmuştu. Taskmaster'ın yerini dronlardan biri ile onayladıktan sonra Tony'nin onun için özel olarak geliştirdiği zehirli oklarından birini hızla sadağından çıkartıp yayına yerleştirdi. Karşısındaki kişinin süperasker olduğunu biliyordu. Bunun işini zorlaştığrdığının farkındaydı. Bu yüzden zehirli bir ok almıştı eline. Karşısındaki kişinin öldüğünden emin omak istiyordu. Bu zehiri Bruce geliştirmişti. Steve ve Natasha'nın kanı ile test edilmişti ve oldukça etkili olduğuna karar verilmişti. Bu yüzden Avengers dışında kimsenin kullanmasına izin vermemişlerdi. Sonuçta tehlikeli bir zehirdi. Clint karşısındaki düşmenını en iyi şekilde indirmek için hazırlanmıştı. Hiçbir atışı kaçırmamıştı ve şimdi de öyle yapacaktı.
Okunu attığında Taskmaster'ın göğüs kafesinden vurmuştu. Zehirin etkiye girmesi için düğmeye basmıştı. Birkaç dakikaya kalmadan Taskmaster saklandığı yerde sessizce ölecekti. Atışın başarılı olmasından sonra Clint kulaklığına dokunarak konuştu.
Clint: Taskmaster ex. Tek keskin nişancı benim.
Birkaç kişinin onaylamalarından sonra Clint işine geri dönmüştü.Alexеi karşısındaki düşmanına bakmaya devam ediyordu. Gözleri sakince Steve'in gözlerini bulmuştu. İkisi de birbirlerine çok benzer kişilerdi aslında. Kızıl saçlı adam karşısındaki sarışının hamle yapmasını bekelemden ona kalkanını atığında Steve hızlıca kendi kalkanını kullanmıştı. İkilinin dövüşü bu şekilde başlamış oldu. Başta ikisi de kalkanları ile dövüşselerde bir süre sonra ikisi de ellerini kullanmaya başlamışlardı. Alexie Steve'den daha kaslı bir yapıya sahipti. Ama Steve'in dövüş tarzı ona göre çok daha iyiyidi. Sonuçta Captain America olarak sürekli Natasha Romanoff ve Bucky Barnes ile antreman yapıyordu. Alexie'nin dövüş stiline alışıktı.
Tony arşiv odasının yerini Sam'in yardımıyla bulmuştu. Friday aracılığyla orda bulunan her şeyi kopyalıyordu. Bilgisayarlara girerek ellerine geçecek her türlü bilgiyi en iyi şekilde aktarıyordu. Sam ve Rhodey ise kağıt belgelerin hepsini topluyorlardı. Red Room hakındaki her türlü bilgi işlerine yarardı.
Hope ve Scott aşağı kata indikten bir süre sonra birkaç genç Wolf Spider ve Red Guardianlar ile dövüşmüşlerdi. İkisi de zorlanmışlardı ama çabucak halledebilmişlerdi. Ertaflarına bakarken karşılarına Krassno Granitsky ve Nadia Pym çıkmıştı. Red Guardian hızlı bir şekilde Scott'a saldırmıştı. Hope ise sadece karşısındaki Nadia Pym'a bakmakla yetiniyordu. Hiç görmediği ablası ilk defa karşısındaydı ve ona saldırmaya hazırdı. Kendisine yapılan ilk hamleye hazırlıksız yakalansa da hemen küçülerek diğer hamleden kaçabilmişti.
Krassno, Scott'un sürekli küçülüp büyümesi yüzünde ona çok fazla vuramamıştı. Ama vurduğu birkça severde Scott'un çene kemiğini kırmayı başarmıştı. Dövüşün kritik anında ise Hope küçülerek Nadia'yı bayıltacak iğneyi ona saplamıştı. Sonrasında Krassno ile dövüşen Scott'a yardım etmişti ve Krassno'yu kelepçelemişlerdi. Red Guardian ise onlara teslim olmak istememişti. Krassno Red Room'a fazlasıyla sadıktı. Yerdeki cam parçasıyla boğazını keserken Scott ve Hope Nadia ile ilgilendikleri için fark etmemişlerdi.
Ivan tüm Red Room binasından yankılanan kelimelerden sonra kendisini sığınağına kapatmıştı. Gelenlerin buraya onu öldürmeye geldiğini biliyordu. Hayatının en büyük üç başarısı olarak nitelendirdiği Winter Soldier, White Widow ve ilk Black Widow onun burda sağ ya da özgür çıkmasına izin vermeyecekti. Natasha Romanoff bir ajan olarak Ivan'ı canlı yakalamak isteyecekti ama Bucky Barnes ve Anastasia Rozanov'un bunun olmasına izin vereceklerini sanmıyordu. İkisinin de canını fazlasıyla yakmıştı. Sadece fiziksel olarak değil, Natalia Romanova'nın canını yakması ile de ikilinin canını yakmıştı. Bunun farkındaydı. Bundan zevk almıştı. Winter Soldier her ne kadar kontrol edilebilir olsa da Anastasia Rozanov hiç öyle olmamıştı. Sarışın kadının inadını kırmak için çok çabalamıştı. Asla da başaramamıştı.
Şu an Dreykov'un önerisine uyup White Widow'un zihnini silmediğine pişmandı. Zihni silinmiş olsaydı ya da en azında Winter Soldier gibi kelimelerle kontrol ediliyor olsaydı işi çok daha kolay olurdu. Bu yüzden pişmandı. Ölümü kendisinden sadece birkaç metre uzakta dururken tek pişmanlığı sadece yapamadıklarıydı. Ölüm makinesine dönüştürdüğü belki yüzlerce kız ve erkek çocuğu için pişman değildi. Bunun hala gerekli olduğuna inanıyordu.
Ivan Petrovitch Bezukhov eski kafalı bir adamdı. Red Room'un kurucusu ve yöneticisiydi. KGB ile ortak yaptığı bu Red Room projesine tüm hayatını vermişti. Sovyetler dönemiden faaliyette olan bu kuruluşun şu anda elinden alındığının farkındaydı. Bu durumdan nefret etmişti. Ama yapabileceği çok az şey vardı. Zaten S.H.I.E.L.D. yıllardır onları zayıflatmıştı. Peggy Cater bu konuda çok başarılı adımlar atmıştı. Şimdi de Avengers'ın, hayatının en büyük üç başarısının, gelmiş olması ona açık kapı bırakmıyordu. Burdan canlı çıkamayacağıı bildiği için aklına gelen son fikir ile sakince oturduğu masasından kalktı.
Kameralar açık olmadığı için ne kadar vakti kaldığından emin değildi. Sadece hızlı davranmak zorunda olduğunu biliyordu. Şu anda binada olmayan, en başarılı ve en sadık öğrencisini bir telgraf göndermeye karar vermişti. Kendisi bir görev için ayrılmıştı merkezden. Bilinmeyen evlerden birinde kalıyordu. Bu sayede onu aramaya düşmeleri için herkesi kontrol etmeleri ve sayım yapmaları gerkiyordu. Bu da ona büyük bir avantaj sağlıyordu. Ivan hızlıca mesajı iletmeye başlamıştı. Canlı çıkamayacağından emin olduğu için bir intikam emri vermişti. Aklında ise bir kişiyi cezalandırmak vardı. Natalia Romanova'yı cezalandırmak istiyordu...
Ana sakin bir şekilde ellerini oldukça sağlam olan kapıya yerleştirmişti. Kapıyı tamamen buzla kapladıktan sonra kırılması için tek bir hamle yapması yeterli olmuştu. Ivan'ın sığınağında olacağını biliyordu. Tahmin ettiği gibi de olmuştu. Karşısındaki adamın gözleine dikkatle bakıyordu. Küçük bir kızken Natalia ve Anastasia dışında herkes ondan çekinirdi. Ama bu ikili Ivan'dan çekinseler bile bunu asla göstermemişlerdi. Gözlerine bakarken Ana'nın anıları canlanmıştı. Öfkesi o kadar artıyordu ki odanın duvarları buzdan kristallerle kaplanmaya başlamıştı. Ivan ise memnuniyetle onu izliyordu. White Widow ona sadık değildi ama bu hala Ivan'ın başarısı olmadığı anlamına gelmezdi. Eğitimiyle, serumuyla, antremanlarıyla, kişiliğinin sertliğiyle ya da diğer bir şekilde White Widow Ivan Petrovitch Bezukhov'un başarısıydı. Karşısındaki ajanla gurur duyuyordu. Tuhaftı, kendisine sadık olmayn birine gurur duymak. Yine de buna engel olamıyordu.
Ana Ivan'a doğru bir adım attığında tırnaklarından parmak eklemlerine kadar tüm el paramkları buzla kaplanmıştı. Buzlar uzayıp sivri bir şekilde bittiğinde tam olarak pençelere benzemişlerdi. Ivan'ı öldürmek istediğini biliyordu. Bu kapıcan Alianovna'sı bile girse buna engel olamazdı. Nasıl öldüreceği ise o ana kadar mehçuldu. Ama odaya arım attığı anda karar vermişti. Dreykov'a yaptığı gibi sarkıtlar kullanmayacaktı. Buzdan hançerler, gerçek hançer, mermi, hiçbir şey kullanmayacaktı... Ellerinde oluşturduğu buzdan pençelerinde Ivan'ın kanını görmek istiyordu. Buzdan pençeleri Ivan'ın boğazını delip geçerken ellerinin altındaki adamın son nefesini verdiğini hissetmek istiyordu.
Bucky açılmış olan sığınak kapısından içeri baktığında Ivan'ın kendisine doğru ilerleyen Ana'ya karşı bir hamle yapmadığını görmüştü. Ana'nın hızlıca Ivan'ı boğazından kavraması ve buzdan pençelerini onun boğazına geçirmesi ile irkilmişti Winter Soldier. Ana'nın bunu yapacağını biliyordu, O yapması kendisi yapardı. Ama şu anda izlediği sarışın kadının bu kadar vahşileşebileceğini bekmememişti.
Ana Ivan'ın şah damarından tüm kanının boşalmasını izlemişti. Yüzünde ise ifadesizlik vardı. Mutlu değildi, sinsi gülümsemesi yoktu, pişman, sinirli ya da üzgün değildi. Sadece ifadesizdi. Ellerinin altında Ivan'ın son damla kanını hissederken gözlerini bile kırpmamış, herhangi bir duygu gösermemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
White Widow
FanfictionNatasha beyaz tulumlu kadının belinde duran siyah kemere bakıyordu. Tam ortasında bulunan siyah ve kırmızı kum saati sembolünü tanımıştı. Belki kendisinden bile iyi tanıyordu bu sembolü... White Widow isimli ilk Türkçe hikayedir. marvelfanfiction #1...