Silah patladıktan saniyeler sonrasında hepimiz Changbinin yanına koşmuştuk.Çünkü Changbin Chan'ın kollarına yığılmıştı.
'Changbin!'
Jisungla Jeongin direkt W**jin piçini yakalarından tutmuştu.Jeongin bacağına tekmeyi atınca acıyla inleyip dizlerinin üstüne düşmüştü.
'Changbin uyan!'Chan kollarının arasındaki Changbini sarsıyordu.Changbini kendime çektim.
'Uzaklaş ondan!'
'Feli-
'Sakın ona dokunmaya cesaret bile etme!'diye bağırdı Jisung.
İçeri hocalarla öğrenciler girmişti.Yerdeki Changbini gördüklerinde ise hemen sedye istemişlerdi.Bense yüzünü okşayarak uyandırmaya çalışıyordum.Ama sonra hepimizi şoke edecek birşey oldu.
Changbin derin nefesler alarak gözlerini açtı.
'Changbin iyi misin?!'elleriyle üstündeki ceketin fermuarını biraz daha açtığında ise kurşun çelik yeleğe saplanmış duruyordu.
'İ-iyiyim.'hala derin derin nefesler alıyordu.Herkes w**jin pisliğine döndü.Özellikle de Chan.
'Cani!'
'Ruh hastası herif!'
Chan ise öfkeli gözlerle adeta delip geçecekti onu.
'Sana onunla bir alakasının olmadığını söylemiştim demi?! Ne hakla onu öldürmeye kalkarsın?!'deyip w**jine sert bir tokat atmıştı.O kadar sertti ki ben bile hissetmiştim yani.
W**jin ifadesiz bir suratla kaldırmıştı başını.
'Herşey onun yüzündendi! O ölmeyi haketti!'
Hocalardan biri ise,
'Götürün şunu!'diye güvenliklere emir vermişti.
Güvenlikler w**jinin ellerini ters kelepçelemiş ve onu götürmüşlerdi.
Kapıdan çıkmadan önce ise,
'Geri döneceğim! Ölmeye hazır ol Seo Changbin!'diye bağırmıştı.Bizimkilere dönüp,
'Hadi Changbini revire götürelim.'demiştim.Changbin ise hafif ayaklanmıştı.Çelik yelekli de olsa kurşun ona isabet ettiği için canının yandığı her halinden belliydi.
'Ayağa kalkma.'demişti Chan.
'Bana karışma.'diye terslemişti Changbinde.
'En azından revire götürmeme izin ver.'
'Revirlik birşeyim yok iyiyim ben.'demişti ve ayağa kalkmıştı.O sırada ise,
'Yah! Napıyorsun be! İndir beni!'Chan onu kucağına almıştı.Ama kucağında debelenen Changbinden dolayı yüzünü buruşturmuştu.
'Changbin,lütfen seni revire götürmeme izin verir misin?'diye nazikçe sormuştu.Sonra da cevap vermesine fırsat kalmadan üst kata ilerlemişti.
Changbin Chanın kucağına çok yakışıyor bu arada eheheh :>.Koridor boyunca öğrencile ikisine bakıp ne kadar yakıştıklarını aralarında fısıldaşıyorlardı.
Peşlerinden revire sonunda geldiğimizde ise Chan Changbini sedyeye uzandırmıştı.Revir görevlisi geldiğinde de bizi dışarı çıkartmıştı.Koridorda ki koltuklarda otururken düşünüyorduk.
W**jinin bir sonraki hamlesi ne olacak diye.Bunu başaramadı,peki ya sonra başarırsa..?
Çünkü gözünü gerçekten karatmış görünüyordu.Artık herşey gayet açıktı.W**jin Chana takıntılı hale gelmişti.Onun için Changbini öldürecekti nerdeyse.Ya Changbin onun bu adımını tahmin etmeseydi? Ya çelik yelek yerine gerçekten ona isabet etseydi? Tanrım! Düşüncesi bile çok kötüydü.
Ama Changbin W**jinden daha zekiydi.Bu çocukken bile böyleydi.W**jin geçmişten bugüne kadar onu hep kıskandı.Changbinin kendisinden daha zeki ve yetenekli olmasını,arkadaşlarını,Chan'ı ondan hep kıskandı.
Onu öldürmeye kalkıştı ama Changbin yine zekasıyla alt etti onu.
Şimdi ise üçümüz koltuklarda onun çıkmasını bekliyorduk.Diğer üçlü ise bizim surat ifadelerimizi inceliyor gibiydiler.Chan ise bedenen buradaydı ama aklı hala Changbindeydi.
Yalnız,Chan silah patlayacağı zaman Changbini kendine çekmişti?
Acaba..Chan ondan hoşlanıyor olabilir miydi?
Jeongin'Ben lavaboya gidiyorum da Changbin çıktığında haber verin.'dedi ve Seungminin görüş açısından çıktı.
Seungmin ise arkasından bakakaldı bir süre.Sonrasında ise o da peşinden gitti.
