Bölüm - 5 "Siyah V.İ.P. Araç"

29 5 16
                                    

Ekip çok yorgundu o yüzden erken uyanamadılar. Ebubekir koltukta dönerken bi anda uyanır. Saate bakar, saat 20:30'dur. Yani ölü geceleri yarım saat önce başlamıştı. Hemen cama koşar ve ölülerin sıkıştırdığı bir kız görür.

Ebubekir: Çocuklar çabuk uyanın gece başlamış. Hazırlanın hemen!
Mehmet Ali: Olum nasıl başlar ya? Saat kaç ki? Oha, saat 8'i 35 geçiyor. Pişt lan Serdar, Rüveyda kalkın lan! Şşş heey? Ebu nereye gidiyon lan bekle.
Ebubekir: Bi kız gördüm onu kurtarıcam.

Ebubekir hızlı adımlarla dışarı çıkar. Eline aldığı baltayla ölülere saldırır. Hepsini bir çırpıda öldürür. Kıza elini uzatır, kız da tutup kalkar. Ebubekir'e sarılıp "Teşekkür ederim" der.

Ebubekir: Rica ederim.

Ekip koşarak gelir.

Mehmet Ali: Heh geldik de, sen saplamışsın hepsine kardeşim. Geçmiş olsun hanımefendi.
Irmak: Teşekkür ederim. Bu bey olmasaydı belki şuan bende ölmüştüm.
Ebubekir: Hayır öyle demeyin. Kim olsa aynını yapardı. Bu arada ben Ebubekir.
Irmak: Bende Irmak. Memnun oldum.
Ebubekir: Bende.

Irmak ekiple tanışır. Sonra Rüveyda ve Irmak eve girip Irmak'ın üstünü başını silerler.

Rüveyda: Sen burda bekle tamam mı? Biz bu geceyi atlatıp hemen gelicez.
Irmak: Şey, bende geliyim.
Rüveyda: Olmaz! Çünkü dinlenmen gerek. Baya yorgun görünüyorsun.
Irmak: Ama...
Rüveyda: Tamam yeter, aaaa. Seni korumaya çalışıyoruz. Bekle sabaha kadar, uyu hatta. Dinlenmen lazım Irmak'cım. Yarın gelirsin.
Irmak: Peki.

Rüveyda çıkıp ekibin yanına gider. Ekip sakin sakin duruyordu. Çünkü ölüler etrafa fazla zarar veremiyordu. Otomatik silahlar yetiyordu yani.

Ebubekir: Uyudu mu kız?
Rüveyda: Ya sinirimi bozdu. Gelicem de gelicem, gelicem de gelicem. Dedim otur burda sabahı bekle, biz gelicez. Neyse en sonunda ikna ettim, oturuyor şimdi.
Ebubekir: Gelsene bi. Çocuklar siz bekleyin geliyoruz biz.
Rüveyda: Noldu?
Ebubekir: Ya şey. Irmak varya...
Rüveyda: Anlamıştım zaten bakışlarından. Ben mi ayarliyim? Ne diyim? He söyle, hadi söyle.
Ebubekir: Oha lan. Sakin! Ben hallederim. Sadece bizimkilere fazla çaktırma, kıza söyleyince söylerim onlara da.
Rüveyda: Tamam canım problem yok! Bendeee.
Ebubekir: Heh sağolasın.

Derken Mehmet Ali "Ebuuu" diye seslenir. Ebubekir ve Rüveyda arkalarını dönerler. Bide ne görsünler. Ömer baya mutasyona uğramış ve Mehmet Ali ile Serdar'ı tutmuş bırakmıyor. Ebubekir sinirlenerek "Bırak lan onları, beni al. Lan beni al!" der. Ateş eder ama işe yaramaz. Ömer çok sesli bağırır, ağzı açıkken içine bomba girer. Ebubekir tam küfür edecekken patlama sesi gelir. Ömer patlamış bir şekilde etrafa yayılır. Mehmet Ali ve Serdar ise yere düşer.

Rüveyda: Noldu lan demin? Siz iyi misiniz?
Ebubekir: Kim attı lan bom...
Irmak: Öhöm öhöömm. Ben attım.
Ebubekir: Vay vay vay. Nişancı mısın sen? Tam noktaya atmak falan.
Irmak: Yoo salladım gitti işte. Eee alıyor musunuz beni gruba?

Ebubekir "Ben seni kalbime almışım güzellik" diye mırıldanır.

Mehmet Ali: Ne?
Ebubekir: Ne, he? Yok bişey.
Mehmet Ali: Aşık oldun he? Çapkın çocuk seniii.
Ebubekir: Ya olum sussana a...
Irmak: Öhöm. Ziyan yok. Kabul ediyorum.
Ebubekir: He, ne? Yani şey. Iııııı. Kem küm, aaaaa şey yaa.

Bütün ekip Ebubekir'in utancına güler. Ama şanslıydı. Çünkü ilk defa bir sevgilisi olmuştu. Hemde çok çabuk bir şekilde. Öyle böyle geceyi atlatırlar. Ebubekir, Irmak ile özel bi sohbet edip iyice tanışır. Artık canımlı, cicimli, aşkımlı konuşuyorlardı. Gece için olan planı ona da anlatırlar. Sonra yatıp dinlenirler. Gece başlamadan 5 dakika önce herkes uyanır ve hazırlanıp çıkarlar. Bu sefer farklı bir bölgeye gideceklerdi, çünkü oto silahlar artık daha güçlüydü ve işi kolaylaştırıyorlardı. Neyse ekip bir yerde sakin sakin oturuyordu. O sırada 2 tane siyah minibüs tarzı siyah V.İ.P. araç geliyordu. İçleri pek iyi görünmüyordu.

Serdar: Kim kan bunlar?
Ebubekir: Ne bilim abi. Olum mahalleye gidiyorlar. Kalkın lan kalkın.

Ekip araçlardan inenleri gizlice gözetler. Arabadan 2 metre boyunda, şişik şişik pazuları olan kel bir adam indi. Kısacası aynı Dwayne Johnson gibi bir adamdı. Onunla beraber patron ve diğer korumalar indi. Bütün ekip korkuyordu ama onların amaçlarını öğrenmek zorundaydılar.

Ebubekir: Hacı ben gidip amaçlarını öğrenicem ya.
Mehmet Ali: Bende geliyorum. Siz kalın. Serdar, Rüveyda ve Irmak sana emanet.

Ebubekir ve Mehmet Ali adamların yanına gelir.

Koruma 1: Siz de kimsiniz? Burda ne işiniz var?
Ebubekir: Asıl siz kimsiniz? Bizim kapımızın önünde ne işiniz var he?
Koruma 1: Ne yani, bu ev sizin mi?
Ebubekir: Heee nolmuş?

Koruma 1 parmağını kulağındaki kulaklığa uzunca basar, ve bütün korumalar anında toplanır. Bunu gören Rüveyda ve Irmak atılır, Serdar ikisini de tutamaz ve arkalarından koşar. Karşılarında 30 kişilik ordu vardı ama ekip bunlarla başa çıkabilirdi.

Patron: Vay vay vay. Demek değerli ve güçlü ekip sizsiniz?
Ebubekir: Tabii ki de, ne sandın?
Patron: Birşey sanmadım. Hani ekibin kalanı nerde? Yoksa öldü mü? Hahahahaha. Bu kızlar kim? Güzellermiş he, kızları alın!
Ebubekir: Sakın onlara elinizi sürmeyin!
Koruma 2: Sürersek nolur?
Ebubekir: Aha bu olur.

Diyip adamın yumurtalarına tekme atar. Mehmet Ali ise hemen arkasını dönüp başka adama vurur. Serdar, Rüveyda ve Irmak silahlarla saldırır. Ebubekir "Kaçııın!" diye bağırıp patronun içinde olduğu arabaya bomba atar.

Patron: Hasss....

BOOM! Bomba patlar.

Serdar: Lan ben hala anlamadım, bunların amacı ne?
Ebubekir: Şimdi anlarız. Siz dağılın, etrafı kollayın!
Mehmet Ali: Ebu?
Ebubekir: Dediğimi yapın!

Ebubekir eve girip ortalığı karıştırır. Bir saatli bomba bulur. Kalan süresi 5 saniyedir, imha etmeye çalışır ama başaramaz. BOOM! Bomba patlar. Ekip yürürken bir anda patlama sesi ile durup arkalarını döner. Şaşkınlıkla eve bakarlar.

Mehmet Ali: Ebu? EBUUU?

Mehmet Ali eve doğru koşar. Ebubekir vücudu tozlanmış bir vaziyetle yürüyerek çıkar. Mehmet Ali'ye yaklaştığı an yere düşer. Tam kafasını yere vuracakken Mehmet Ali tutar. Birkaç tokatlamayla kendine getirir.

Mehmet Ali: Şimdi sana dinlen diyecez ama senin inadınla uğraşılmaz.
Ebubekir: Kesinlikle. Hiiiç uğraşmayın. Neyse hadi gidelim.
Irmak: Aşkım çok korkuttun bizi.
Ebubekir: Korkma aşkım bişeyim yok.

Saat 04:30'dur. Ekip bu yarım saatlik kalan sürede sadece yürürler. Yani başka bir macera geçirmezler. Sabah 05:00 olunca eve giderler ama patladığını unutmuşlardı. Gidip başka boş olan bir evde kalırlar. Ebubekir öğlen saat 1'de uyanır. Hiç ses yapmadan kahvaltı hazırlar. Salatalık kesersen Irmak arkasından yavaşça sarılır ve kafasını sırtına yaslar. Ebubekir ise arkasına dönüp ona sarılır.

Irmak: Günaydın. Kahvaltı mı hazırlamış benim aşkım?
Ebubekir: Günaydınn. Evet aşkısı kahvaltı hazırlamış.
Serdar: Oooo çifte kumrular günaydın. Ebubekir beyefendi yine kahvaltımızı hazırlamış. Adam yaa.
Mehmet Ali: Günaydın gençler.
Ebubekir: Günaydın baboli.
Rüveyda: Günaydııın.
Ebubekir: Nasıl geçti geceniz? Benim ki hiç iyi değildi. Yerde direk zeminde yatmak zor ya.
Serdar: Güzeldi güzeldi de siz bırakın onu bunu biz bu gece ne yapıcaz? Bütün ekipmanlar telef oldu.
Mehmet Ali: Heee iyi dedin la. Senle beraber gideriz almaya o zaman.

Kahvaltıdan sonra Mehmet Ali'yle Serdar ekipman almaya giderler. Ebubekir, Rüveyda ve Irmak ise oturup planı yaparlar. Gün bu şekilde geçer. Saat 18:00'da herkes uyuyup dinlenir ki saat 20:00'de kalktıklarında dinç kalabilsinler.

BÖLÜM SONU

Ölü Geceleri Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin