𝐇𝐢𝐠𝐡𝐬𝐜𝐡𝐨𝐨𝐥 𝐒𝐰𝐞𝐞𝐭𝐡𝐞𝐚𝐫𝐭𝐬 | 𝐘𝐞𝐨𝐧𝐛𝐢𝐧

𝟐.𝟒

🌺𝓞̈𝓷𝓬𝓮𝓴𝓲 𝓫𝓸̈𝓵𝓾̈𝓶𝓾̈ 𝓸𝓴𝓾𝓭𝓾𝓰̆𝓾𝓷𝓾𝔃𝓪 𝓮𝓶𝓲𝓷 𝓸𝓵𝓾𝓷🌺
✨𝓞𝓴𝓾𝔂𝓾𝓹 𝔂𝓸𝓻𝓾𝓶 𝔂𝓪𝓹𝓶𝓪𝔂𝓲 𝓾𝓷𝓾𝓽𝓶𝓪𝔂𝓲𝓷✨

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

*Choi Yeonjun'un anlatımı*

Eve gidene kadar saçlarıma bir sürü öpücük bıraktı. Asla yorulmadan eve kadar taşıdı beni. Üstelik bardaktan boşanırcasına yağmur yağarken... Beyaz tişörtü yağmurun etkisiyle üstüne yapışmıştı. Belinin inceliğine zıt olan belirgin kasları tişörtünün altından belli oluyordu.

Bakmamalıyım yoksa yolun ortasında uçak kaldırmak zorunda kalarım.
-Birileri gözlerine hakim olamıyor galiba...
-Ha? Kim hakim olmuş?
-Teyzemin oğlunun ikinci kayınvalidesinin en büyük halasının torununun peçeteden kendi imkanlarıyla doğmuş oğlu.

-Soobin... Ne diyorsun amk?
-Hiç bişi demiyorum güzelim. Ben seni bölmeyeyim sen beni kesmeye devam et.
-Ne olmuş yani kesiyorsam? Olana bakmayalım mı? Yalnız 10/10 çocuksun. Evlenelim mi?
-Ben evlilik düşünmüyorum.
-Merak etme yaguşuklu ben senin yerine de düşünürüm.

-Yeon eski haline mi dönsen? Ne bu keko tavırlar?
-Varsa giderim gel beraber gidelim cigerimin parçası.
-Susuyorum. Tüm ortamın içine ettin güzelim.
-Susma susarsan sıra sana gelecek!

Beni hızlıca kucağından indirdi. Kollarını belime doladı ve burunlarımız değecek şekilde beni kendine çekti. Gözlerimin içine uzun uzun baktı. Bakışları bir sürü duygu barındırıyordu. Dudaklarının arasından verdiği nefes dudaklarımı yalayıp geçiyordu. Dudaklarını ıslatmak için dudaklarının üstünde gezinen dilini ağzımda istiyorum.

Yavaşça ve kışkırtıcı bir şekilde dudaklarıma yaklaştı. Birbirine değen dudaklarımızın sıcaklığına daha fazla dayanamadım. İlk hamleyi yapması için kolunda ki elimi biraz sıkılaştırdım. Gülerek konuşmaya başladı.
-Birileri fazla sabırsız sanki...

Konuşurken dudakları dudaklarıma hakimlik kuruyordu adeta. Cümlesini bitirip dudaklarımı sıcacık dudaklarıyla örttü. Sadece dudaklarım ile temas etmesine rağmen tüm vücudum cayır cayır yanıyordu. Önce yavaş ve masum başlamıştı. Biraz zaman geçtikten sonra işin içine dişleri de girdi. Dişleriyle dudaklarımı adeta parçalıyordu.

Bana yaptıklarının aynısını üst dudağına yapmaya başladım. Bu onu hem delirtmiş hem de hoşuna gitmiş olmalı ki dudağımı daha sert ısırmaya başladı. Sonunda o bilindik metalik tat ikimizin ağzının içinde dolaşıyordu. Diliyle dudağımda ki kanı sildi. Biraz nefes almak için ayrıldık.

-Immm... Soobin?
-Efendim güzelim?
-Şey sen beni her kekolaştığımda öpeceksen ben bir ömür keko olmaya razıyım haberin olsun.
-Yaaaa Yeon! Keko olmazsan seni daha çok öperim.
-Hani beni her halimle seviyordun yalancı ibine!

Derin bir nefes aldı ve eğilip bacaklarımdan tutarak beni omzuna attı. OMZUNA ATTI?!
-Lan Soobin! İndir beni bacısını sevdiğim! Ben hayatımda bu kadar yükseğe çıkmadım!
-Seni birazdan yükselteceğim bebeğim.
-GERİZEKALI APTAL! Buradan düşersem paraşüt falan açmam lazım yoksa yere çakılırım. Hem o cümleyi şekşi bir şekilde söylemen beni etkilemiyor yalan söyleme!

-Hiç mi etkilenmiyorsun?
-Azıcık ucundan küçücük...
Eliyle havada olan popişime vurdu.
-ULAN GAVURUN TOHUMU! Ne istedin güzel götümden?!
-Benden etkilenmeyebilirsin Choi Yeonjun ama ben senden çok etkileniyorum.
-Oha buna düştüm işte... Şey biz tekrar mı öpüşsek?
-Eve gidince güzelim.
-Yani bir sokak sonra.