Never, Never Say

456 44 5
                                    

Ekleme olarak; annesinin fotoğrafları duvarda olduğunu düşünün

Ekleme olarak; annesinin fotoğrafları duvarda olduğunu düşünün

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Şöyle birşey mesela neysah devamke!!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Şöyle birşey mesela neysah devamke!!

***

O

damın her tarafına baktım ama resim defterimi bulamıyorum. Yatağımın altı yok, kitaplığımda yok, kutularımda yok. Oflayarak sandalyeme oturup kafamı masaya vurduğumda acıdığında elimi kafama götürüp ovdum.

Todoroki çok iyi resim yapıyordu yani Midoriya öyle demişti belki rica etsem bana ödünç verir miydi?

Erkekler katına inip Todorokinin odasını aramaya başladığım zaman Sero ile Mineta karşılaştığımda ikisine gülümseyerek selam verdim.

"Erkekler katında olduğunu biliyor musun Sakuro-chan?"

"Evet Sero-kun. Todorokinin odasını arıyorum aslında"

"Bir sorun mu var?"

"Hayır ondan bir şey isteyecektim de"

"Hem Bakugou ile flort et hem de Todoroki ile seviş masum sanıyordum değilmişsin"

"Ben sen değilim aklım öyle şeylere kaymıyor Mineta"

"Ama sen çok kötü yakıyorsun canımı"

"Başka yerlerini yakmamı istemiyorsan sus"

"B-biz gidelim kolay gelsin"

Mineta hızla gittiğinde Sero gülerek veda ettiğinde bende el sallayıp Todorokinin odasını bulduğum da kapıyı tıklattığımda 'gir' sesi geldiğinde içeriye girdiğimde Todoroki sandalyesinde oturuyor ders çalışıyordu. Beni gördüğünde şaşkınlıkla bakmıştı bana.

"Rahatsız ettiğim için özür dilerim Shoto"

"Sorun değil birşey mi oldu?"

"Benim resim defterim kayıpta acaba seninkini ödünç alabilir miyim?"

"Ah dediğin iyi oldu unutmuştum bir resim defteri buldum, bekle lütfen"

Kafamı salladığımda beni koltuklarından birine oturruğunda oturup kitaplık bölmesine gittiğinde bende etrafı bakmaya başladım.

Geleneksel Japon odaları gibiydi, yer yatağı vardı, demek yerde yatmayı seviyordu ve odasının en uzakta olan küçük buzdolabı vardı demek sobaları bunun içinde. Soba yemeği sevdiğini milyon kez söylemiş olabilir.

"Odam biraz kötü üzgünüm"

Todorokiye baktığımda elinde orta boyda çizim defterim vardı, çocukken alındığı ama daha yeni çizmeye başladığım defterim vardı.

"Hayır hayır sadece göz alıcı. İlk defa geleneksel japon odası görüyorum"

"Ne yani sen Japonyalı değil misin?"

Kıkırdadığımda yanlış birşey dediğini sanıp yüzüme baktı.

"Ben bir Türküm-"

"Unutmuşum"

"Sorun değil. Zaten babam tarafından hapis edildim yani dünya da ne var neler oluyor bir fikrim yok. Tek bildiğim televizyonda sizleri izlemekti ve Aiawazai sensei"

"Midoriyanın All Mighta olan hayranlığı senin Aiawazai sensei mi?"

"Hıhı, onu savaşırken pek görmedim haberciler çekemedi ama onu nadiren görüyordum, fakat babam onları görmeye dayanamayıp televizyonu kapatıyordu"

Tekrar babam konu geldiğinde yüzüm düştü. Ne kadar ölmesini ben istemiş olsam da ben bir katildim. Babamın katiliydim, nasıl babam annemin katiliydi bende babamın katiliydim.

"Bunu demek istemezdim ama öyle ölmesini istemiyordum"

"Duyunca aslında hepimiz şaşırdık. Beyni patlamış nasıl olduğunu biliyor musun?"

Evet...

"Bilsem söylerdim falat bilmiyorum"

"Bana baksana"

Todorokiye baktığımda kaşlarını hafifçe çattıp elleri dizine koyup hafif bana yaklaşmıştı ama mesafe vardı.

"Neden yalan söylüyormuşsun gibi geliyor?"

"B-ben mi? Ya-yalan söylemem ben a-asla"

"Asla, asla deme"

"Şey defter için teşekkür ederim, görüşürüz"

"Pekala görüşürüz"

Koşar adımla odadan çıktığımda kendimi sakinleştirmeye çalıştım. Sağ elimi baktığımda nasıl yaptığımı bilmiyordum. Merdivenlere çıkıp kendi katıma girip odama gireceğim zaman Uraraka ile karşılaştım.

Hatta diğer kızlar ile hepsi kostümleri giyiliydi, ne oluyor?

"Kızlar ne oluyor?"

"Bilmiyoruz Aiawazai sensei acil merkeze gelmemizi söyledi, villianlar masumlara saldırmaya başlamış"

"O zaman bende-"

"Özgünlüğün olmadığı için gelemezmişsin"

Momo dediğinde şaşkınlıkla ve hayal kırıklığı ile ona baktım. Hepsi koşarak gittiğinde Mina benimld konuşmaya çalıştığında odama girmiştim. Gözlerim doluydu, neden?

Bu duygular bana farklıydı!

Aiawazai beni sınıfına almıştı özgünlüğüm ortaya çıkması için ama neden şimdi istemiyor? Amacı neydi?

Kostümüm olmadığı için mi? Özgünlüğümü bilmedikleri için mi?

O zamam kostümümü yapıcam ve onlara yardım edicem. Tabi bunun için özgünlüğümü kullanmaya öğrenmem de gerek.

Dünya senin işin çok zor bunu başarmalısın, annen için.

Duvardaki fotoğrafa bakıp gülümsedim.

"Senin için hayalimde olmayan kahramanlığı yapıcam anneciğim, Dünya sözü"

Runaway "Bakugou"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin