𝐇𝐢𝐠𝐡𝐬𝐜𝐡𝐨𝐨𝐥 𝐒𝐰𝐞𝐞𝐭𝐡𝐞𝐚𝐫𝐭𝐬 | 𝐘𝐞𝐨𝐧𝐛𝐢𝐧

𝟏.𝟔(𝐌)

🌺𝓞̈𝓷𝓬𝓮𝓴𝓲 𝓫𝓸̈𝓵𝓾̈𝓶𝓾̈ 𝓸𝓴𝓾𝓭𝓾𝓰̆𝓾𝓷𝓾𝔃𝓪 𝓮𝓶𝓲𝓷 𝓸𝓵𝓾𝓷🌺
✨𝓞𝓴𝓾𝔂𝓾𝓹 𝔂𝓸𝓻𝓾𝓶 𝔂𝓪𝓹𝓶𝓪𝔂𝓲 𝓾𝓷𝓾𝓽𝓶𝓪𝔂𝓲𝓷✨

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

*Choi Yeonjun'un anlatımı*

Yorumlara hızlıca göz gezdirip telefonumu bıraktım. Soobinin nane kokusu beni mayıştırmaya yetiyordu. Boynuna burnumu yaklaştırıp derin derin nefes aldım. Nane kokusu ciğerlerimi tamamen temizlemiş gibiydi. Sadece bir kaç adım daha ileri gidersem ne olabilir ki? Sikmese bari...

Burnumu biraz kaldırıp dudaklarımı sıcacık boynuyla birleştirdim. Bir sürü kelebek öpücüğünden sonra hafifçe dişlerimi geçirdim. Soobin azıcık irkilmişti. Kafamı biraz kaldırıp yüz ifadesine baktım. Sanki zorlanıyormuş ve ayrıca da zevk alıyormuş gibi bir ifadesi vardı.

-Tehlikeli sularda yüzüyorsun Choi...
-Tehlike mi? Ne tehlikeli? Bu mu?
Sözlerimi bitirip tekrar boynuma döndüm ve bu sefer az öncekinden daha sert bir şekilde öpüp dişlerimi geçirdim. Dayanamayıp ağzından küçük bir inleme kaçtı. Sesine zaten aşıktım fakat adımı inlerken kesinlikle bir başka oluyordu.

Gözlerini sıkıca kapatıp çenesini sıkıyordu.
-Birileri zorlanıyor gibi duruyor... Haksız mıyım Soo~
Gözlerini hızlıca açıp hızlı bir hamleyle beni altına aldı. Oha ne oldu lan az önce? Babanda mı güreşciydi aslanım????

-Sana kimin zorlanacağını göstereceğim Yeon... Ama burda değil!
-Göstermeni bekliyorum Soo~ Yani kimin zorlanacağını yanlış anlaşılmasın.
-Cidden aklın fikrin hep orada Jun. Küçük bir cezayı hakettin sevgilim~
Dudakları önce dudaklarımla sonra çene çizgim ile buluştu. Oradan yavaş yavaş boynuma iniyordu. Bir sürü ısırık ve öpücükten sonra üzerimden yavaşça kalktı.

-Halka açıp bir yerde yapamayız güzelim. Seninde dediğin gibi ev boş...
-Heeeyy ben ne zaman öyle dedim?
-Sana Minhyuk hyungun Eunkwang hyungta kalacağını söylediğimde?
-Of ya yine haklısın! LAN ADAM NİYE HAKLISIN BU KADAR?!
Kıkırdayıp elimden çekerek beni eve götürüyordu.

Şimdi ciddi ciddi Soobin+ben= şak şak şak şak şak????
Sanırım kendim kaşındım gram pişman değilim. Ne demiş Adanalı Sokartes; Yaptıklarımdan pişman değilim ha aklım hâlâ yapmadıklarımda babba! Ne kadar doğru söylemiş. Keşke biraz daha ısırsaydım Soobini...

Yürürken ki telaşlı halleri, az önce beni öpen dudakları, hafif kararmış gözleri, kızarmış yanakları ve kulakları... Hepsi birer şaheser. Elimi tutan eli daha fazla terliyordu. İkimizde gerginiz fakat bir o kadar da yanıyoruz.

Soobin kapıyı binbir zorlukla açıp içeri girdik. İçeri girer girmez beni kapıyla arasına aldı.
-Hatırladığım kadarıyla bir cezanız vardı Choi Yeonjun.
-Yaptıklarımdan pişman değilim desem cezam artar mı?
-Evet hemde çoookk~
-Peki yaptıklarımdan pişman değilim!
-Bunu sen istedin sevgilim.

Ellerini belime doladı ve beni kucağına alıp sırtımı kapıya yapıştırdı. Büyük bir açlıkla birbirimizin dudaklarını emiyorduk. Elleri çoktan tişörtümün içine girmişti bile. Bir çırpıda tişörtümü fırlatıp atmıştı.
-Şartları eşitlemeliyiz Soo~
-Öyle olsun güzelim.

Sırtımı kapıdan ayırıp beni kendi odasına kadar taşıdı. Koridorda giderken bile asla rahat bırakmıyordu dudaklarımı. Beni yatağa yavaşça yatırıp kasıklarımın üstüne oturdu. Hızlıca üstünde ki gömleği çıkarıp yere fırlattı. Hareketleri fazla haşindi. Gerçekten soft Soobinden eser kalmamıştı. Öğlen tatlı tatlı sarıldığım adam şimdi boynumdan karın kaslarıma kadar diliyle ıslak bir yol çiziyordu.