-27-

1.1K 88 35
                                    

Felix-

'Evet bilgi verin bakalım.'

'Park Jinyoung.Changbinin takıntılısı,eskiden Changbinin babasıyla çalışmış.Fakat sonra anlaşmazlık çıkmış ve yolları ayrılmış.Bir kaç kez kameralara bizim evin yakınlarında rastlanmış.'

'Jinyoungu hatırlıyorum.'dediğinde herkes Sehun Hyunga dönmüştü.

'Küçükken babam iş yerine getirirdi bazen beni.Bazende Jinyoung bizim eve gelirdi.Babama birşey sormak için yanına gidecekken Jinyoungla bağıra bağıra kavga ettiklerini gördüm.Biraz uzakta olduğum için kavga sebeplerini duymuştum.Jinyoung sanki bir eşyayı ister gibi babamdan Changbini istedi.Changbin ise o zamanlarda ortaokuldaydı.O günden sonra babam onunla bütün ilişkisini kesti.'

'Adam küçüklüğünden beri takıntılı Changbine anlaşılan.'

'Peki diğer kişi?'

'Kim W**jin.Chana takık.Küçüklüğünden beri Changbinle anlaşamaz.Chan onu sevmediği için W**jin onu Changbine zarar vermekle tehdit etmiş.Changbin buraya geri döndüğünde onu öldürmeye çalışmış.Başaramamış ve akıl hastanesine kapatılmış.Jinyoungda durur mu? ortaklık teklif etmiş.'

'Okulun güvenlik kameralarına dün depoda yakalanmışlar.Yerdeki kan laboratuvardan çıkan sonuca göre Bang Chana ait.'

'Peki onları nasıl bulacağız?'

'Arka kapıya kadar damla damla kan izleri var.Oradan çıkmışlar.'

'Çalışan bir kamera buluruz orada illa ki.O zaman plakayı takibe alabiliriz.'

'Olabilir.Peki kırılan telefonlardan birşey çktı mı?'

'SIM kartlara bakıldı.Dün öğlen saatlerinde Changbinin telefonundan Chan aranmış.O saatten sonra da onlara ulaşılamamış.Hepsi bu kadar.'

'Tamam bu bilgiler şimdilik işimize yarar.Devam edin,onları bulmadan kimse eve gitmeyecek.'

Odadan çıkarken,

'Bu arada yardımınız için teşekkürler çocuklar.Şimdiden söylüyorum benim kadar olmasa da sizden çok iyi polisler olacak.'demişti Seokjin Hyung.

Gülümseyip çıktık odadan.

Umarım onlara birşey olmadan kurtarabilirdik.

**

Yazardan-

Chan saatlerdir ona bakan Jinyoungla bakışıyordu.Tavandan sarkan zincire bağlanmıştı elleri.Chan dayanamayıp sordu.

'Neye bakıyorsun?'

Hafif gülümsedi,

'Sana ne yapsam onu düşünüyorum.'

'Bana ne yaparsan yap,Changbinin seni sevmeyeceğini hala anlamıyorsun demi?'

'Bendeki sevgi ikimize de yeter.Changbinin senelerce senin yüzünden döktüğü gözyaşlarına ben şahit oldum.Sen ne yaptın bu süre boyunca?'

'Benim kendimce sebeplerim vardı.'

'W**jin mesela? Ne yalan söyleyim onu hastaneden çıkarırken öldürmek zaten aklımdaydı.O Changbini öldürmeye çalıştı ama benim zeki bebeğim kolayca onu başından savdı.'

'O senin bebeğin değil.Sen sadece hastasın.Acil tedavi edilmesi gereken bir ruh hastası.'

Jinyoung sinirlenmişti.Chana yürüdü ve saçından tutarak kendine çekti.

'Artık yaşamanın bir anlamı yok senin için.Boş konuşarak kendini yorma.'

'Ben daha gencim.Yaşamanın bir anlamı olmayan sensin bence.Saçına ak düşecek oğlun yaşındaki birine takıntılısın.'son söylediğiyle karnına sert bir yumruk yemişti Chan.

'İstersem gözünün önünde onu benim yaparım.Nasıl engelleyeceksin beni?'

'Korkağın teki olduğun için ellerimi bağlıyorsun.Ellerim bağlı olmasa şartlar eşit olurdu.'

Jinyoung sırıtmıştı.

'Senin ağzın açılmış herhalde.Kapatmamı ister misin?'dedi ve Chana yine yumruk attı.Sonrasında geri çekildi ve bir tekerlekli bir masayı aldı ortaya getirdi.Masanın üstünde her türlü kesici ve delici alet vardı..

**

Changbin-

Chanı götüreli 30 dakika olmuştu neredeyse..Ve içerden gelen bağırma sesleri korkutuyordu beni.Chana birşey yaparsa öldürürdüm onu.Gerçekten yapardım bunu.

Sonunda kapı açıldı.İçeri giren adamlar Chanı bir köşeye bıraktılar.Kollarında ve boynunda çizikler vardı.Sonrasında geldiler ve elimi çözdüler.Lanet sandalyeden kalkar kalkmaz Chanın yanına koştum.Adamlar odadan çıktı ve kapıyı da kilitlediler.

Yüzünü avuçlarımın arasına alırken bir yandanda ağlıyordum.Chan ağladığımı fark edince elini yanağıma koydu.

'Ağlama.'

'Nasıl ağlamayım ya? Ne yapmışlar sana böyle?'

'Ben iyiyim Changbin.'

'Ya şunu demeyi bırak! İyi değilsin işte! Her tarafın kanıyor..'

Kafamı tuttu ve göğsüne koydu.Kalp atışlarının sakinleştirici bir etkisi vardı.

'Şimdi iyiyim.Ağlama artık.'

Gözyaşlarım üzerindeki siyah tişörtü ıslatıyordu.

'Korkma Changbin..Buradan er ya da geç çıkacağız.'

'Yaralanmışken bile nasıl bu kadar sakinsin Chan?'

'Sen olduğun sürece aldığım yaranın canımı acıtacak hiçbir etkisi yok Changbin.O kadar güzelsin ki tüm acımı unutturuyorsun bana.'

Eliyle çenemi kavradı ve beni kendine çekti.Dudaklarımız buluştuğunda bütün korkum gitmişti.

Biz birlikte güçlüydük.En ufak bir teması bile beni cennete götürürken nasıl inkar edecektim aşık olduğumu?

------------------------------------------------------------------------------------

<31


ProviderHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin