2. Bölüm - "İFADE"

1.5K 94 16
                                    

Üşümüş bedenim, karakolun soğuk odasındaki koltukta daha da hissizleşirken bacağımı hareket ettirmeden duramıyordum. Rahatsızlığımın nedeni bir karakolda oluşum muydu yoksa dışarıdaki yabancının duygusuzluğu muydu kestiremiyordum.

Tecavüz anını anlatırken gözlerimden akan yaşlara engel olamamıştım ve bu o pisliğin yüzünü daha iyi hatırlamama neden olmuştu. Acı ne kadar tazeyse o kadar yakınındaydı yaşadıkların.

Odanın kapısı açıldığında gözlerim otomatik olarak kapıya döndü ve gördüğüm ilk şey polis değil de arkasındaki mavilikler oldu. Gözlerimiz birleştiğinde yüzünde hiçbir duygu kırıntısının olmadığını gördüm. Elleri pantolonunun cebinde, duvara yaslanmış bir şekilde bekliyordu. Bu kısa anda gözlerini hiç kaçırmadan gözlerime dikmişti ve bu başımı çevirmene neden olmuştu.

Polis, kapıyı kapatıp karşıma geçtiğinde elindeki beyaz kağıdı bana uzatarak konuşmaya başlamıştı.

"Verdiğiniz ifade üzerine, tecavüzcünün robot resmini polis arkadaşımız çizmişti. Son kez birde siz teyit edin. Bu o mu?"

Gözlerim kağıda kaydığında o yüzü bir daha görmek yaramın kanamasına neden olmuştu. Başımı evet anlamında salladığımda dişlerimi kıracak şekilde sıkıyordum ve bu biraz da olsa acımı hafifletiyordu.

"Tamam. Bir süre daha misafirimizsiniz sonra gidebilirsiniz. Dışardaki neyiniz oluyor?"

Polisin sorusu üzerine bir anlık afallarken kendimi hemen toparlamaya çalıştım. "O mu?" dedim dış kapıyı işaret ederken ve polis evet anlamında başını salladı.

"Hiçbir şeyim." dedim tek solukta.

Bu dediğine inanmasını beklemek tabii ki de imkânsızdı. Hayatımda hiçbir yeri olmayan yabancı, beni bu karakola getirmişti ve getirme nedeni öylesine basit bir olay değildi. Onu tanımadığımı sadece ben biliyordum ve bu inandırıcılık derecemi düşürüyordu. Polisler her zaman korkutucu gelmişti bana. Bunun nedenini hiçbir zaman çözemeyecektim belki ama yine de hislerim ebediyen değişmeyecekti.

Tahmin ettiğim gibi polis bana inanmamıştı ve onu çağırmamı istemişti. Yerimden istemeye istemeye kalkmıştım ve bu adımlarımın geri geri gitmesine neden oluyordu.

Kapıya ulaştığımda kolu çevirdim ve dışarıya adım atınca sert bir şeye çarptım. Bu, çığlık atmama neden olurken karşımdaki çığlığımı eliyle susturup ağzımı kapatmıştı.

Adeta bir dejavunun içerisindeydim. Daha akşamüstü yaşadıklarımın aynısını yaşıyordum ve bu tanıdık his kalbimin teklemesine neden olurken başımı zar zor kaldırdım.

Beklediğim şey tabiiki de okyanus mavileri değildi.

Elini ağzımdan yavaş yavaş çekerken maviler gözlerimi buldu ve kaşlarını çattı. Dudaklarımı nefes almak için hafif araladığımda, kuruluğu hissetmek dudaklarımı yalamama neden oldu. Bu yaptığım karşımdaki yabancı gözlerin dudaklarıma kaymasına neden olurken vücudunun kasıldığını hissetmiştim. Çene kasları sertleşirken dudağıma hala bakıyor olması, kanın yüzüme çekilmesine neden olmuştu.

"Şey." dedim, konuşmaya çalışarak. Gözlerini gözlerime çevirdiğinden okyanus mavileri bambaşka bir mavi olmuştu. Gözleri mi koyulaşmıştı yoksa ben mi yanlış görüyordum? İkinci ihtimale yöneldiğimde sıcak nefesini birden yüzümde hissettim. Bu kadar yakın olmak zorunda mıydık?

"Ne?" dedi tekrar nefesini yüzüme vurarak. Bu yaptığı beni tekrar afallatırken sesli bir şekilde yutkundum ve konuşmaya çalıştım.

YIKINTIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin