"Ateş gibisin. Yasaksın ama seni istiyorum." fısıltısı ile titresem de bunu belli etmemeye çalıştım.
"Beni tanımıyorsun Atlas Barkın bu dünyada sen değil ben istediğimi alırım. Şimdi çek elini üstümden." Gözleri gözlerime delici bakışlar attığında k...
"Eveet biralar." Elin de bira ile gelen Seren sarı saçlarını omzuna atıp masaya oturdu , biraların kapağını açtım ve ilk yudumu mu aldım , şu birayı sevmem ama beleşçi bir piçtim.
"Lan sen o adamı naptın ? "
Hangisi , Mert , cihan , Aden ?
"Hangisi." Bir yudum alıp kartları dağıtırken bu sefer seren konuştu.
"Ne adamı ?"
"Kızım kaç kez tüttürdün bugün. " seren bir yudum alıp gülmeye başladı.
"Siktir git ."
"Yakışıklıydı kız olsam verirdim , ama Asel de de göz vardı belli ."
"Ne diyorsun lan ? "
"Kırmızı üzerine oynuyorum." Elimde ki kartları açıp zarımı atıp iki yüz kağıtla kırmızı jeton aldım.
"Hangi adam anasını satıyım." Seren jetonları önüme koyup birasını içti , aslında sorunun cevabı basitti ama ben cevap vermiyordum bunun sebebini de bilmiyordum.
"Haberci mi ne bilmiyorum röpartaja geldi büyütülcek birşey yok."
"Siktir ordan , adama martini yaptı MARTİNİ."
Siktir.
Benim için martini yapmak açık tekliftir yada sigara uzatmak . Bunun iki anlamı vardır , eğer konuşmanın başında uzatıyorsam senden hoşlandım demektir ki martini yapıyorsam , tanışmayı siktir edip sevişelim demektir.
Sen ikisini de yaptın Asel.
"Flash royale." Kartları dizip tüm parayı topladığımda biramdan büyük bir yudum aldım. Biranın hafif ısınmış hali midemi bulandırsa da sandalye de geriye yaslandım ve paketimden bir dal çıkardım.
"Kızım bu adama resmen "seks yapalım mı demişsin ."
"Adam beni tanımıyor ve martini olayını da o yüzden bir sıkıntı olmaz." Kartları eline alıp oynatan Mahire baktım piç gibi gülüp kartlarla oynamaya devam etti , tam o sırada barın ve kumarhaneye bağlı olan koridorda ses duydum , masanın altında gizli olan kelebeği çaktırmadan elime alıp ayağa kalktım.
"Noldu ?"
"Saat kaç ?" Mahir saatine bakıp bana döndü.
"Akşam 7."
Bu saatte asla biri buraya gelmezdi.
"Biri var , burada sesini duydum." Hepimiz ayağa kalkıp ince ve uzun masaların kenarından yavaşça dağıldık . Seren elinde ki muştayı Mahir ise elinde ki çakısıyla koridora doğru yürüyordu.
Koridorun giriş kısmına geldiğim de kırmızı boş koridordan başka bir şey göremiyordum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
