Eski Dost

34 9 8
                                    

Onun mahkeme günü adliye çıkışı dedikleri resmen aklıma kazınmıştı.Sürekli beynimi kurcalıyordu.Bir sonuca varmam gerekiyordu artık.Sonunda detaylı bir şekilde araştırmaya karar vermiştim.Bugün cumartesiydi.Saat gece biri çoktan geçmişti.Ben hâlâ bilgisayarımın başındaydım.

Bir şekilde güvenilir bilgiye erişmeliydim. İnternet üzerinden online gazetelerde şirket hakkında çıkan haberleri okuyordum. Hepsi birbirine benzerdi ama doğru olduğundan nasıl emin olacağım? Sırayla bir sürü gezdim.

Üniversiteden tanıdığım bir arkadaşımın online gazete sitesinde bunlarla ilgili haber yapmıştı.Ona ulaşabilirsem işim kolaylaşabilirdi belki.Özellikle kendim bizzat araştırmak istiyordum. Çok uzun zaman önce arkadaştık.

Aynı üniversitede farklı bölümlerde okuyorduk.İyi anlaşırdık ama sonra o başka bir üniversiteye ve başka bir şehre taşınmıştı. Yalan haber yapacağını sanmıyordum.Uzun zamandır konuşmuyorduk.Yıllar geçmişti dostluğumuzun üzerinden. İyi birisiydi.En azından son gördüğümde öyleydi.

Numarası bile yoktu elimde.Seneler geçmişti.O zamanları hatırladım bir an.Üniversiteye başladığımda ilk arkadaşlarımdandı.O taşındıktan sonra bir daha haberleşmedik.Yıllar bizi de dostluğumuzu da eskitmişti.Paslanmıştık.Ona ulaşabilirsem belki bir ara geçmişi yâd ederiz.Siteden en azından emailine ulaşmayı umut ediyordum.

Tamam işte bulmuştum.Hemen email yolladım.Önce kendimi tanıttım sonra niyetimi belirttim.Umarım beni hatırlar.Bir anda onu özlemiştim.Eski dostum.

Unutulmak en acı olanlarındandı değil mi? Zaman unutturabilecek bir güce sahip miydi?Üniversite zamanlarında birbirmizi kollar sahip çıkardık.Şimdi farklı yerlerdeydik belki de farklı ülkelerde.Şu anlık yapabileceğim tek şey mesajıma geri dönmesini beklemek.O aileleri bulup bizzat dinlemek istiyordum.

Dürüst olmam gerekirse bu haberlerin hepsinin asılsız olmasını istiyordum.Kendi vicdanımdan öte ailelerin çektiği acı beni kahredicekti.Olanları ya da olabilecekleri çok fazla düşünüyordum şu aralar. Uyumak hepsini kısa süreliğini dindirir diye geçirdim içimden.Uyusam fena olmazdı.Oturduğum yerden kalkıp odama gidip yatağıma uzandığımda gözlerimi yumdum.Gözlerimin acımasından uykuya muhtaç olduklarını anladım.Fazla direnmeden kendimi uykunun kollarına bıraktım.

Sabah biraz geç kalkmıştım ama sorun değil sonuçta hafta sonu.Aklıma gece attığım email geldi.Yatağımdan hızlı adımlarımla salona gidip bilgisayarımın başına oturdum.

Geri dönüş yapmıştı.Telefon numarasını bırakmıştı.Mesajında "müsait olduğunda buluşup detaylı konuşalım" yazmıştı.Mutluluktan bir kahkaha atmıştım.Hafta sonu olduğu için aynı zamanda bu işi çok çabuk halletmek istediğim için bugün gayet uygundu.Saat sabah on bire geliyordu.Kahvaltı etmeyi pek sevmezdim.Kahve ile geçiştirmeyi tercih ederdim.Dün akşam yemeğini de pek yemediğim için acıkmıştım baya. Bir şeyler yemek için mutfağa gittim.

Kahvaltımı ettikten sonra onu aramaya karar verdim.Telefonumu alıp numarasını çevirdim."Merhaba" demem fazla resmi olurdu galiba.Aradım.Üçüncü çalışında açmıştı.

-Buyurun kiminle görüşüyorum?

+Naber?

-Chanyeon.

Sesimden bile beni tanıması yüzümü gülümsetmeye yetmişti.

+Eunha

Dediğim şeyle kıkırdayışını duydum. Yaklaşık yarım saat telefonda konuştuktan sonra akşam bir restaurantta buluşmak için sözleşmiştik.Saatin daha öğlen olmasını fırsat bilerek alışverişe çıktım.Uzun zamandır çıkmıyordum.Akşamki buluşmamızda ona da bir hediye vermek istiyordum.Hazırlanıp arabama binip gittim. Genelde girdiğim belirli üç dört mağaza vardı.Fazla dolaşmak bana göre değildi.Zaman kaybı. Hemen bir tanesine girdim.

Kendime bir kaç takım seçip aldım.Ona hediye olarak bir takı seti almaya düşünüyordum.Hatırladığıma göre takıları seviyordu.Umarım hâlâ öyledir.Renkli bir kişiliği sahipti.Neşeli birisiydi.Gerçi o zamanlar çoğumuz şimdiki halimizden daha renkli ve mutluyduk. Liseden çıkmış üniversiteye yeni başlamış çaylaklardık.Yıllar geçmişti.Bende eskisi kadar renkli giyinmiyordum.Ciddi kıyafetler tercihimdi.

Ona da aynı mağazadan bir kaç sete baktıktan sonra birinde karar kılmıştım.Saat akşama yaklaşmıştı.Eve dönüp yeni aldığım takımlarımdan birini giydim.Biraz makyaj ve parfümden sonra saçlarımı da halledip çıktım.Arabama bindim ve sözleştiğimiz yere doğru sürdüm.Biraz geç kalmıştım.Bundan dolayı biraz mahcup olmuştum.

Restauranttan içeri girdiğimde onun çoktan orada olduğunu görmek mahcupluğumu arttırmıştı.Bazı huyları değişmemişti. Hâlâ dakikti.Önceden de böyleydik. Ben her zaman biraz geç kalırdım o da dakikliğini konuşturup zamanında gelmiş olurdu.Beni görünce şaşırmıştı. Sarılmak için ayağa kalktı. Bende gülümseyerek hızlıca yanına ulaştım.

Sarıldıktan sonra geri çekildiğimde söze girmişti.

-Bu değişiminin sebebi nedir?

+Değişim?

-Ciddi kıyafetlerin aynı ciddi tonlarda olan makyajın resmiyetini koruyan yüz ifaden.Eskiden daha neşeli açık tonlarda giyinmeyi seven resmiyetten uzak bir kızdın.

Gülümsedim.

+Zaman diyelim

-Neyse ki zaman gülüşünü değiştirecek kadar güçlü değilmiş.

Gülümsemem sözleri sayesinde suratıma daha çok yayıldı.

+Zaman senide değiştirecek kadar güçlü değilmiş.Hâlâ dakik ve neşelisin.

Kısa bir sohbetten sonra yemek siparişimizi verdik.Olanlardan bahsettim.Gizemli kişi hariç.

-Gerçekten doğru bilgiye ulaşmak istiyorsan bence bir kaç aile ile konuşabilirsin.Cidden araştırmak istiyorsan bir kaçının adresi elimde mevcut.Kendim gidip röportaj yapmak istemiştim ama yoğunluktan elim olmadı.Bir kaç kişi halledip elime ulaştırdı bilgileri bende haber yaptım.

İstediğimi söyledim.Adreslerini aldım.En yakın zamanda gitmeyi düşündüm.Gece yarısına kadar oturup sohbet ettik.Konu konuyu açıyordu.Geçmişten bahsetmek hoşuma gitmişti.Anıları hatırlamak eski defterleri yenilemek hoştu.Kalkmaya karar verdiğimizde bende kalması için ısrar ediyordum.O da itiraz ediyordu.Sonunda ısrar etmemin bir işe yaramayacağını anladığımda üstelemedim. Restauranttan ayrılıp evime gitmek için arabama bindiğimde telefonuma yeniden mesaj gelmişti.

Yine aynı bilinmeyen numara.

Lütfen yorum yapıp oy verir misiniz?

Winners//Park JiminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin