Önsöz

59 6 0
                                    

Şu göz alabildiğince uzanan yerler ve gözün görmekten aciz kaldığı gökler, şüphesiz ki bakanlar için içinde çok büyük ayetler taşımaktadır. Yeryüzünde yaşayan canlıların düzeni, gökte uçan kuşların ahengi, denizde yüzen balıkların muhteşem dizaynı, akıl sahipleri için ibret dolu tablolar sunar. Gözümüze bozuk olarak yansıyan şeylerin, bilim şemsiyesi altında da açıklandığı üzere aslında eksik olmadığı, eksik olarak gözükmesinde bile bir hikmetin bulunduğu, düşünen varlıklar için çok önemli dersler barındırır. Yeterki insan bunları düşünmeye bir karar versin.

Bir bedeviye denildi ki; "Rabbini ne ile tanırsın?
Dedi ki; "Yoldaki bir iz yolculuğa, gübre deveye delalet ederken, içinde burçlar bulunan gökyüzü, yolları, vadileri olan yeryüzü ve dalgalı denizler, her şeyi işiten ve her şeyi gören Allah'ın varlığına delalet etmez mi?"

Yine bir adama soruldu; "Allah'ı nasıl bilebiliriz?"
Dedi ki; "Şöyle bir kendime bakıyorum da, yaptığım hiç bir hareket benim isteğim ile gerçekleşmiyor. Aksine yürümeme, görmeme, duymama, yememe, içmeme, ürememe, uyumama, uyuduktan sonra uyanmama, gülmeme, ağlamama ve defi hacet yapmama beni mâlik kılan biri var. Dişlerime bakınca onları et parçasına giydirip sıra halinde dizen biri olduğunu, gözlerime bakınca onları yüzüme yerleştiren ve onlara frekanslar yollayan birinin varlığını ve ayak ile ellerime bakınca onları hareket ettirmeme sebep olan birinin mevcudiyetini görebiliyorum. Üstüne bütün bunlar, ben doğarken benimle değildi. Benimle olanları da şu anki gibi kusursuz değildi. İşte ben, beni yaratan birinin varlığına delilim."

Birine daha soruldu, "Allah'ın büyüklüğünü nasıl anlayabiliyorsun?" diye.
"Ben O'nun büyüklüğünü, küçük şeylerden anlıyorum." dedi.
"Nasıl?" diye sorulunca şöyle söyledi;
"Bir damla menide milyonlarca sperm yaratan, her sperme ayrı ayrı hayat veren, spermleri bir hedefe doğru gönderen, hareket etmeleri için motorlar var eden ve o motorların çalışması için ana rahminde yakıt üreten, ve o milyonlarca spermden bir, iki veya üç tanesini başarıya ulaştırıp insanın bütün özelliklerini o spermin içine yazan Allah, Yüceler yücesidir. Oysa bizler teleskoplar aracılığıyla bunları ancak izleyebiliyoruz."

Elbette Allah'ın varlığının delilleri sadece gökler, yerler, denizler ve canlılar değildir. Kur'an, Allah'ın varlığının ve birliğinin en büyük delilidir. Onun içinde bulunan mucizeler, taşıdığı enfes hakikatler, içinde barındırdığı ibretler; bir cümle ile insanoğlunun keşfetmek için yıllarını verdiği buluşlara işaretler, önemsiz gibi görünen sözlerin ihtiva ettiği manalar birer deilidir. İnsanlığın ancak günümüzdeki teknik ve teknoloji ile algılayabildiği hususlara "onlar görmüyorlar mı? İşitmiyorlar mı? Bilmiyorlar mı?" diyerek işaret etmesi de bir delildir. Oysa o hususların Kur'anın indiği vakitte anlaşılması imkansızdı ve bu Kur'an'ın evrensel oluşunun delillerindendir.

Dara düşüldüğü vakit ellerin semaya çevirilmesi de Allah'a delalet eden önemli delillerdendir. Kur'an'ın takındığı tehditkar tavır, Allah'ın kullarından müstağni oluşu, kalplerin ancak Allah'ı anmakla tatmin olması, Allah'ın şirki ve şirk ehlini, kendisine ibadet ediyor oldukları halde reddetmesi, ibadetlerin kendi rızası için yapılmaması halinde o ibadetleri kabul etmemesi, zalimlerin İslam'a karşı durup mazlumların İslamı kabul etmesi, zayıfların İslam ile yucelip güçlülerin İslam ile düşürülmesi, İslam şeriatı, Kur'an'ın basit gibi görünen bazı hitaplarının büyük hikmetler içermesi ve İslam'ın adalet anlayışı Allah'ın varlığına ve birliğine işaret eden en büyük delillerdir.

Kur'an'ın her isteyene istediği şeyi vermesi de Allah'ın varlığına işaret eden hususlardan bir tanesidir. Onda hata arayan hatalı olduğuna inandığı şeyler, hidayet arayan da hidayet bulur. Yine onda inanmak istediği şeylere delil arayan o delilleri bulur, hak dine ve hak görüşe inanmak isteyen ve bu yüzden Kur'an'ı araştıran da hak yolu bulur. Onu görüşlerine dayanak yapmak isteyen istediği şeyi, görüşlerini ona dayamak isteyen de arzuladığı şeyi elde eder.

Evren içinde öyle bir alem barındırmaktadır ki, gören gözler bu âlemler karşısında hayretler içinde kalmakta, işiten kulaklar bu gerçekler karşısında şaşkına dönmektedir. En büyük maddeden, en küçük zerreye kadar her şey o kadar büyük bir sanat içeriyor ki, bunları yaratmak için çok çok büyük bir güç gerekmektedir. Bu bilimsel meselelerden bihaber iken Kur'an ve sünnette bahsedilen Allah'ın büyüklüğü bütün her kes tarafından çok abartılı olarak görülmekteydi. Fakat yerden göğe, en büyük canlıdan en küçüğüne, en güzel görünen varlıktan en çirkinine bütün bu mahlukatın eksiksiz dizaynına bakıldığı vakit, Kur'an ve sünnette bahsedilen ilah kavramının ne kadar gerçek olduğunu görebilmekteyiz.

Yine başka dinlerdeki İlah anlayışı ile İslam'ın İlah anlayışı arasındaki fark, Yüceler yücesi Allah'ın varlığının, birliğinin ve Samed oluşunun delillerindendir. O dinlerdeki ilahlarin çoğunun ya Allah tarafından gönderilen elçilere yüklenen haksız ilahi vasıflardan meydana gelmiş olduğunu, yahut kafalardan uydurulan, bu kadar sonsuzluğu yaratmak için uygun olmayan vasıflar ile vasıflandıklarını müşahede etmekteyiz. Onlardan bazılarının çocukları, eşleri, babaları, ortakları ve kendilerine galebe çalabilecek düşmanları vardır. Oysa İslam'da Allah'ın en büyük düşmanları olarak zikredilen tagutlar bile Allah'ın yaratıklarıdır ve düşünen bir topluluk için bunlarda ne güzel ibretler vardır.

Hulâsa bütün bunlar Allah'ın varlığına delalet eden büyük sultanlardır. Fakat insanların çoğu bunları bilmemekte, görmemekte ve duymamaktadır. Gayemiz ise bunları insanlara açıklamak, görmek isteyenlere göstermek, duymak isteyenlere duyurmak, öğrenmek isteyen insanlara Allah'ın izni ve keremi ile öğretmektir. Tâ ki, vakıf olduğumuz şeyleri ve Allah'ın bize öğrettiği bilgileri insanlara aktarmaktır.

Kuran'da Allah subhanehu ve Teâlânın, "düşünenler için bunda çok ibretler vardır." sözünü çokça tekrar etmesinin büyük manaları mevcuttur. İnsan sürekli düşünmeye, araştırmaya, aklını çalıştırmaya, okumaya ve bilmeye sevk edilmektedir. Oysa batıl her zaman insanları kafasını kuma gömmeye davet eder. İşte bu yüzden, biz de insanların düşüncelerine yön vermek, akıllarını ne için çalıştırmaları gerektiğini göstermek için bu eseri kaleme almaya karar verdik. Gerçek yardımcı sadece Allah'tır...

ALLAH'IN VARLIĞININ İSPATIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin