Saçlarımda hissetiğim el ve yanağımda hissetiğim yumuşaklık ile gözlerimi yavaşça araladığımda önce bulanık bir beden gözümü tekrar kapatıp açtığımda Bakugounun bedeni olduğunu gördüm. Elimin sargıda olduğunu gördüm sanırım bacağımda aynı ağırlık hissediyorum.
"Günaydın demek isterdim gecenin üçü"
Neler olduğunu hatırladığımda hızla yatakta doğrulup ellerimi Bakugounun yüzünü avuçladığımda merakla yüz hatlarına baktım.
"İyi misin?"
"İyiyim merak etme. Ama şerefsiz yanık herif tekrar kaçtı"
"Gerçek miydi yani herşey?"
Beni kendine çektiğinde belimi tutuğunda sarıldım sımsıkı. Onu da kaybetmek istemiyorum, babamı sevdiğim adamı ve kardeşlerimi. Bir tane kardeşimi koruyamadım kaybettim bu sefer diğerlerine birşey olmasına dayanamam.
"Herşey daha iyi olucak emin ol güzelim"
"O adam bizi korudu, yani Gecenin babası"
"Demek ki yaptıklarından pişman"
"Sanırım. Ama... Keşke erkenden haber etseydim de Gece ölmezdi belki kahraman olacak kadar iyi değilim"
"Aptal mısın?"
Beni kendinden ayırıp gözlerime baktığında merakla baktım. Aslında evet aptalım en aptal kişi benim. Kardeşimi bile koruyamayan bir aptaldım.
"Sen en iyi kahraman olabilirsin- olacaksın da hatta ineği bile geçebilirsin özgünlüğünü daha yeni yeni anlıyorsun yeni öğreniyorsun bu gayet normal. Ama benden sonra en iyi kahraman olabilirsin"
Hızlı hızlı konuştuğu için nefes nefese kalmıştı ve ben gülümsemeden edememiştim. Ama asla kendini atlamıyordu..
"Senden daha iyi kahraman olucağım Bakugou"
"Evet- dur ne?"
Kıkırdadığımda yüzünde genişleyen bir gülümseme oluştuğunda bana biraz yaklaştığında gülüşüm dudaklarımda donup kaldığında gözlerimi ardı ardına kırpıştırdığımda daha çok içime geldiğinde yutkundum ve dudaklarıma bakmaya devam ediyordu.
"Ne dedin güzelim?"
Hile! Hile yapıyor!
O bana yakın olduğunda konuşamadığımı gayet iyi biliyordu hile yapıyordu şu an!
"Küçük dilini mi yuttun? Dur açılması için yardım edeyim"
Dudakları yavaşça dudağıma değdiğinde bu sefer dilini direk ağzıma soktuğun da kucağıma oturmuş dudaklarımı vakumluyordu. Elimden geldiğince öpüşmeyi sürdürüyordum tabi kemikli eller bedenimde gezinene kadar. Elleri vücuduma değidiği zaman nefesim kesiliyor ve abi bir titreme oluşuyordu.
Ayrıldığında dili ile dudaklarımı yaladığında yanaklarım pembe olduğunu eminim.
"Sana söz veriyorum herşey ama herşey daha iyi olucak"
Burukça gülümseyip sivri gözüken ama yumuşacık olan saçlarını okşadım.
"Bende söz vermek isterdim ama her söz verdiğimde tutamıyorum"
Kapım çaldığında içeriye babam girdiğinde üzerimden Bakugouyu itirdiğimde odama adımladığında Bakugounun çıkmasını söylediğinde onaylayıp kapıyı kapatarak çıktığında babam yanıma oturdu ve bu sefer kızmak yerine saçımı okşadı.
"Ne hissetiğini anlayamam ama anlıyorum. Önce anneni kaybettin şimdi de kardeşini ama güçlü kahraman olmak istiyorsan hiçbir şey olmamış gibi davranmalısın"
"Olmuyor baba. Herkesi kaybediyorum, annemi kardeşimi seni herkes benden gidiyor"
"Benim gittiğim fala-"
"Sana söz verdim birdaha başıma birşey açmıyacağım dedim, iyi bir kız çocuğu olucağım ama her zaman başıma bela alıyorum ve biri ölüyor. Sözlerimi tutamıyorum!"
"Sakuro!"
Aniden bağırdığında gözlerim babamın mayışık gözlerine baktım. Uykulu gözler hrr zaman vardı ama bu sefer daha çok yorgun gibiydi.
"Sakin ol, sen benim en iyi kız çocuğumsun. Babalar çocuklarını af eder. Onlar merakları yüzünden bela açarlar sende Gece de merakınızdan başınıza bela açtınız ve biriniz cezalandırılacaktınız. Tanrı da sizi cezalandırmak için Geceyi seçti ve o öldü-"
"Benim yüzümden. Eğer o camdan bakmasaydım ve daha hızlı kaçmasaydık bunlar olmaya-"
"Sakuro sakin ol"
Hiç birşey duymuyordum şu an sadece titriyorum ve yaşadığımız herşeyi anlatıyordum ve her kelimem kendimi suçlamamdı aniden lambam patladığında korkuyla babama sarıldım. Bedenimi kolları ile sardığında sakin olmamı söyledi.
"Hala bir çocuksun Sakuro. Geçti tamam mı baban burada, ne yaparsan yap hep yanında tamam mı?"
"Seni seviyorum baba"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Runaway "Bakugou"
FanfictionTürk Kızı babasının taktığı adamlardan kaçarken UA öğrencilerine rastlıyor