9

921 59 71
                                    

Yeşim elini yanağına yaslamış hülyalı bir hâlde Çağrı'yı izliyor, derin nefesler alıp veriyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yeşim elini yanağına yaslamış hülyalı bir hâlde Çağrı'yı izliyor, derin nefesler alıp veriyordu. Melisa ise tahtaya yazılan matematik sorularının cevabını bulmak için defterine hızlıca bir şeyler karalıyor ve kafasını cevabı bulana dek kaldırmıyordu. Yeşim'in sarhoş olmuş hâlleri bile umrunda değildi.

"Yeşim!"

"Yeşim!"

Yeşim adının bağırılışıyla korkuyla yerinde dikleşti. Hızlıca gözlerini kırpıyor ve acıyan dirseğini ovalıyordu. "Efendim hocam?"

Semra Hanım çatık kaşları ve küçük boyuyla sinirli bir civcivi andırıyordu. "Derse odaklanmaya ne dersin kızım? Çağrı kaçmıyor ne de olsa?"

Yeşim'in yanakları al al olurken Melisa dudaklarını kıvırıp güldüğü belli olmasın diye kafasını sağa çevirmişti. Sınıfında ondan farklı bir yanı yoktu.

Yeşim ellerini birleştirip hızlıca kafasını iki yana salladı. "Yok hocam ya. Ben Çağrıcığımı izlemiyordum-"

Sınıftan küçük kıkırdamalar çıktığında Yeşim kısa bir süreliğine durup konuşmasına devam etti. "Şimdi Hakan kafasını sıraya yaslamış uyuyor ya. Ya sıraya bir karınca çıksa da Hakan arkadaşımın kulağına girip oradan beynine ulaşsa neler olabilir diye düşünüyordum. Yoksa ben Çağrıcığıma neden bakayım yani? Matematik daha önemli ne de olsa-"

Yeşim kafasını arkasına çevirince kendisine kaşlarını kaldırarak bakan Çağrı ile göz göze geldi ve hemen gülümseyerek sözlerini geri aldı. Semra Hanım duymasın diye fısıldamıştı. "My little boyum bana matematik mi yoksa Çağrı mı deseler direkt seni seçerim biliyorsun."

Çağrı kafasını aşağı yukarı sallayıp soruları çözmeye geri döndü. Yeşim'in bu hâllerine alışalı yıllar olmuştu.

Semra Hanım sinirli bakışlarını bu sefer Hakan'a yöneltti. Dersinde uyunulmasından nefret ederdi. Sıraya gidip Hakan'ın kitabını aldı ve genç oğlanın kafasına hafifçe vurdu. "Hakan Efendi size boyun yastığı da getirelim mi?"

"Ay tam bende bunun eksikliğini hissediyordum biliyo-"

Hakan kafasını kaldırıp Semra Hanım ile göz göze gelince sözlerini kesti ve yalancı bir gülümseme takındı. "Hemen şimdi soruları çözüyorum hocam."

Semra Hanım gözlerini devirip masasına geri döndü. Sınıf ise kahkahalarla gülüyordu.

Çağrı'nın yanında, kafasını pencereye yaslamış olan Ege, Yeşim'in omzuna vurdu. "Olayı nasıl Hakan'a çevirdin? Cidden şaşkınlıklar içerisindeyim."

Yeşim bilmişçesine gülümseyip eliyle saçlarını geri itti ve göz kırptı. "Ne sandın arkadaşım? Bu işler benden sorulur."

Yeşim'in gözleri Çağrı'nınkiler ile buluşunca derin bir nefes alıp dirseğini sıraya yasladı ve avcunu yanağına destek yaptı. "Allah'ım ne güzel kullar yaratıyor. Maşallah. Sizin güzelliğinize bir kurban kesmek isterim efendim."

Çağrı dudaklarını dişleyip gülmemeye çalıştı. Kafasını iki yana salladı ve cevap verdi. "Gerek yok efendim."

Ege kalemini parmaklarının arasında çevirirken gülüyor, Melisa ise gözlerini devirip sorularına geri dönüyordu.

Yeşim'in gözleri bulutlu, mavi gökyüzünü bulunca ve yüzüne ılık bir rüzgar esince gülümsedi. Onun için kesinlikle değerlendirilmesi gereken bir havaydı. "Çağrıcığım bence biz bu havayı bir kır düğünüyle değerlendirmeliyiz."

Ege kafasını sıraya gömüp omuzları sarsıla sarsıla gülerken Çağrı gülümsemesini bozup Yeşim'e soğuk bakışlar attı. Ayağıyla da Ege'nin bacağına bir tane geçirmişti. "Seninle asla evlenmeyeceğim Yeşim. Zorlama artık."

Yeşim dudaklarını büzüp tamamıyla arkasını döndü ve dirseklerini sıraya yaslayıp avuçlarını yanaklarına bastırdı. Çağrı'nın gözünde şu an en sevimli hâlindeydi ama düşüncelerini ona yansıtmamak için direniyordu. "İnsan hiç öp dediği kızla evlenmez mi küçük mü küçük, güzel mi güzel, biricik sevdiceğim?"

Çağrı omuzlarını silkti. Yeşim'e o zaman öp diyerek ilk defa olumlu bir cevap vermişti çünkü ne yapacağını merak etmişti. Eğer bayılmasaydı gerçekten kendisini öper miydi? Bilmiyordu ama onda bunu yapacak cesaret kesinlikle vardı. Yeşim'in bir gün evlenme teklifini kabul edecek olsa hiç düşünmeden elinden tutar nikah dairesine sürüklerdi. Tedirginlikle derin bir nefes aldı. En büyük korkularından biri evlenmekti. "Ben onu ters tepki vermen umuduyla dedim. Ama belli ki sen dünden hazırmışsın. Ayıldıktan sonra direkt beni öptün Yeşim."

Çağrı namusu kirlenmiş gibi eliyle alnını silerken Yeşim kafasını omzuna eğip sırıttı ve ellerini önünde birleştirdi. "Hayatımın en güzel anıydı my little boy. Bundan sonra benim helalimsin."

Ege küçük bir kahkaha atarken galerisini açıp o anı yakaladığı için şükretti. Yeşim revirin beyaz yatağından Çağrı'ya uzanmış ve küçük elleriyle kafasının iki yanından tutup alnına kocaman bir öpücük bırakıyordu. Yeşim'in gözleri kapalı, Çağrı'nın gözleri ise şaşkınlıkla kocamandı.

Ege fotoğrafı bıkkınlıkla arkasını dönmüş Melisa'ya gösterdi. "Yılın en iyi fotoğrafı değil mi?"

Melisa sıkılmış ifadesine son verip kahkahasını tutmak için dudaklarını dişledi. "Kesinlikle katılıyorum."

Yeşim iç çekerek gülümserken Çağrı somurtuyordu. Güzel sohbetlerini Semra Hanım böldü. "Hemen şimdi sınıfımdan çıkın."

Çağrı ve Melisa ne kadar çok Semra Hanım'ı ikna etmeye çalışsa da başarısız oldular ve dördü sınıftan çıkıp yemekhaneye indiler. Melisa sinirini Yeşim'den çıkarıyor ve aşık hâllerine bir son vermesi gerektiğini söylüyordu. Çağrı somurturken Ege elleri cebinde hâlinden memnun bir şekilde takılıyordu. Bu dersten atılmalarının bilmem kaçıncı skoruydu.

🐣

Gökyüzü'nün Arkadaşları |texting|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin