28

608 39 89
                                    

Çağrı göğüs kafesine yuva yapmış büyük sıkıntısıyla vişneli suyunu içerken her ne kadar bakmak istemese de karşısında oturan Yeşim'den gözlerini alamıyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Çağrı göğüs kafesine yuva yapmış büyük sıkıntısıyla vişneli suyunu içerken her ne kadar bakmak istemese de karşısında oturan Yeşim'den gözlerini alamıyordu. Omuzlarına tutam tutam süzülen güzel saçlarının iki yanına turuncu balıklı iki kıskaç toka takmıştı. Bir ilkokul kız çocuğu gibi tatlı ve nazik gözüküyordu. Her gülümsediğinde parıldayan elâ gözleri ve pembeleşen beyaz yanakları derin nefes alışverişleri yapmasına yeterliydi. Genç kız bir kez olsun gözlerini Çağrı'ya değdirmemişti. Bu genç oğlanın kalbinin sızısını artırmaktan başka bir işe yaramıyordu.

Yeşim pipeti limonlu gazozunun içinde gezdirip sinirle homurdanan Melisa'ya gülümsedi. "Anasını sattığımının okulunda bana bulaşmayan kalmadı herhalde. Yemin ediyorum kan çıkaracağım bak."

Ege kendini tutamayıp kahkaha attı ve elini Melisa'nın omzuna koyup iki kere hafifçe vurdu. "Sen bu öfkeli civciv hâlinle daha çok kişiyle uğraşırsın."

Melisa çatık kaşlarının arasından ölümcül bakışlarını yolladı. "İstersen benim sinirimin ayarıyla oynama Ege salağı."

Ege dudaklarını büzüp geri çekilirken Hakan telefonunu açmış, bir şeyler yazıyordu. "Öfkeli civcivi beğendim. Artık Melisa bende böyle kayıtlı."

Melisa cebindeki anahtarı çıkarıp sıkıca tutarak Hakan'a gösterdi. "Seni bununla deşerim çocuk."

Hakan sandalyesiyle geriye çekilirken Pelin ağzındaki çekirdek kabuğunu tükürüp kınayıcı bakışlarını arkadaşına yolladı. "Sende önüne geleni pataklıyorsun. Az rahat dur."

Melisa sinirle dudaklarını içe kıvırıp somurturken kollarını göğsünde topladı ve yüzünü yana çevirdi. Evet, trip atıyordu.

Arkadaşının hâline dayanamayan Yeşim hemen savunmaya geçti. "Melisa sinirli değil etrafındakiler çok aptal, ben hariç. Hem o oğlana bir tane omuz atalım bence. Kısas önemli."

Melisa, Yeşim'in dedikleriyle sırıtıp kafasını salladı. "Kantinde sıramı çalmak neymiş ben ona öyle bir göstereceğim ki bırak bana omuz atmayı benden korkusuna okula bile gelemeyecek."

Derya suyunu içmeyi bırakıp uzlaşmacı bir tavırla konuştu. "Bence bu kadar abartmayalım. Disiplinlik olmak istemeyiz."

Melisa gözlerine ulaşan şeytani gülümsemesiyle ellerini ensesinde birleştirip bacaklarını ileri uzattı. O çocuğa yapacaklarını düşünmesi keyfini yerine getirmişti. "Sen bana bırak. Ne yapacağımı iyi biliyorum."

Esma sohbetten habersiz kulaklıklarını takmış takip ettiği Kpop grubunun yeni çıkan şarkısına stream kasıyordu. Pelin ise arada bir arkadaşının koluna cimdik atıyor ve hayata geri dönmesini söylüyordu.

Ege kolunu Yeşim'in omzuna atmış telefonundan sevdiği anime karakterinin havalı videolarını gösterirken genç kız büyük bir dikkatle videoyu izliyor, onların karşısında oturan Çağrı ise dünyada yapayalnız kalmış gibi bir his ve buruk bakan gözlerle ikisine bakıp kalbinin parçalanma seslerini dinliyordu. Resmen ağlamak üzereydi. Küçük bir çocuk gibi dudaklarını büzüp kollarını göğsünde topladı ve kafasını eğdi.

Gökyüzü'nün Arkadaşları |texting|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin