&4.Bölüm

579 37 9
                                    

13.08.2021
İyi okumalar...

Elimdeki sıkı tutuş ve anlıma değen dudaklarla açtım gözlerimi. Başımın ucunda oturmuş elini burnuna bastırmış Sait'i gördüm. Havanın kararmış olduğunu ve etrafın kızıl ışıklarla aydınlanmış olduğunu fark ettim. Gözleri üzgünce tuttuğu ellerime bakıyordu.

Bu yaklaşımı yüzünden şaşkınca elimi çekmeye çalıştım. O an gözlerime çevirdi gözlerini. Hızla bıraktı elimi. Biraz geri çekilirken halâ üzgün gözlerle bana bakıyordu.

"İyi misin?" Dedi yattığım yerden yavaşça doğrulurken. Ellerimin kucağımda bağlı olduğunu fark ettim ve de her yerimin ağrıdığını. Kafamı iki yana salladım dürüstçe. Etrafa baktım. Yine bir kafeste olduğumuzu gördüm. Kenara kıvrılmış uyuyan Kinyas'ı gördüm.

"Rahatsız ettiğim için üzgünüm, lütfen uyu." Dediğinde kaşlarım çatıldı. Elimi tutup anlımdan öperken ne düşünüyordu. Rahatsız ettiğim için üzgünüm de ne demekti?

Kinyas uyuduğunda cesaret mi alıyordu yoksa?

"Bana bakma demiştim." Dedim onunla konuşmama kararımın dışına çıkarak. Elini burnuna daha da batırdığı an parmaklarının arasından bir kaç damla kan süzüldü. Bir kaç saniye ne olduğunu anlamaya çalıştım en sonunda burnun kanadığını anladım. Burnunu iyice kapattığı için boğuk çıkan sesiyle konuştu.

"Üzgünüm gerçekten. Seni rahatsız etmek istemezdim." İçimde oluşan endişeyi engelliyemezken ne kadar söylersem yanlış anlaşılacağımı düşünsemde, endişeyle konuştum.

"Burnun kanıyor." Dediğimde yüzü asılırken kafasını salladı. Bana arkasını dönerek sürünerek uzaklaştı.

"Önemli bir şey değil." Diye söylenip Kinyas gibi bir köşeye yattı. Bana tamamen arkasını dönmüşken sırtından başka bir şey göremiyordum. Her fırsatta yanımda bitiyor gibiydi. Ne anlamalıydım bundan.

Etrafa bakınıp burnu için verebileceğim mendil bir şey aradım. Bulamazken eteğimin içine koyduğum elbisemi çıkarttım. Elbisemin en temiz tarafı orası olsa gerekti. Üzerim hep kum topraktı. Yırtmak beni zorlasada yırtabildiğimde derin bir nefes aldım. Elbisemi tekrar sıkıştırdım. Bağlı elle elbise yırtmak mı? Manyak bir şey. Bir siyah desenli elbisemden koparttığım parçaya birde emin olmaksızın Sait'e baktım.

Yanına gittim hakim olmadığım adımlarımla. Ya adama burnu için bez vercem bu her insanın yapacağı bir şey. Benimle alakası yok. Arkasında durduğumda sırtından geldiğimi hissettiğini anladım.

"Bir bakar mısın?" Dediğimde. Yerinde doğrularak tekrar burnunu örterek bana döndü. O an yanağının kana bulandığını gördüm. Yattığı yön ve burnunu tıkamamasıyla alakalı olmalıydı.

Elimdeki bezi yüzümü inceleyen adama uzattım. Beze bir de üzerimdeki onu yırttığım elbiseye baktı.

"Burnun kanıyor. Lütfen tıka." Dediğimde bezde takılı kaldı gözleri. Elini uzattı fakat gözleri kana bulanmış elinde durunca edince konuşarak telaşla bir şeyler yapmaya başladı. Ben şuan buna takıldım. Neden onların eli bağlı değilde benimki bağlı.

"Bir dakika." Elini hızlı hızlı toprağa sürdü. Eline baktığında kankuruduğu için etkisi olmamıştı. Bu sefer pantolonuna sürdü. Yine geçmesede uzanıp elimden çekip aldı bezi.

"Teşekkür ederim." Dedi gülerek. Bezi cebine sıkıştırdığında şaşkınlıkla dudaklarım ayrıldı.

"Burnunu silmedin?" Dediğimde kafasını hızla sallayıp öbür elinide burnundan çektiğinde eğildi. Kan şıp şıp toprağa damlarken burnun her yerinin kan olduğunu görmek içimi titretti.

Uğruna Asker (✓)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin