POKER +18

P/6

İhanet... Sahiden neydi o güçlü duygu ? Bu bir acı mıydı yoksa salaklık mıydı. Olacakları önceden fark edebilirdin ama etmedin onun yerine ihanete uğramayı seçtin.

İşte bu salaklıktı.

 Herşeyi anladığım olayın üzerinden yaklaşık iki hafta geçmişti , kendimi işime vermiş fırsat bulduğumda da karakola ifade vermeye gitmiştim. Asıl sorun şuydu değil mi ? 

O gün ne olmuştu ?

'İki hafta önce'

Gördüğüm şey ayılmama yetmişti bile , ne olduğunu anlamaya çalışmıyordum ona özel aldığım çantanın Atlasın banyosunda bulmam ve ben tam gelmeden önce benim az önce öptüğüm adamla sevişmişti.

Siktir , gerçekten siktir.

Atlasın kapının önüne çıkardığı kıyafetleri alıp üstümü giyindim bu evden çıkmam gerekiyordu , fakat bunu öğrendiğimi  Atlasa sezdirmemem gerekiyordu , çünkü onlar için farklı planlarım vardı.

Banyodan çıktım , içeride salonda oturuyor ayaklarını uzattığı sehpanın yanında bir kadeh şarap duruyordu , beni görünce kafasını bana çevirdi , kirli sakalları ve gözleri ona ne kadar kızsam da sinirimi dindirecek şekilde bakıyordu , kafamı çevirdim.

"Ben gidiyorum." duruşunu biraz dikleştiridi ama yerinden kalkmadı.

"Bu kafayla bir yere gidemezsin Asel." Adımlarımı ona doğru attım , koltuğun kenarına gelip sakallarını okşadım biraz , gözleri gözlerimle raksını hiç bozmadan bakıyordu bana.

Kulağına doğru eğildim.

"Gecene devam etmen için bir şans." Elimi çekip kapıya gittim bu aptal kokuşmuş yerde durmak istemiyordum , şu zamana kadar kimseye hislerim olmamıştı . Şehvet ayrı birşeydi kendimi tatmin ettiğim her erkeğe karşı en ufak bir hissim olmamıştı bile .

ki bunu bana yıllar önce biri yeterince öğretmişti zaten.

'FLASHBACK'

Cebimde ki son dalımı ağzıma götürüp yaktım , yurda geç kalmıştım yine ve sabah müdür beni bulamazsa bu sefer kesinlikle atardı beni bu sikik yerden. Gitmek istiyordum ama para kazanmadan değil , zaten bugün girdiğim işten de atılınca itsiz sapsız geceye kadar içmiş sonra barda sızmıştım. 

Aldığım alkol yetmemişti , yetimhanenin bulunduğu sokak İzmir'in ıssız ve tenha yerlerindeydi ama iyi yanlarından biri ise bir kaç sokak ötede bar ve gazinolar doluydu. 

Seren'i aradım en azından sabaha kadar idare etsin sabah ise bir yalan uydurur girerdim.

"Efendim Asel." Sesi uykuludan çok canlı gelince şaşırdım çünkü Seren bu saatlerde beşinci rüyasını görürdü.

"İdare et beni yine g-" Arkadan bir erkek sesi duymuştum , bu saatte Seren'in yanında bir erkek Mahir dışında biri olamazdı.

"O kim ?" 

"Biri değil uyumam gerek dikkat et." Telefonun kapanmasıyla cebime koydum , çok takmadım. Seren benim oda arkadaşım aynı zamanda can yoldaşımdı , bir şey olduğunda bana söyleyeceğine emindim.

Adımlarımı barların olduğu sokağa attığımda , yüksek müzikler her yeri doldurmuştu , yanımdan geçen torbacılar . seksi giyinimli kadınlar , zengin adamlar , büyük tabelalar ile sokak kuşanmıştı fakat gözüme farklı bir tabela ilişti , diğerlerinden farkı , geniş büyük ve kıpkırmızı renginde led ışıkları ile tam sokağın sonunda duruyordu.