Bölüm şarkısı: Sefo - Bilmem mi ?
"İyi ki doğdun sevgilim."
Bu yaptığım için Koray'a bir açıklama borçlu olacağımı biliyordum. Açıklayamayacağımı da. Belki bir kaç saat sonra yaptığımdan büyük bir utanç ve pişmanlık da duyacaktım ama şu an hiç biri umurumda değildi.
Arzu öfkeli bakışlarını üzerime bırakıp arkasını dönüp giderken Koray hala yüzüme bakıyordu ve bakmaya devam ederse utanmak için bir kaç saat beklememe gerek kalmayacaktı.Göz temasımızı kesip yanından gideceğim zaman kolumu tutarak beni durdurdu. Böyle olacağımı tahmin ediyordum ama hazırlıklı değildim.
Nefesini kulağımda hissedince nefesimi tuttum. Sakinleşmiş kalbim yine maraton koşarcasına hızlanmaya başladığında Koray'ın sesini duydum.
"Beni nefesimi kesercesine öptükten sonra öylece gidebileceğini mi sanıyorsun ?"
Yutkundum. Ses tonu o kadar kışkırtıcıydı ki bedenimin karıncalandığını hissettim. Tam o an kaçış biletim gibi gördüğüm ablam bize doğru yaklaşırken "Ablam" dedim zar zor. "Buraya geliyor."
Kolumu hafifçe çeksem de beni bırakmadı. Tekrar nefesini kulağıma bıraktı. "Bu konu kapanmadı ay parçası."
Kolumu yavaşça bıraktığında yüzüne bakmadan ablamın yanına ilerledim. "Mehir?" Dedi ablam yanına vardığımda. Gözleri şüpheyle üzerimde ardından dans edenlerin üzerinde dolaştı. "Neredeydin ?"
"Buralarda" diye geçiştirdim. "Gidelim mi ?" Daha fazla burada duramazdım. Yakalanmamız an meselesiydi.
"Bu kadar erken mi ?" Diye yakınınca yüzüne baktım. Ciddiyetimi görünce "korumalar seni eve bırakabilir" dedi. "Ben biraz daha kalmalıyım. Bazı ünlü avukat ve savcıları gördüm. Onlarla da sohbet etmek istiyorum."
Omuz silktiğimde Anıl'ı hızlı adımlarla bize yaklaşırken gördüm. Ne halt ediyor bu diye düşünürken elini elime çarparak yanımdan geçti ama o an bir şey yaptı. Elime bir telefon tutuşturdu. Ablama baktığımda Anıl'ın arkasından kaşlarını çatarak bakıyordu.
"Ben gideyim" dedim telefonu avucuma hapsederken. Hilal korumalara işaret yaptığında çevreme kısaca göz atıyordum.
"Mehir hanıma eve bırakın" dedi korumalara. Korumalar ikiletmeden bana yol verirken hızlı adımlarla önlerinde yürümeye başladım.
Kimseye görünmeden bahçeden çıkıp arabaya yönelirken korumalar kapımı açmışlardı ve ne kadar tedbirli olduklarını görebiliyordum. Telefonu avucumda saklayıp yolun bitmesini bekledim.
Eve geçtiğimde anneme görünmeden hemen odama çıktım ve kapımı arkadan kilitleyip elimdeki telefona baktım. Şifresizdi. Anıl buna bana verdiğine göre Koray bunun sayesinde benimle iletişime geçecekti.
Telefonu çalışma masama bırakıp üzerimdekileri yavaşça çıkardım ve yine üzerime yaramı gizleyecek bir şeyler giydim. Bir süre sonra telefonun titreşimiyle yerimde sıçrarken hızlıca telefonu elime aldım. Yabancı bir numaraydı.
"Efendim ?"
"Mehir..." diyen sesle derin bir nefes aldım. Bu Koray'ın sesiydi. "İyi misin ?"
"Evet" diye fısıldadım. "Yakalanmadan oradan ayrılmam gerekiyordu. Haber veremedim sana."
"Hilal bahsetti" dediğinde yine gerilmiştim ama bunu sesime yansıtmamaya çalıştım. "Seni almam lazım" dedi birden. "Orada kalmanı istemiyorum."
Heyecandan kalbim teklerken derin bir nefes aldım. "Babam korumaları arttırmış. İçeriye öylece girmeniz imkansız. Ama..."
"Ama ?" Dedi merakla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AY TUTULMASI (ara verildi)
Ficțiune adolescențiMehir hayalinin peşinden gidebilmek için ailesine kafa tutabilecek cesarete sahipken babasının 18. Yaş gününde yapacağı hamle Mehir'in delice bir şey yapmasına sebep olur. 18. Yaş gününde büyük bir karar verir. Bu kararı onu ya ölümüne götürecektir...