-18-Minsung

1.5K 115 92
                                    

Jisung'dan-

Dünki kargaşadan sonra siyah yorganların arasında yarı mayışık bir şekilde duruyordum.Koreye döner dönmez aksiyonlu hayata da dönüş yapmıştık resmen.Şuan ise Hoseok hyungumun önerisiyle bahçe de atış talimi yapacaktım.Önce ise mermi almaya gitmem gerekli.Mermilerimin hepsi yurt dışında ki evde kaldı ;-;

Stok yapacaktım,malum bundan sonrasında okulda daha dikkatli gezmemiz gerekiyordu.Changbini korumak için gerekiyorsa onunla aynı kıyafetleri giyerdik.Çünkü w**jini içeri atmışlarsa dışarıda hala bağlantıları olabilirdi.

Böyle düşüncelerimin arasında kalktım ve direkt Changbinin odasına yöneldim.Kapıyı açtığımda ise karşımda dünyanın en tatlı görüntüsü vardı UwU.

Changbin sarı yorganının arasında mışıl mışıl uyuyordu..

Kapısını sessizce kapatıp odama geri döndüm.Dolabıma doğru ilerleyip bir iki parça kıyafet çıkartıp yatağımın üstüne attım.Sonrasında ise banyoya girdim.Sıcak bir duştan sonra hazırlandım.Hazır dışarı çıkıyorken evin eksiklerini de almak mantıklı olurdu.Salona indiğimde Felix ve Jeongin oturmuş televizyon izliyorlardı.

'Ben dışarı çıkıyorumda bir ihtiyacınız falan var mı alıp geleyim?'dediğimde ikisi de beni yeni farketmişti.

Felix'Herhangi bir ihtiyaç yok şuanlık olursa sana mesaj atarım.'demişti.

'Tamam o zaman.'deyip arabanın anahtarını da alıp çıktım evden.Arabaya binip çalıştırdım ve yola koyuldum.

Akademide çoğu kez Minhonun bakışlarını üzerimde hissetmiştim.Ama neden bakıyordu.Gerçekten okulda güzel kızlar vardı ve eskiden olsa onları süzerdi.Bu defa ise sadece bana bakıyordu.Belki de bana baktıkça eskiden olan olaylar aklına geliyor ve kendince bu saçma şeylere zavallı gibi gülüyordur.Olabilir yani..

Şimdi de ben güleceğim ona.Eskiden zayıftım evet,güçlü değildim.Ama şimdi bana yaptığı herşeyin intikamını en ağır şekilde alacağım.

(Alış-veriş kısımları çok sıkıcı olurdu o yüzden oraları atlayalım)

30-45 dk sonra-

Evet bütün herşey alındı.Felixin sonradan attığı ihtiyaç listesi de full alındı,mermi stoğu tamamdır.Artık eve gidebilirdim.Arabaya binip çalıştırdım.Yolda sakince ilerlerken bir araba önümü kesmişti.Şoför koltuğundan inen bedene baktığımda ise önümü kesen aptal Minhoydu..

Direksiyonu diğer tarafa kırıp kenardan geçecektim ama arabanın önüne geçti.Öteki tarafa çevirdim,galiba ezilmek istiyordu beyefendi.Kemerimi çözüp arabanın kapısını açtım.

'Çekil önümden.'

'Jisung,bir kez olsun seninle konuşmama izin ver lütfen..'

'Konuşacak birşeyim yok seninle.Çek arabanı önümden!'

Yüzü ciddi ile pişman bir ifade arasındaydı.

'Beni dinlemeden hiç bir yere gidemezsin Han Jisung.'

'Senin neyini dinleyecekmişim ben? Çık diyorum sana!'

'Ez öyle git o zaman.'

Canımı sıkmaya başlamıştı.Kurusıkı silahım yanımdaydı Allah'tan.Kapıyı sertçe kapatıp ona ilerledim ve bacağına tekme attım.Acıyla inledi ve dizlerinin üstüne düştü.

'Jisung gerçekten sana bunları yaptıklarını bilmiyordum.'

'Ben söylediğimde inanmamıştın hatırlatırım!'

ProviderHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin