White Widow

Bölüm 19: The Whole World Thinks She's An Avenger

Tony vereceği parti için tüm hazırlıkları tamalamıştı. Kocasını bile büyükbaba gibi giyinmemesi için ikna edebilmişti. Diğerlerinin yanına gittiğinde nerdeyse herkesin aşağıd aolduğunu fark etti. Bir tek Ana ve Natasha yok gibi görünüyordu. İlerleyen birkaç dakika sonrasında iki kadın da merdivenden inmişti.

Natasha Romanoff her daim olduğu gibi göz kamaştırıyordu. Kızıl ajan her partide insanları yeniden kendisine hayran bırakacak bir güzelliğie sahipti. Ana ise beyaz elbisesi ile dikkat çekiyordu, White Widow lakabının hakkını veren bir şekilde elbisesinin mükemmel beyazlığı dikkat çekiyordu. İki zıt lakaplı kadının giyimleri de zıt olmuştu. Natasha siyah bir elbise ile dikkatleir üstünde toplamışken Ana beyaz bir elbise ile aynısını yapıyordu.
Tony: Hanımlar, bu gecenin en seksileri olabilirsiniz. Benden ve kocamdan sonra.
Steve kocasına sert bakışlar atarken diğer herkes Tony'nin egosuna göz devirmişlerdi. Buna alışmak onlar için zamana alsa da Tony Stark'ın egosuna da alışmışlardı.

Bucky, Natasha ve Ana'nın yanına ilk giden olmuştu. Önce Ana'nın elini kavrayıp ufak bir öpücük bırakmıştı. Ana, Bucky'nin bu davranaşına sadece gülmsemekle yetinmişti.
Bucky: Çok güzel olmuşsun Anastasia.
Ana: Git başımdan James.
İkisi arasındaki kıkırdaşma bittiğinde Bucky yönünü sevgilisine çevirmişti. Natasha Romanoff bir Tanrıça kadar güzel bir şekilde sevgilisini bekliyordu. Bucky aynı Ana'ya yaptığı gibi onun da eline nazik bir öpücük bırakmıştı. Natasha sevgilisinin bu davranışına kıkırdadıktan sonra ona sarılmıştı. İkisinin sarılmasıyla herkes aralarında garip durumun bir on bulduğunu fark etmişti. Onların mutluluğuna gülümseyerek bakarlerken Steve'in gözleri Ana'ya dönmüşü. Sarışın kadının yüzündeki tebessüm sayesinde onun bu olanlardan çok daha önceden haberdar olduğunu anlamıştı. Ama Ana'nın yüzünde buruk bir tebessüm olduğu da dikkatin çekmişti.

Ana her ne kadar James ve Alianovna'sı için mutlu olsa da yüzünde buruk bir bir tebessüm vardı. Bunu tek fark eden Steve de olmamıştı. Ana'ya dikkatli bakan herkes fark etmişti. Bu kişilerin başında Loki, Bruce ve Stephan geliyordu. Bruce yeni arkadaşının üzgün olduğu gerçeği ile yüzleşmişti. Loki bu kadının kalp kırıklığını kullanabileceğini düşünmüştü başta. Ama Ana'nın Natasha dışında kimse için büyük riskler almaycağını fark edince bu fikrinden vazgeçmişti. Stephan ise onunla aynı durumda olduğu için fark etmişti bu durumu aslında.

Ana elindeki vokta dolu bardağı ile etrafı izliyordu. Her an her noktadan gelebilecek saldırılara hazırlıklı gibi görünüyordu. Natasha'ya yaklaşan her bir yabancı kişide tırnakları daha da uzuyordu. Yelena Belova'nın burda olduğuna dair inancı hala sürüyordu. İçerideki her bir kişiyi gözleriyle tarıyordu. Aralarından birinin yapacağı en ufak bir yanlışta burdaki herkesi öldürmekten çekinmeyecekti.

Natasha, Ana'nın biraz olsun sakinlemesini istiyordu. Dostu çok fazla şey yaşamıştı, biraz dinlenmek onun hakkıydı. Loki'nin yanına gidip onu dürtüklemişti.
Loki: Ne istiyorsun ölümlü kadın?
Natasha: Kapa çeneni yoksa gece uyuken odana girer saçlarını keserim.
Loki sessiz kalmıştı. Fesatlıklar Tanrısı olsa bile Natasha Romanoff korkutucuydu. Hulk'un ona değer vermesi onu daha da korkutucu yapıyordu.
Natasha: Dans müziği başlayınca Valeria'yı dansa kaldıracaksın.
Onun itiraz etmesine izin vereden gitmişti. Loki ve Ana'nın iyi arkadaş olabileceğini düşünüyordu Natasha. Haksız da sayılmazdı. İkisi de buzları ve birilerini bıçakalmayı seviyordu. Loki onun dediğini yapmak için Ana'nın yanına gittiğinde konuşmasına gerek kalmadan Ana konuştu.
Ana: Alianovna gönderdi seni değil m?
Loki: Ölümlü kadın iyi vakit geçirmeni istiyor.
Ana: Bu senle mi olacakmış?
Loki: Burdaki herkesten iyi bir seçeneğim ben bir kere sarışın ölümlü kadın!
Ana: Kapa çeneni şapşal Tanrı.
Elindeki votka bardağını da alarak koltuktan kalkıp bar tezgahına gitmişti. Bruce'da ordaydı. Bruce'la yaptığı sohbetler onun için yeteliydi. Yeterince arkadaşı olduğuna inanıyordu Ana. Alianovna'sı, James ve Bruce vardı. Daha fazlasına neden ihtiyacı olsun ki?