&14. Bölüm -Final-

651 33 8
                                    

19.12.2021
İyi okumalar...

"Bir dilim ekmek alabilir miyim?" Diyen Kinyas'ı duyduğumda benim ve Didem'im önünde olan ekmeklere baktım. Didem'in uzatacağının bilinciyle umursamazca kafamı imremdiğim yemeğe ittim. Daha yeni gelmişti Sait ama hiç kavga etmişler miydi Didem'le? Onlarda yeni evli sayılırdı. Onun kocası geldiği ilk gün yemeği yapmaya bile yardım etmişti. Üstelik bundan gocunduğunu hiç sanmıyordum. El birliğiyle sofraya bir kap yemek koymuşlardı fakat bu onları üzmüyor, sinirlendirmiyor, kavga etmelerini sağlamıyordu. Bir de dönüp Kinyas'a bakıyordum. Hayır pişman olamayacak kadar ona muhtacım fakat onu mutlu edemeyecek kadarda isteksizim.

"Ekmek alabilir miyim?" Sözler sert bir şekilde tekrar ağzından çıktığında merakla Didem'e baktığımda bana baktığını gördüm. Uyarıcı bakışlar atarken gözlerimi üzerime çivilenmiş gözlere çevirdim.

Bir ekmekti işte.

Aramızdaki kavgalarda nedensizliklere bir neden daha.

Kaba bakışları beni incitirken ekmek uzattım bir kez daha yüzüne bakmadan. İnsanların özelliklede Didem'in yaptığı diretmeye gocundum içerledim. Bağırma faslını sonraya bırakmasını diledim. 

Elimden ekmeği kabaca aldığında kafamı tekrar tabağıma eğdim. Masa o andan itibaren derin bir sessizliği kucakladı. Herkes onun kabalığına şahit oldu fakat sustu. Çünkü insan böyleydi. Ona dokunmayan yılan bin yıl yaşayabilirdi değil mi? 

Kinyas beni sevmiyordu. Eğer seviyorsa bile anlamıyordu. Bir kadının azarlanmayı ne kadar içerlediğini bilmiyordu. 

Takılma bunlara. Hayatın böyle adamların boyunduruğunda geçti zaten. En azından helalin ve sana dinen özgürlük sağlıyor. Şükür yarabbim.

"Artık köyün güvenliği benim vazifem. Olurda bir şey görürseniz haber edin ve sen Kinyas, eğerki asker olmak istersen başım gözüm üstüne. Didem bir kenara ben sana gerçekten güvenmek istiyorum. Daha önce seninle bugünden önce hiç zıtlaşmadık. Eğer bana kin gütmeyeceksen seni ağırlamaktan onur duyarım." Konuşan ses çok duymadığım için aklımda silik silik olan bir sesti. Yaydığı otorite bile bir asker olduğunu haykırıyordu. Bu ondan korkmamın yegane sebeplerindendi.

Kinyas'ın bir asker olacağını bilmek tüylerimi ürpertti. Onunda köyümüze gelen kötü askerlere benzeyecek olma düşüncesi bile beni hüngür hüngür ağlatabilirdi. Ömrümü geçirmeye yemin ettiğim adamı tanıdığım bu günlerde duygusal olarak zaten sarsıntıdaydım, asker olursa kendimi bir daha nasıl toparlarım bilmiyorum.

"Benim emanetim var. Allah izin verirse gücümün tüküneceği zamana kadar ablamın ailesinin emanetine bakmaya devam edeceğim." Dediğinde sesi sevgi doluydu. Ona bakmasamda kaçamak bakışlarla Didem'e baktığını adım gibi biliyordum. Bana yumuşumayan sesi bir kez daha başka bir kadına yumuşadı. Ne derse desin haram olan kadına. Alışmışlıkla yeneğimle ilgilenmeye devam ettim.

Konuşma sürdü fakat onun sesini duymaya isteksizliğim yüzünden kulaklarımı tıkayıp düşüncelere daldım. Sonunda eve gitme kararı alabildiğimizde Kinyas'ın Didem'e karşı korumacı tavrı bitmek bilmediği için kapıda bir saat Sait'e verdiği nasihatları dinledik.

Yan yana yürümeye başladığımızda bana dönmesi geç bile kalmıştı.

"Senden bir ekmek istedim Melisa bunun neyi bu kadar zordu?" İğneleyici sözleri altında ezilirken dilim olmasın istedim. Benden cevap beklemesin. Onunla konuşmak zorunda kalmayım.

"Bana cevap vermek bile senin için bu kadar zor. Beni sevmediğini biliyorum ama bana olan saygını kaybedeceğini hiç düşünmemiştim." Dedi sinirin gizlendiği sesiyle. Susmama izin versin istedim. Eve gidelim uyusun ve rahat bir nefes alayım.

Uğruna Asker (✓)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin