𝟎.𝟔

734 57 69
                                    

🌺𝓞̈𝓷𝓬𝓮𝓴𝓲 𝓫𝓸̈𝓵𝓾̈𝓶𝓾̈ 𝓸𝓴𝓾𝓭𝓾𝓰̆𝓾𝓷𝓾𝔃𝓪 𝓮𝓶𝓲𝓷 𝓸𝓵𝓾𝓷🌺
✨𝓞𝓴𝓾𝔂𝓾𝓹 𝔂𝓸𝓻𝓾𝓶 𝔂𝓪𝓹𝓶𝓪𝔂𝓲 𝓾𝓷𝓾𝓽𝓶𝓪𝔂𝓲𝓷✨

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
*Choi Yeonjun'un anlatımı*

-Birlikte mi uyuyalım? Hyung ateşin falan mı çıktı? Sen şu hani vampir olan Soobin'sin değil mi?
-Uzatma Choi Yeonjun. Sadece yerde yatmana razı değilim.
-Rahatsız olmaz mısın hyung? Ben biraz deli yatarım da...
-Biliyorum.
-Deli yattığımı mı biliyorsun?
-Şey... Yani... Hayır ben ona biliyorum demedim. Beynimde kendi kendime konuşuyordum.
-Hyung iyi olduğuna emin misin?
-Lanet girsin uyuyalım artık yeter!

Kolumdan tutup beni yatağa fırlatmıştı. Ciddi anlamda fırlatmıştı. Savrulduğumu hissettim. Hâlâ yaralarım taze olduğu için yatağa düştüğümde sırtım acımıştı. Ağzımdan kısık bir inleme kaçtı. Hayır Yeon sen fesat değilsin. Hadi ama o senin hyungun! Yatar yatmaz bir kolunu ve bacağını üstüme atan hyungum!

-Hyung nefes alamıyorum!
-Sus! Banane nefes alamıyorsan? Fotosentez yap olur biter! Sen şimdi gece yer yatağına gidersin falan.
-Hyung gitmeyeceğim sal beni! HEM NASIL FOTOSENTEZ YAPAYIM AMK HYUNGU!
-Ne dedin sen?!
-Ne dedim ben? Ha şey fotosentez yapmayı bilmiyorum da hyung bir gün sen öğretirsin diye düşündüğümü söyledim.
-İyi inandım bu seferlik... Şimdi kapa gözlerini ve uyu!

Sesi hem yumuşak hemde çok otoriter geliyordu. Kesinlikle az önce parkta hüngür hüngür ağlayan Soobin ile bu Soobin bir değildi. Parkta ki Soobin yumuşak ve kırılgandı. Göz yaşları ağlamaktan kızarmış yanaklarını ıslatırken bile hâlâ yaptığı hataları ve bunun sonucunda zarar gören kişiyi düşünüyordu.

Fakat şimdi ki Soobin sadece uyumak istiyordu. Sanki tüm dünyaya karşı nefretini kustuktan sonra rahatlamıştı. Hâlâ içeride bir yerlerde birazcık üzüntüsü var ama hayat devam ettiği için onu saklıyor. Neler olacak bilmiyorum ama Soobinin kendini açmasına yardım edeceğim.

*Choi Soobin'in anlatımı*

Yine oluyordu işte. Yine travmam gözlerimin önüne geliyordu. Bugün Beomgyu'nun bana yaptıklarını hakettim. O yumruğu belki de daha önceden yemeli ve Yeonjundan uzak durmalıydım. Yapamadım. Ne kadar ondan kaçsam da ben ona bağımlıyım. Onsuz bir hiçim.

Onun vanilyalı kokusu yıllardan beri hiç değişime uğramamıştı bile. Küçükken de küçük bedeniyle dizime oturur ve kafasını göğsüme yaslardı. Onun saçlarıyla oynamama aşıktı. Acaba hâlâ öyle midir? Belki beni hatırlasa öyle olabilirdi. Ama ne beni ne de oluşturduğumuz anıları hatırlıyor.

Ellerimi yavaşça uyuyan Yeonjun'un üstünden çektim ve bir elimi saçına götürdüm. Burnumu ise boynuna gömdüm. Hâlâ vanilyalıydı. Pembe saçları dudaklarından daha açık bir renkteydi. Önceden nefret ettiğim bu renk Yeonjun sayesinde en sevdiğim renk olma yolunda ilerliyordu.

Saçları pamuk şekerle birebir uyuyordu. Rengi, yumuşaklığı ve kokusu... Onu bunca yıl görmeden yaşamam büyük bir mucizeydi. O gün kantinde karşılaşmasak belki haberim olmayacaktı. Ama birbirimize serçe parmaklarımızdan çıkan kırmızı iple bağlıysak mutlaka birbirimizi bulacaktık

Yıllardan beri beklediğim şeyi şu anda yapıyordum. Benim küçük Yeonie'min yanında yatıyordum. Saçları ellerimde kokusu burnumdaydı. Bu güzel anın tadını çıkarmak istedim fakat telefonumun titremesi buna engel oldu.

Orspu hyung adlı kişiden bir mesaj!

Orspu hyung
Nerdesin lan yaprak test

𝐇𝐢𝐠𝐡𝐬𝐜𝐡𝐨𝐨𝐥 𝐒𝐰𝐞𝐞𝐭𝐡𝐞𝐚𝐫𝐭𝐬 | 𝐘𝐞𝐨𝐧𝐛𝐢𝐧Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin