-28-

1.1K 89 86
                                    

Felix-

'Bulabildiniz mi bişeyler?'

'Evet aracın plakasını bulduk.Araç Park Jinyounga ait.Dün öğlen saatlerinde şehrin doğusunda ormanlık bir alana doğru ilerlerken kameralara takılmış.'

'Nasıl bir aptal bu? Kaçırmayı kendi arabasıyla yapıyor yakalanacağını bile bile.'

'Sicili temiz adamın.Anlamıyor bu işlerden belli ki.'

Konuşurlarken Tae hyungla Hoseok hyungun gözleri birbirine takılı kalmıştı.Sanki birbirlerinin yüzünü ezberlemek ister gibi.

'Telefonuna sızmayı başardım!'dedi Jeongin.Gelecekte ki timin hackeri belli olmuştu.

'Ama telefondan SIM kart alınıp başka bir telefona takılmış.Kapatmayı da unutmuş belli ki cayır cayır sinyal geliyor.'

'Ekipleri toplayın.Gidiyoruz.'

Hoseok hyung hepimizi sıraya dizdi ve tek tek hepimize bir silah verdi.

'Kendinizi iyice korumanız gerek.Teçhizat odasına yürüyün.'

Hepimizin hyungu bizimle gelip çelik yelek giymemize yardım etmişlerdi.Çok ağır le bu,Changbin nasıl çaktırmadan giymiş bunu.

'İlk operasyonumuzun böyle olacağını hiç tahmin etmezdim.'hepimiz kıkırdamıştık.

Jisunga çelik yeleği giydirmek için çırpınan Hoseok hyung çok komik gelmişti şuan gözüme.Sanki annenizden banyo yapmamak için kaçarsınız ya aynı onun gibiydi.İkisinin muhteşem bir benzerliği vardı ve uzaktan bakan onları ikiz sanabilirdi,aynı Minho gibi.

'Jisung! Geçirsene kolunu be!'

'Ya bu çok ağır! Bıraksan zemine yapışacağım sonra jiletle yerden zor kazıyacaksınız.'

'Yaw evladım! Yara almaman için giymek zorundasın hadi kaldır kollarını.'

Jisung bir bebek gibi kollarını havaya kaldırmıştı.Hoseok hyungda bu haline gülüp hemen giydirmişti yeleği.

Sonra Kyungsoo hyung geldi.Herkes hizaya geçmişti.Bize döndü,

'Bu iş çocuk oyuncağı değil.Dikkatli davranmalısınız.En ufak bir hata içinizden birinin hayatına mal olabilir.'başımızla onayladık.

Sonra diğerlerine dönüp,

'Keskin nişancılar hazır mı?'

'Evet hazırlar.Biz içeri girdiğimizde Hoseok,Minseok ve Minho tepeden bize destek sağlayacaklar.Kulaklık verecek miyiz?'

'Evet hepsine.'

Kulaklıklarda takıldıktan sonra artık hazırdık.

Operasyon başlasın..

**

Changbin-

Başım Chanın göğsüne yaslıyken kalbinin ritimlerini dinliyordum.Chan saçlarımı okşayıp arada öpücükler konduruyordu.Her ne kadar olmaması gereken bir yerde olsakta şuan huzurluydum.

Lanet kapı yine açılmıştı.İçeri girenler bu defa beni de götürüyorlardı.Kütüphane gibi bir yerde 2 tane karşılıklı sandalye vardı.Beni oturtup bağladıktan sonra karşıma da Chanı geçirmişlerdi.Yine ne planlıyordu acaba pislik herif..

İğrenç gülüşüyle girmişti içeri.

'Evet şimdi ikiniz merak ediyorsunuzdur,neden buraya geldiğinizi demi?'

Cevap vermedik.Daha doğrusu cevap vermeye tenezzül bile etmedik.Sadece birbirimize bakıyorduk.Chanın gözleri çok güzeldi.

'Bakalım Chan senin için daha ne kadar acıya dayanabilecek..'dedi ve kenardaki masanın üzerinden bir neşter aldı.

'Pislik herif.'dedim kendimi tutamayarak.

'Aa ama neden öyle diyorsun? Sonuçta sana olan aşkını test ediyorum.'

Neşteri Chanın yüzünde gezdiriyordu.Chan ise yüzünü ondan geriye çekiyordu.Yanağına ufak bir kesik atarken tıslamıştı.

'Neden yapıyorsun sen bunu?!'

'Aramızdaki bazı pürüzlerin kalkması gerekiyor.'

'Chan yaşasa da yaşamasa da seni asla sevmeyeceğim bunu o bunak kafana sok!'

'Onun yüzünden senelerce gözyaşı pınarların kurudu ve sen şuan onu mu savunuyorsun! Seni hakettiğin gibi seven benim!'

'İnsan sevdiğine böyle bir acı çektirir mi?'dedi Chan.

'Doğru,insan sevdiğinin yıllar boyu ağlamasına göz yumar demi?'

'Bu seni hiç alakadar etmez!'

'Ben Chandan başka hiç kimseyi sevmedim,sevmeyeceğimde!'bana doğru gelip hızla tokat atmıştı.

'Elbet seversin.Chan öldükten sonra illa ki seveceksin.'

'Rüyanda anca!'

'Hep böyle atarlı olman hoşuma gidiyor biliyor musun.Küçükkende böyleydin sen.'

'Ne?'

'Seni babanın yanında gördüğümde etkilenmiştim.Babandan istedim seni düzgünce.Üzmem asla başımın üstünde tutarım dedim.Ama vermedi,ben de kendim alırım o zaman.'

'Sen yaşlı bir sapıksın sadece.Aşk böyle birşey değil! Sen ne anlarsın sevmekten.Nefret ediyorum senden! İstediğin sevgiyi hiçbir zaman alamayacaksın.'

'Ben seni severken bunları zaten göze aldım.Şimdi Chan için uyku vakti.'dedi ve silahını çıkartıp Chana doğrulttu.

'Emin misin?'

Duyduğum sesle Tanrıya binlerce kez şükrettim.

Yetişmişlerdi..

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

<31 süprüzlü olmayı severim.

ProviderHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin