ALLAH'IN VARLIĞININ İSPATI

İ- İslam'da İlah Anlayışı

Kısaca diğer dinlerdeki İlah anlayışından bahsettikten sonra, Kahhar, ğaffar ve bir olan, benzeri bulunmayan, sonsuz güç ve kudret sahibi bir ilahtan bahseden İslam'daki İlah anlayışına geçmek istiyorum.

Kendilerine yüklenen kusurlu vasiflardan da anlaşılacağı üzere, diğer dinlerdeki İlahlar, insan aklı ürünü safsata ve hezeyanlardan başka bir şey değildir. İlahı ilah yapan, sahip olduğu vasıflardır ve eğer bir İlah, vasıfları ile insanları çağrıştırıyor, onlara benziyor ve onların vasıfları ile vasıflanıyorsa o ilah değildir. Bu yönüyle İslam diğer dinlerden çok daha mükemmel bir yapıya sahiptir.

Yüce Allah şöyle buyurur; "Allah, O'ndan başka ilah yoktur. O Diri, canlı olan; ölmek şanında olmayan, gökleri ve yerleri ayakta tutan, varlığı daimi olandır. O'nu ne gaflet basar ne de bir anlık uyku. Göklerdeki ve yerdeki herşey O'nundur. Onun izni olmadan şefaat edecek olan kimdir? O, Onların önlerinde ve arkalarında ne varsa hepsini bilir. Onlar ise Onun dilediğinden başka ilimden hiç bir şey kavrayamazlar.O'nun kürsüsü bütün gökleri ve yeri kucaklamıştır. Her ikisini görüp gözetmek, ona bir ağırlık da vermez. O, çok yüce, çok büyüktür.( Bakara 255)

Yine şöyle buyurmaktadır; " O, kendisinden başka hiçbir ilâh olmayan Allah’tır. Gaybı da, görünen âlemi de bilendir. O, Rahmân’dır, Rahîm’dir.

O, kendisinden başka hiçbir ilâh bulunmayan Allah’tır. O, mülkün gerçek sahibi, kutsal (her türlü eksiklikten uzak), barış ve esenliğin kaynağı, güvenlik veren, gözetip koruyan, mutlak güç sahibi, düzeltip ıslah eden, dilediğini yaptıran ve büyüklükte eşsiz olan Allah’tır. Allah, onların ortak koştuklarından uzaktır.

O, yaratan, yoktan var eden, şekil veren Allah’tır. Güzel isimler O’nundur. Göklerdeki ve yerdeki her şey O’nu tesbih eder. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.( haşr 22-23-24)

Ayetlerde bahsedilen vasıfları okuduğumuz zaman, diğer ilah edinilen varlıklardan ne kadar farklı olduğunu görmekteyiz. Örneğin Allah'ın en büyük vasıflarından birisi mutlak ilim ve gayb bilgisidir. Allah subhanehu ve Teâlâ her şeyi en ince ayrıntısına kadar bilir; aynı zamanda gelecekte ne olacağını, insan günlerine göre milyarlarca yıl önce neler olduğunu bilir. Bu hususa şöyle dikkat çekmektedir;
Göklerde ve yerde olan her şey Allah’ındır. Nefislerinizde olanı açığa vursanız da gizleseniz de Allah sizi ondan hesaba çekecektir. (Hesap neticesinde) dilediğini bağışlar, dilediğine azap eder. Allah, her şeye kadîrdir. (Bakara 284)

Şüphesiz ki yerde ve gökte hiçbir şey Allah’a gizli kalmaz. (Âl-i İmran 5)
De ki: “Sinelerinizde olanı gizleseniz de açığa vursanız da Allah onu bilir. Göklerde ve yerde olanları da bilir. Allah, her şeye kadîrdir.” (Âl-i İmran 29)
Gaybın anahtarları Allah’ın yanındadır. (Gaybı) O’ndan başkası bilmez. Karada ve denizde olan her şeyi bilir. Herhangi bir yaprak düşmüş olsa mutlaka onu bilir. Yerin karanlıklarındaki bir tane, yaş ve kuru ne varsa hepsi apaçık Kitap’ta yazılıdır. (En'âm 59)
De ki: “Şayet denizler Rabbimin kelimelerini (yazmak için) mürekkep olsa ve bir o kadar daha yardım için getirmiş olsak, (yine de) Rabbimin kelimeleri bitmeden deniz tükenirdi.” (Kehf 109)

Yunan mitolojisinde titanlardan Kronosun, babasını tahtından indirdiği hadiseyi göz önünde bulundurduğumuz vakit, ilginç bir tablo ile karşı karşıya gelmekteyiz. Şöyle ki; Kronos annesine yardım etmeye karar verince, annesi gaia Uranos'u oyalarken, kronos elindeki taş orak ile Uranos'un hayalarını kopartıp denize atmıştır. Yine Uranostan sonra baş tanrılık görevine gelen Kronos çocuklarına zulmedince, Zeus'un annesi Kronos'a beze sarılı bir taş bebek yedirmiş, Zeus'u kaçırıp bir dağa götürmüş, Kronos bebek sesini duymasın diye de orada bulunan bir takım askerler mızrakları ile sesler çıkartarak Kronosun Zeus'u bulmasını engellemiştir.