Yüzüme düşen güneş ışığıyla açmıştım gözlerimi.Hangi ara Jeonginin göğsünde uyuduğumdan haberimde yoktu.Lavaboya gitmek için kalkmıştım.Ben kalktığım için Jeongin hafif mırıldanmış geri uyumaya devam etmişti.Changbinle Jisung ohoo sarmaşdolaş uyuyorlardı.İkiside siyah yorganın arasında minicik kalmışlardı.
Bu görüntü gününüzü güzelleştirebilecek kadar güzeldi..
Tuvalette işlerimi hallettikten sonra Jisungun odasına geri döndüğümde hala fosur fosur uyuduklarını gördüm ve bizim bir saat sonra dersimiz vardı!
'Öff 15 yıl daha..'Jeongin öyle deyip uyumaya geri döneceği sırada,komidinin üstünde duran sürehiden bardağa biraz su aldım.Sonra da suratına boca ettim.
'Yah! Böyle adam mı uyandırılır?!'
'Kalkmayıp ayı yatmaya devam edersen evet,tilkicik.Kalk hadi! Dersimiz var 1 saat sonra sen götünü devirmiş yatıyorsun.'deyip uyuklamaya devam eden binsung ikilisine döndüm.
(Yapmazsam aşırı içimde kalır kusura bakmayın)
Kalın sesimi ayarlayıp,
'KOOOĞUUUŞ KALK!'diye bağırmıştım.Bağırmamla da Jeongininde uykusu açılmıştı.Hepsi kocaman gözlerle bana bakarken hızla kapıdan kaçmıştım çünkü üçüde bana terliklerini fırlatmış ama olan kapıya olmuştu.
Mutfağa geçip kahvaltı hazırlamaya başlamıştım.Meyve sularını da bardaklara koyduktan sonra artık hazırdı.Bizimkileri de çağırdıktan sonra masaya oturmuştum.Diğer üçlü de gelmişti.Sandalyelere kurulduktan sonra,
'Changbin.'
Changbin meyve suyunu yudumlarken bana baktı.
'Efendim Lix?'
'W**jin daha ileriye gidip sana zarar vermeye kalkar mı?'dediğimde hafif sırıtmıştı.
'O benim böyle şeylerden korktuğumu sanıyor.İstediği kadar uğraşsın birşey yapamaz korkma.'
Dediğinden sonra dördümüzde düşüncelere dalmıştık.Eğer Changbine zarar vermeye kalkarsa bu sefer onu bizzat biz boğardık.Changbin hiç birşey yapmadığı halde gelip sataşmıştı.Birde yetmezmiş gibi camını taşlatmıştı.Gerçekten kaşınıyordu bazen.
