&13.Bölüm

345 28 0
                                    

18.11.2021

*** 5 gün sonra

"Biraz gülümse. Her şey bitti artık. Gülsende ağlasanda geri dönmeyecek. Kendini üzmekten vazgeç." Gözlerimi güzel yüzüne diktim yorgunca. Sait'in yüzüde güzeldi ama mesele güzel yüz değildi. Mesele onun yüzü olmasaydı. O kadar sömrülmüş hissediyordum ki üzerimden koca bir ordu geçmiş gibiydi.

"Sen söylesene Melisa sevmediğin biriyle evlenmek nasılmış?" Dedim kısık sesimle. Pratik bir biçimde elindeki sebzeleri doğrayan Melisa bana kısa bir bakış attı.

"Zor." Dedi omuz silkerek öylesine bir şeyi söyler gibi.

"Sadece zor mu?" Bir ömür gibi geçti bana bu günler. Bir hafta oldu mu? Bu bir hafta için yorumun sadece bu mu? Aklımdan geçenleri konuşamayacak kadar yorgunken o derin bir nefes aldı. Belini tezgaha yaslayarak elindeki havuçla bana döndü.

"Ben pişman değilim Didem. Senin aksine pişman olacağım bir şey yapmadım. Benim evliliğim hem Lina'nın hem benim hayatımı kurtardı. Köyüme giderken yolumuzu keseceklerini biliyordum. Kinyas fark etmese dahi evlenme teklifim sayesinde beni daha da fazla koruması gerektiğini düşündü. Eğer ben öyle demesem beni o adamlara teslim bile edebilirdi. Ama görüyorsun ya hâlâ buradayım çünkü duygularımla hareket etmedim. Köyüme döndüğümde neler yaşayacağımı tek tek sayıyım sana. Namussuz sayılacaktım, dışlanacaktım, param olmadığından aç belkide susuz kalacaktım, kimse benim gibi bir lekeyi sahiplenmeyecekti, evsiz barksız kalacaktım. Bunlar benim küçücük aklımın erdikleri. Sahipsiz bir kızı ne yaparlar orasını düşünmek istemiyorum. Anlamıyor musun? Hâlâ mı haksızım? Tamam sen bilirsin." Ne diyeceğimi bilemedim. İnsanların dertleri yanında benimkide dert mi?

"Gelseydin evimde benimle beraber kalırdın." Kafasını iki yana salladı gülerek.

"Eğer sahipsiz olsaydın ve birisi sana bunu deseydi ne kadar ezici bir durum olduğunu anlardın. Ben sadece kimseye yük olmak istedim. Bana en mantıklı şeyi yaptım. Hakkını ödeyeceğim biri varsa o da davranışlarım yüzünden Kinyas'tır." Ne söyleyeceğimi bilemedim. Ben sahipsiz değildim. Benim her zaman bir kardeşim vardı. O yüzden onu anlayamazdım, sanırım.

"Hakkım sana helal Melisa." Diyen sesi duyduğumuzda ikimizde irkilmiştik. Kapının önündeki Kinyas'a baktım korkarak. Ne ara gelmişti ya?

"Her şey için teşekkür ederim." Dedi Melisa minnetle. Ellerini önünde birleştirip kafasını eğdi. Kinyas buruk bir gülümsemeyle yanına gidip önünde birleştirdiği elini tuttu.

"Ben senin efendin değil, kocanım." Dediğinde Melisa tepki vermeksizin önüne dönüp tekrar sebzelerle uğraşmaya başladı. Kinyas bir süre onu izlesede Melisa'da her hangi bir tık yoktu. Kısa saçlarından geçirdi parmaklarını ardından başını öptü. Görmesem hep böyleler herhalde derdim. Sürekli kavga ediyorlardı Melisa buna bile tepki vermedi. Kinyas onu bırakıp bana döndüğünde kafamı eğdim.

"Nasılsın ablam?" Gözlerimi öylece yerde gezdirdim. Ne yalan söyledim, ne doğruyu. Sustum, çünkü nasıl olduğum basbaya ortadaydı. Kinyas'ın bu hallerime şahit olmasına çok utanıyordum.

"O artık gitti abla. Artık kendini toplamalısın. Onunla gitmemeyi seçende sensin, gitmesine izin verende sensin. Geçmişe bakarak üzülme, hayatına bak. Pazar yeniden kurulacak. Askerler sayesinde her şey çok hızlı gelişiyor. Tarlaları çok dağıtmadıkları için tekrar pazar işine girişeceğiz ve bunu eskisi gibi sen yapacaksın. Yarına kadar kendini topla lütfen." Dediğinde itiraz istemeyen sesiyle derin bir iç çektim. Ağlamasam dahi çöken gözlerime sürdüm elimi.

"Ben köylülere yardıma gidiyorum." Deyip bir süre ona tepki vermeyen Melisa'ya bakıp toz oldu Kinyas. Melisa onun yaptıklarını gerçek manada umursamıyordu Kinyas'a ilgi dileniyordu. Yorgunca kafamı arkamdaki duvara yaslayıp gözlerimi yumdum. Melisa'nın yaptığı şeylerden bir süre ses geldi fakat kapı çaldığında durdu.

Uğruna Asker (✓)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin