Bölüm - 2 "Savunma Zamanı"

51 9 0
                                    

Sabah saat 7'de haberler başlar. Mehmet Ali, Ebubekir oturup izlerler.

Muhabir: Sayın seyirciler dün gece ortalığı mahveden zombiler vardı. Sebebini bilmiyoruz ama çok fazlaydılar. Yoksa bu doğru mu? zombi virüsü Türkiye'ye geldi mi? Olabilir.
Mehmet Ali: Olum doğru lan. Ya Selim yapmadıysa. Gel şuna bi bakalım.

Selim'in yanına inerler. Belli ki dün gece kaçmaya çalışmış, yerde çırpınıyordu. Kaldırıp iki tokatla kendine getirdiler. Hiç konuşmadılar. Yemeğini yemesini beklediler.

Selim Akgün: Beni neden aldığınızı gerçekten bilmiyorum ama ben gerçekten bir şey yapmadım.
Mehmet Ali: Olum bak seni lime lime ederim canımı sıkma. Anlat adam gibi, aç bırakırız bak. Olum boğarım lan seni.
Ebubekir: Şşş hey hey hey dur olum dur lan. O bize lazım. Sakin hem konuşmazsa işkence diye bişey var olum.
Selim Akgün: Tamam tamam anlatıyorum. Şimdi ben hani kimyasal formül yaptım ya, sonra koca salonda herkesin içinde rezil olmuştum. Ben ondan 1 tane daha yaptım işe yaradı klonladım.
Ebubekir: Peki neden böyle bir formül yapma gereği duydun?
Selim Akgün: Bilmiyorum ama işe yarar diye düşündüm. Belki sevdiklerimize tekrar...
Ebubekir: Sevdiklerime tekrar ne lan, he? Ölüyü uyandırıcaktın dimi. Aynen aynen.
Mehmet Ali: Olum bu yoktan var etmek gibi bişey tövbe haşa. Yani o da ancak Allah'a mahsus birşey!
Ebubekir: Memo şuna bak!
Muhabir: Şuan bütün Türkiye yanıyor. Ormanlarda kontrol edilemeyen bir yangın istilası var. Bir ölüm faciası. Şuan sadece Yalova'da toplam 1783 ölü var. Diğer illerdekini düşünmek bile istemiyoruz.
Ebubekir: Senin işin bu dimi anlaşma yaptın birileriyle ve o ölülerlede dünyayı işgal ediceksiniz dimi. Salak.

Ebubekir büyük sinirle bodrumdan çıkar, Mehmet Ali, Selim'i bağlayıp peşinden koşar. Ebubekir bir sürü çalıntı silahları çantalara doldurur.

Mehmet Ali: Ne yapıcaz?
Ebubekir: Mahallemize gidip orayı kurtarıcaz! Biz Yalova'da doğup büyüdük. Orayı korumak bizim boynumuzun borcu.
Mehmet Ali: Tamam da, Bu silahlar ne için?
Ebubekir: Yangın ne için çıkarıldı? İnsanlar ölsün diye. İnsanlar ölünce ne olacak? Ölüler çoğalacak, çoğalınca ne olacak? Ölü geceleri bitmeyecek!

Motorla yola çıkarlar. Yolda giderken her yerin yanışını görürler. Neyse öyle böyle İstanbul'dan Yalova'ya 3 saate gelirler. Hemen mahallelerine gidip bir sorun var mı diye bakarlar. Ama Allah'tan orda yangın çıkmamış.
Gidip eski arkadaşlardan "Ömer, Muhammet ve Rüveyda'yı" alıp plan yaparlar.

Ebubekir: Şimdi arkadaşlar, bu ölü gecelerinin saat kaçta başlayıp bittiğini bilmiyoruz. Sizden istediğimiz, sadece etraftaki insanları uyarmanız. He bide yangınlar için yardım toplamanız.
Mehmet Ali: O zaman iş bölümü yapalım. Ömer sen belediyeye gidip anons yap bugün kimse dışarı çıkmasın, Muhammet sen yangınlar için bağış başlat. Tamamdır hemen işe koyulalım arkadaşlar.
Rüveyda: Eee ben ne yapacam?
Ebubekir: Sen, sen bizimle kal.

Ebubekir, Mehmet Ali ve Rüveyda biraz etrafı gezintiye çıkar. Otomatik silahlar için eski arkadaşları Uğur'a giderler. Uğur'un da sağlam bir ekibi vardır. Çok oyun oynar ve bazı zamanlar turnuvalara katılır. Şuana kadar tam 24 maça gitti ve hepsinde takımı 1. oldu. Neyse Uğur'un evine gelirler.

Mehmet Ali: Kanka hiç uzatmadan konuya girelim. Şimdi ölü geceleri diye bir illet başladı biliyorsun, üstüne bir sürü yangınlar ve daha çok ölü.
Uğur: Yani aga tamam da ben ne yapabilirim sizin için?
Ebubekir: Senin hani o kadar ekibin varya, o ekiple toplanıp oyunlardaki gibi otomatik silahlar falan yapsanız. Yani olum o kadar turnuvaya katıldınız hepsini kazandınız.
Uğur: Tamam aga devam etmene gerek yok. Siz benim kardeşimsiniz her türlü yardım edicem. Karşılıksız!

Uğur ekibi toplar ve tam 2.000.000.000TL para toplarlar. Attığımızı falan düşünüyorsunuz ama hayır bu ekip çok sıkı olduğu için güzel bir anlaşma ile her gelen sponsordan ve kazanılan maçlardan gelen paraları biriktirdiler. Kötü günler için işte. Devam edelim. Bir sürü parça toplarlar oyuna hakkında o kadar şey biliyorlar ki ne alınması gerektiğini ezbere biliyorlar.

Mehmet Ali: Uğur arıyor. Alo?
Uğur: Otomatik silahlar yapılmıştır efem.
Mehmet Ali: Oha bu kadar çabuk mu?
Uğur: Tabii olum ne sandın.
Mehmet Ali: Peki 10 tane çıktı mı kanka?
Uğur: Tabii olum, hemen gelin buraya da gidip kuralım.
Mehmet Ali: Tamam hadi görüşürüz.
Ebubekir: Ne diyo?
Mehmet Ali: Silahlar hazırmış. Hadi motorlara!

Toplanıp bütün silahları önceden hazırladıkları yerlere dizerler. Silahların menzili tam 3 metredir. Ve buna göre aradaki mesafelerde ayarlanmıştır. Saat 8'e 5 kala silahların hepsini kurarlar ve beklerler.

Muhammet: Uğur bişey diyecem. Bu silahlardan nasıl korunucaz?
Uğur: Olum ona göre ayarladık herhalde. Sadece zombi görünümlü şeylere ateş edecek, ateş ederken biz önüne geçersek anında duracak.
Ömer: Kanka sen ne yaptın böyle ya?
Uğur: Yapmadım ekiple yaptık.

Derken bir anda ölü sesi gelir. Saat tam 8'de. Eve giderler ve hiç dışarı çıkmazlar, ama camdan izlerler. Bir anda karşı apartmana molotof atılır. Molotofu atan kişi ise Selim Akgün'dür.

Mehmet Ali: Lan Selim'mi o?
Ebubekir: İyi de nasıl lan? Kaçması imkansız! Alo Fatih, Selim kaçmış.
Fatih: Ne diyon olum ne saçma... Lan olum adam yok lan!
Ebubekir: Tü Allah belanı versin be.

Mehmet Ali koşup eline bir bıçak alıp Selim'e saplar. Bunu gören ölüler Mehmet Ali'yi kovalar, çünkü ölülerin efendisi Selim'di. Mehmet Ali büyük hızla kaçar. Demir kapıyı sertçe kapartırlar. Bu büyük çarpma sesinden sonra ölüler toz olur. Ömer bunu fark eder.

Ömer: Arkadaşlar bu geceyi nasıl sonlandıracağımızı biliyorum. Demin kapıyı sert kapattık ve ölüler sesten öldü. Demek ki büyük çarpma sesi hepsini etkileyebilir.
Muhammet: Peki bu sesi hepsine nasıl duyurucaz?
Ömer: Orası bende. Alo Görkem evde misin? Heh acil yardımına ihtiyacım var.

Görkem belediyenin müdürüdür. Ve belediyedeki her kapının anahtarı ondadır. Görkem'in evine giderler. Ordan belediyeye sağ salim ulaşırlar. Anons vermek için hazırdırlar. Mikrofonu kapıya yaklaştırırlar Ömer kapıyı büyük bir hızla kapatır. Hoparlörlerden çıkan büyük ses Yalova'daki bütün ölüleri 2. kez öldürür. Ve 2. ölü gecesi sona erer. Rahatça eve doğru giderken bir anda trafonun içinden patlama sesi gelir. Yangın çıkar ve hızla yayılır. Yanan evlerden ölüler çıkmaya başlar. Çıkan ölüler bağırır ve bu ses 2. kez ölen ölüleri uyandırır. Çok fena sinirlenen Ebubekir bir bahçede gördüğü baltayı koşup alıp "Yeter lan" diyip tekrar koşup ölülerin kafasını keser.

Ebubekir: Oh be rahatladım he.
Rüveyda: Çocuğun içinden cevher çıktı lan.
Ebubekir: Tezavrata gerek yok.

Rüveyda hariç herkes hep bir ağızdan "Artislik yapma lan" der. Farkında olmadan yangın büyür ve etraflarındaki evler yanar. Ölüler camdan atlar ve hepsinin etrafında çember oluşturur. Hepsini haklayıp kaçarlar. O sırada sabah saat 5'tir ve güneş doğmaya başlar. Güneş ışığı hafifçe kendini gösterdiği anda bütün ölüler koşuşur. 2. defa ölen bazı ölüler ise 3. kez ölmüş olurlar ve bir daha hiç görünmeyeceklerdir. Neyse ekip eve gidip dinlenmeye çekilirler, ama Uğur kendi evine gider. O sırada da itfaiye yangını söndürür, bazı gönüllü insanlar ve görevli insanlar ise ortalığı toplamaya başlar.

BÖLÜM SONU

Ölü Geceleri Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin