D- Mısır mitolojisinde İlâh anlayışı

20 5 0
                                    

Kadim mısır uygarlıklarında da bir çok ilaha birden ibadet edilmiştir. Yapı olarak Yunan ve Hint mitolojisi ile benzerlikler içerir. Şöyle ki; Tıpkı onlar gibi en tepede doğurgan bir ana mevcuttur. Karmaşık ilahları içeren bu mitolojide de, binlerce tanrı bulunur. Hatta Mısır mitolojisinde krallar bile tanrılar olarak kabul edilir.

NUN

Nun bir kişiden çok bir yer, ancak bazen de bir kişidir. Çoğu antik Mısır yapımı efsaneler ilk tanrının karmaşık bir sulu cehennemden geldiğini söyler ve hikayeye göre de Nun ya sulu cehennemde yaşıyor ya da yaşamıştır. Aynı zamanda Hermopolis'ten gelen daha tuhaf bir efsane var; Nun ve eşi yılan tanrılardan ilk ortaya çıkıp içinde Ra olan yumurtayı yapan iki tanesidir.

APEP

Mısır dinlerinde her tapınağın devasa bir yılanı vardır. Ve bunlar hiç iyi yılanlar değildir. Özellikle de Apep. Evrenin oluşması için onun yenilmesi gerekiyormuş ve hala dünyanın ucunda pusuda bekleyip, bazı şeyleri bozar. Apep kötü olan her şey için öyle ya da böyle suçlanır. (fırtınalar, kıtlıklar, istilalar, depremler vb.) Günlerinin çoğunu Ra'nın gemisindeki tanrılara saldırarak geçirir, ve geceleri yeraltı dünyasında parçalara ayrılır.

ATEN

Tarihsel dokümanlar eşliğinde anlaşıldığı üzere Aten, Allah subhanehu ve Teâla'ya eski mısır dilinde verilen bir isimdir. Dördüncü amonhutep, Yusuf aleyhisselam'ın tebliği sonucu İslami seçmiş ve neticesinde amona ve diğer tanrılara tapınılmasını yasaklamış, kendisini de akhenaten, yani aten'in kulu olarak ilan etmiştir. Tabi Yusuf aleyhisselam'ın tebliğ ettiği dinde, diğer bütün dinler gibi işlevini yitirince, amon dini tekrardan güç kazanmış ve Aten'de değişikliklere uğrayarak saf manasını yitirmiştir. Aten, mısır mitolojisinde hayatının çoğunda, güneşin idolleşmiş bir versiyonu olmuş ve Ra'nın bir versiyonu olarak görülmüştür.

RA

Ra hem ilk tanrı, hem de tanrıların ilk firavunudur (ataları tarafından getirilmiştir), bu da insan firavunun tek modeli olmasını anlamlı kılıyor. Botunu (güneşi) gün boyunca gökyüzünde, geceleri de yeraltı dünyasında sürüp, kaos güçleri tarafından gelen saldırıları durmadan savuştururmuş. Mısır'ın doğusundan getirtilen pek çok tanrıça tanrı ağacında Ra'nın kızları olarak birleştirilmişler.

ATUM

Atum genellikle taht üzerinde, bazen de bir koç kafasıyla, bazen asasına dayanan yaşlı bir adam olarak tasvir edilir. Bir çeşit asıl yaratıcı tanrıdır, ama birkaç bin yıl sonra Ra ile, Ra da Amun ile değiştirilmiştir. Eski zamanlarda, Atum'un kendini yarattığı ve sonra tanrıların sonraki jenerasyonunu ya tükürerek, ya da elinde tuttuğu "kutsal kadın yaratma özü" ile nerede olduğunu tahmin ettiğiniz "kutsal erkek yaratma özü" nü birleştirerek yarattığı söylenir.

AMON
Amun Thebes tanrılarının patronu olarak başladı, ve Thebes Mısır için önemli hale geldikçe Amun da geldi.Ta ki Ra ile kutsalın kendisi olan büyük kral tanrı olarak birleşip Amun-Ra olana kadar. Ki bu da adının "gizlilik" anlamına geldiği, ve güneş tanrısı olarak yeteneğiyle ilgilenmediğini gösterir. O (ve Ra ve birkaç tanesi daha) kendisini önce yaratıp sonra her şeyi yarattığı için bir noktada geçmişe dönük olarak yeterince önemli sayılırlar.

MUT

Thebes'deki halka göre Amun'un karısı ve tüm diğer tanrıların anasıdır. Aslen, Amun'un "Amaunet" adında başka bir karısı vardı ama bu basitçe "Bayan-Amun" demekti, yani muhtemelen bir vekildir. Sadakat, çocuk doğumu ve annelik ile ilgilenirmiş, ve bazen uzanmış kanatları olan bir tanrı, kalkmış bir penis ve üç baş (kerkenez, aslan ve insan) ile tasvir edilir.

SEKHMET

Sekhmet savaşın ve şiddetin ateş püskürten aslan kafalı tanrıçasıydı. Bu yüzden ibadetinin çoğunluğu onu uzak tutmak için yapılır. İnsanoğlunun Düşüşü'nde büyük rol oynuyor, ki bu hikayede insanoğlunun Ra'ya karşı ayaklanması ve Ra'nın da hepsini mahvetmesi için Sekhmet'i yollaması, ancak Sekhmet'in olayı çok ileri götürüp kimseyi öldürmekten geri kalmaması ve yarattığı kan okyanuslarında gezinmesi anlatılıyor. Bu yüzden de Ra kırmızıya boyanmış binlerce fıçı alınmasını ve her yere dökülmesini emrediyor, ve kana doymayan Sekhmet o kadar sarhoş oluyor ki, insan ırkını yok etmeyi bitiremiyor. Ayrıca Ra'nın çok hayal kırıklığına uğradığı, Sekhmet'in de onu neşelendirmek için soyunduğu bir hikaye de vardır.

PTAH
Saf hallerinde ilkel kalıcılık, madde ve şeklin yaratıcı tanrısı. Memphis'in en yüce tanrısıydı, ve kendini zamanın başlangıcında hiçlikten yarattı. Sonra da diğer tanrıları yaratmak için onların adından bahsetti. Ptah aynı zamanda insanlığı çömlekçi çarkında oluşturarak yaratmıştır, ancak bazı geleneklerde bunu onun yerine Khnum yapmıştır.

Bunlarla birlikte, Bastet, Maat, shu, tefnut, khonsu, qadesh, Reshep, Tavaret, bes, imhotep, nefertep, geb, nut, babi, min, isis, osiris, nephty, horus, anubis, apis, khepri, hapy, Thoth, seshat, neith, khnum, satet, vadjet, nekhbet, anuket, serket ve set gibi başkaca önemli sayılan tanrılar vardır.

Bunlar da evlenir, çocuk sahibi olur, birbirlerine sataşır, hatta birbirlerini yaratır ve öldürebilirler. Bunlarda en üstten en alta kadar tabaka halinde gorsellenirler. Tıpkı diğer mitolojilerdeki gibi cinsellik hayatlarının olmazsa olmazıdır. Örneğin Khonsu adındaki tanrı, diğer tanrıların cinsel organını yiyen yamyam bir tanrıdır. Qadesh ise, kenanli bir seks tanrısıdır ve Reshep ile birlikte mısırlı tanrılara sonradan transfer olmuştur. Acaba bu transfer için bonservis bedeli de istenmiş midir?! Min ise şehvet düşkünü diğer bir tanrıdır, babi adındaki diğer abimiz ise şebek tanrıdır.

Açıkçası, gerçek ilâhi mesajlardan uzaklaşıp kullara kul olan insanların gülünç duruma düştükleri, dinlerini oyun ve eğlence yaptıkları aşikârdır. Emin olun, bu dinlerde tanrı kabul edilen varlıkların hepsi ya bir peygamberdir, yahutta Salih olduklarına inanılan kişilerdir. Şimdi sizi İslam tarihinde anlatılan şu ibretlik olay ile başbaşa bırakıyorum.

İnsanlık tarihindeki ilk şirk, Nuh aleyhisselamın kavminde ortaya çıkmıştır. Kur'an'ın müfessiri İbn Abbas (r.a.) diyor ki: "Vedd, Suva, Yeğus, Yeuk ve Nasr, Nuh kavminde yaşıyan salih kişilerin adları idi. Bunlar ölünce şeytan, insanlara bunların hatıralarını devam ettirmek için yaşadıkları yerlere heykellerini dikmelerini ilham etti. Onlar da bunu yaptılar ve diktikleri heykellere onların isimlerini verdiler. Önceleri bunlara tapan yoktu; fakat onları dikenler öldükten sonra zamanla haklarındaki bilgiler ve heykellerin dikiliş gayeleri unutuldu ve insanlar bunlara tapmaya başladılar." (Buhari Tefsir: 71/3)

Görüldüğü gibi Nuh aleyhisselam kavmi ile ilgili anlatılan bu husus, diğer dinlerin hepsinin aslını oluşturan bir gerçektir. Tüm dinler aslında tevhid dininin tahrif edilmesi sonucu oluşmuş inançlardır. Mısır mitolojisinde güneşin ve güneş tanrısı olduğu söylenen Ra'nın versiyonu olarak anlatılan, hiyerogliflerde güneş şeklinde resmedilen Aten, bilimsel bulgular çerçevesinde de kanıtlandığı üzere, akenatenin kendisinden başkasına ibadet edilmesini yasakladığı Allah'tan başkası değildir. Yusuf aleyhisselam zamanındaki Mısır'ın tek İlahı olan Allah subhanehu ve Teâlâ bile, Mısır mitolojisinde tahrif edilerek gerçek kimliğinden tamamen uzaklaştırılmıştır.

ALLAH'IN VARLIĞININ İSPATIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin