33

428 30 10
                                    

🍇dancing in the moonlight🍇

🌙

🌙

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Ne demek Emniyet Müdürü'nün kızını kaçırdım? Daha gencecik yaşında hapse mi girmek istiyorsun? Ay tepem attı şu an Egeciğim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Ne demek Emniyet Müdürü'nün kızını kaçırdım? Daha gencecik yaşında hapse mi girmek istiyorsun? Ay tepem attı şu an Egeciğim."

Ege dudaklarının titremesini engelleyemezken gözlerinden yaşlar pıt pıt akmak üzereydi. "Yemin ederim kader mahkumuyum. Benim hiçbir suçum yok."

Yeşim, Ege'ye üzülürken Çağrı yaşadığı şaşkınlıktan kurtulmuş ve işin ciddi yönünü görmüştü. Yeşim'in elinden telefonu nazikçe alıp konuştu. "Neredesin sen?"

"Macera olsun diye hafta sonu gittiğimiz kulübe var ya, oradayım. Gel kurtar beni şu kızdan ne olur."

Çağrı derin bir nefes alıp sakin kalmaya çalıştı. Şu saatte o ıssız yere bir kızla gitmiş olması kesinlikle ölümüne imza atmakla eş değerdi. "Geliyorum. Bekle beni geri zekalı."

"Ah, içim rahatladı. Seni ne kadar çok-"

Çağrı arkadaşının sözlerini umursamayıp tekrar telefonu yüzüne kapadı ve Yeşim'e döndü. "Özür dilerim. Gitmek zorundayım."

Yeşim kafasını salladı ve gülümsedi. "Bende geliyorum."

"Ne gerek var? Eve gidip dinlen sen."

Yeşim'in yüzü ciddiyete bürünürken cevap verdi. "Hiç kimse benden önce evlenemez. O kadar."

Yeşim çantasını omzuna takıp hızlı adımlarla restoranın çıkışına yürürken Çağrı elini kafasına koyup etrafında bir tane normal insan olmadığı için yakınıyordu.

Genç kızın gözleri kendisine dönük kafaları bulurken masadaki çekirdekleri görmek ampulunun yanmasına neden oldu ve kaşları çatıldı. Ayaklarını döndürüp kendilerini gizlediklerini sanan arkadaşlarının yanına gitti. "Siz beni ve çok sevgili sevgilimi dikizlemeye mi geldiniz?"

Çağrı duyduğu sevgili kelimesiyle içinin bir hoş olduğunu hissederken durduramadığı gülümsemesini gizlemek için kafasını çevirdi.

Melisa derin bir nefes alıp siyah gözlüklerini çıkardı. Yüzünü gizlemek için kullandığı menüyü sertçe masaya bırakmıştı. "Restoranda çekirdek yiyen şu garip varlıkları daha şimdi fark ettiğin için tebrik ederim seni düşük IQ'lu arkadaşım."

Yeşim'in gözleri Çağrı'yı bulurken sarhoş bir gülümseme dudaklarına kondu. Yanakları al al olmuş, alışkanlıktan mıdır bilinmez usul usul sallanmaya başlamıştı. Sevdiğine kur yapan bir kuş gibiydi. "Yanımda böylesine güzel bir varlık varken sizi nasıl fark edebilirim ki? Maşallah, Allah'ım çok güzel yaratmış."

Çağrı teninin alev aldığını hissedebiliyordu. Bu rahatsız edici hisse daha fazla dayanamadığından eliyle yine Yeşim'in dudaklarını örttü. "Ne olur sus Yeşim. Öldüreceksin yoksa beni."

Yeşim'in kahkahasına dokunmak Çağrı'nın yüreğini titretirken Esma, Pelin ve Derya ellerini çenelerinin altında birleştirmiş hayran gözlerle bu küçük çifti izliyordu. "Ay çok güzeller."

"Kesinlikle çok güzeller."

Melisa yüzünü buruşturup gözlerini onlardan kaçırırken biraz daha romantik an görürse kusacağını biliyordu. Hakan ise dudaklarını büzüp kıskanmakla meşguldü. "Bende istiyorum böyle sevgili yapmak ama nerede?"

Melisa karşısındaki cıvık ilişkiden bıktığı için yanaklarını şişirdi hemen sonrasında dikkatleri üzerine çekti. "Az önce ne oldu da telaşlandınız?"

Yeşim küçük siyah gözlerden zorlukla gözlerini ayırıp arkadaşına döndü. "Ege kız kaçırmış. Bizden yardım istiyordu."

Pelin ve Esma birbirine bakıp gözlerini kırpıştırdı. "Ege kız mı kaçırmış?"

Derya dudaklarını büzdü. "Biraz erken olmuş ama olsun."

Melisa kaşlarını kaldırıp cidden mi der gibi bir bakış takınırken Hakan sevinçle ayağa fırladı. "Heyt be! Biliyordum kankamın bir sevdicek bulabileceğini. Kimin arkadaşı?"

Çağrı yüzünü buruşturdu. "Salak salak konuşma. Söylediğine göre Emniyet Müdürü'nün kızını kaçırmış. Peşindelermiş. Ne yapacağını bilmiyor mal. Köpek gibi bize yalvardı az önce."

Melisa keyifle ellerini ensesinde birleştirip arkasına yaslandı. "Onu kıçından vursunlar da bir göreyim. Bende bir aksiyon yok diye üzülüyordum."

Melisa'nın keyifli gülüşü diğerlerinin sinirini bozarken Yeşim kafasını iki yana salladı. "Resmen kaostan besleniyorsun sevgili arkadaşım. Sana hiç yakışmıyor bu hâller."

Melisa burnunu kıvırdı. "Ay kıçım!"

Pelin ve Esma ayağa kalkıp çantalarını omuzlarına taktı. "Hemen gidiyoruz. Bu olayı asla kaçıramayız. Asla."

Çağrı bıkkınlıkla derin bir nefes alırken Hakan, Derya ve Melisa da ayağa kalkıp gruba katıldılar. Ege'nin dehşet içindeki ifadesini görmek için şehir dışına bile çıkabilirlerdi.

Yeşim, sevdiğine dönüp gülümsedi. "Hadi götür bizi my little boyum."

Çağrı birkaç saniye Yeşim'in elâ gözlerine baktı. Ona hayır diyemeyeceğini biliyordu. Sert ifadesinden vazgeçmek istemediği için onu umursamıyormuş gibi yapıp önden ilerledi. "Orası ormanlık alan. Yılan sizi soksun da göreyim."

Yeşim küçük bir kahkaha atıp kolunu Melisa'nın omzuna sardı. "Ben alışığım zaten."

Melisa arkadaşına yan gözle kötü bir bakış atarken burnunu kıvırdı. Hepsi restorandan çıkıp Ege'ye yardım etmek için bir taksiye bindiler.

Ege ise karşısında kaknem bir suratla oturan kıza en kötücül bakışlarını atıp arkadaşlarının çabucak gelmesi için dua ediyordu.

Gökyüzü'nün Arkadaşları |texting|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin